Ferai Tınç

Ferai Tınç


Ukrayna krizi Türkiye’yi sıkıştırıyor

Ukrayna krizi Türkiye’yi sıkıştırıyor

GEÇEN hafta gelen iki haber pek ses getirmedi ama, taşıdıkları mesajların önemi önümüzdeki günlerde daha iyi anlaşılacak.

İlki Washington’dan geldi.

ABD, Doğu Akdeniz (EastMed) doğal gaz boru hattı projesinden vaz geçiyordu.

Yunanistan, İsrail ve Kıbrıs Rum Yönetimi arasında varılan anlaşmaya Türkiye’nin itirazlarına rağmen ABD başından beri destek veriyordu.

ABD aniden pozisyonunu değiştirdi.

Amerikan Yönetimi, iklim değişikliği ile mücadele politikaları çerçevesinde, Avrupa’da enterkonnekte kablo sistemi ile elektrik dağıtımı  ve yeşil enerji projelerini destekleyecekti.

Üstelik Türkiye’de bir biçimde dışlanmamış olacak, Yunanistan ile arasında döşeli hatlardan yararlanılacaktı.

Yapılan açıklamalarda bir noktanın da altı çiziliyordu.

Washington,  Ege’de Türkiye ile Yunanistan arasında gerilim istemiyordu.

Bir destek de Avrupa Birliği’nden geldi.   “AB’nin uzun vadeli kömürsüzleştirme hedefi ile ters düştüğü” gerekçesiyle projenin rafa kaldırılmasını doğru buluyordu Avrupa Komisyonu kaynakları.

HALK BANKASI

İkinci önemli haber ise  Halk Bank davasıyla ilgiliydi.

New York Temyiz Mahkemesi, bankanın başvurusu üzerine Halk Bank’a Yüksek Mahkeme yolunu açtı.   Davanın görüldüğü New York 2. Bölge İstinaf Mahkemesi de temyiz kararı açıklanana kadar, yargı sürecini askıya aldı.

Gerçi, son dönemde 5 bin 307 başvurudan sadece 72 davanın kabul edildiği göz önüne alınırsa Yüksek Mahkeme’nin  başvuruyu kabul etmesi çok kolay değil.

Yine de, bu gelişme Türkiye’ye rahat bir nefes aldıracak.

JESTLERİN NEDENİ VE ZAMANI

Peş peşe gelen bu jestler nedensiz değil muhakkak.

Bunların ardında çatışma ihtimalinin gündemde olduğu çok ciddi bir kriz var.

Ukrayna.

Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra “düşmansız” kalan Nato’ya, Ukrayna krizinin tırmanmasıyla  yeniden görev düştü.  

Rusya NATO’nun, eski etki alanı ülkelere  özellikle de Ukrayna’ya yayılmasına çok sert biçimde karşı çıkarken, diplomatik temaslardan sonuç alınamaması, ABD’nin geri adım atmaması şubat-mart aylarında çatışma ihtimalini tartışmaya açtı.

Türkiye’ye yapılan jestleri de bu çerçevede değerlendirmek gerekiyor.

Son yıllarda ABD’den beklediği yakınlığı göremeyince Rusya’ya yönelen Ankara’nın, verilecek rolleri itirazsız kabul etmesi için sırtı sıvazlanıyor.

Pekiyi, uzun zamandır karşısına çıkan sorunları “dış güçler”e yükleyerek, Batı’yı hedef tahtasına oturtan, toplumda batı düşmanlığını körükleyen  Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “Batı”cılığa dönüşü hiç mi tartışma yaratmayacak.

TÜRKİYE SIKIŞABİLİR

Rusya sessiz ve ilgisiz mi kalacak? Mümkün değil.

Moskova’nın  Türkiye’ye karşı verebilecek ve alabilecekleri var. Yani kozları var.

İdlip’te Rusya’nın koordinasyon gereği görmeden bazı hedefleri bombaladığı haberleri geldi örneğin. Libya, Kafkaslar, Orta Asya Cumhuriyetleri gibi karşılıklı çıkarların hassas dengelere bağlı olduğu bölgesel komşuluklar var.

Enerji konusu da önemli Türkiye, tükettiği doğal gazın büyük bir bölümünü Rusya’dan ya da Rusya üzerinden gelen enerji hatlarından temin ediyor.

Sonuç olarak, Ukrayna krizinin tırmanışı sırasında Türkiye’nin ABD ile Rusya arasındaki hareket alanı daralacak gibi görünüyor.

Bu sıkışmayı göğüslemek ise, gerek Washington’un, gerekse Moskova’nın elinde Türk Hükümeti’ne karşı açık ya da gizli kozların bulunmamasına bağlıdır.

telif

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar