Leyla Emeç Tavşanoğlu

Leyla Emeç Tavşanoğlu


“Türkiye’nin Erdoğan’ından kurtulmak”

“Türkiye’nin Erdoğan’ından kurtulmak”

“Herhangi adil bir seçimde Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan kesinlikle kaybeder. “

Bu, ABD’den yayın yapan haber-analiz sitesi Politico’da Jeremy Dettmer imzasıyla yayınlanan yazının giriş cümlesi. “Türkiye’nin Erdoğan’ından Kurtulmak Zor Olacak” başlıklı yazı şöyle devam ediyor:

“Açık söylemek gerekirse Türkiye’de Mayıs’taki  Cumhurbaşkanlığı ve Parlamento seçimlerinde bildiğimiz  hukuksal kuralların hiç biri uygulanmayacak.

“Muhalefet bloku çok iyi hazırlanırsa 20 yıllık iktidarından sonra Erdoğan’ın seçimleri kaybedeceğine kesin gözle bakılabilir. Son kamuoyu yoklamaları muhalefet lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Erdoğan’dan 10 puan önde olduğunu gösteriyor. Gene aynı kamuoyu yoklamalarına göre altı siyasi partiden oluşan muhalefet bloku TBMM’de Erdoğan’ın AKP’si ve ortağı aşırı sağcı MHP’den çok daha fazla milletvekili çıkaracak.”

Özellikle deprem ve sel felaketlerinden sonra bölge halkının Erdoğan ve partisine büyük infial duyduğuna dikkat çekilen yazıda ekonomik çöküntünün de Erdoğan’a büyük puan kaybettirdiği ifade ediliyor.

Yazı bundan sonra şu cümlelerle sürüyor:

“Ancak halihazırdaki Cumhurbaşkanı olan Erdoğan’ın elinde muazzam bir güç var. Bir kere son derece vicdansız ve zorba bir kişilik. Türkiye üstünde inanılmaz bir baskı uyguluyor.

“Türkiye onun 20 yıllık iktidarında yavaş yavaş İslamcılaştı. Parlamentonun hiç bir işlerliği kalmadı. Artık ülkede bir tek adam rejimi var. Türkiye’nin modern sultanı mahkemeleri, güvenlik ve istihbarat teşkilatını, hukuku, silahlı kuvvetlerin subay kadrosunu, medyayı tamamıyla tasfiye etti; tasfiye ettiği kadroların yerine kendisine biat edenleri doldurdu. 

“Temmuz 2016’daki askeri darbe girişimini fırsat bilerek ‘Erdoğan Sistemi’ni kurdu. “

Erdoğan’ın seçimlerde hile yapılmadan da kazançlı çıkacağına dikkat çekilen yazıda Türkiye’de kurduğu sistemin sonunda ona yarayacağı tahmininde bulunuluyor. Yazının bundan sonrası şöyle:

“2008 yılı itibarıyle büyük medya holdinglerinin Erdoğan yandaşlarının eline geçmesinden sonra basın Türkiye Cumhurbaşkanı’nın tümden kontrolu altına alındı. Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı İletişim  Başkanı Fahrettin Altun her gün gazete ve televizyonlarda yayınlanacak haberleri kontrol etmekten sorumlu. Örneğin, Erdoğan’ın Maliye Bakanı olan damadı Berat Albayrak 2020’de görevinden istifa ettiğinde, bunun haberi, yukardan işaret gelmeden yayınlanmamıştı.

“Muhalefetin elinde ise bir avuç medya organı var. Bir de tabii ki sosyal medya. Center for American Progress’in 2020’deki bir araştırmasına göre Türkler’in büyük çoğunluğu hükümetin yeterince kontrol edemediği dijital haber kaynaklarına yönelmiş durumda.”

Bir sürpriz olur da Erdoğan kaybederse kaybetmeyi nasıl göze alacak, sorusunu soran yazının geri kalanını birlikte okuyalım:

“Muhalefet Erdoğan’ın kaybetmesi halinde yakın çevresi ve ailesinden sonuna kadar hesap sormaya söz verdi. Erdoğan yenileceğini hissederse yandaş yargıçlar ve seçim yetkilileri 2019’daki İstanbul belediye başkanlığı seçimlerinde olduğu gibi bu seçimleri de iptal edebilirler. Erdoğan daha da ileri gidip polis ve orduyu bile kullanabilir. Seçimleri kaybetse bile iktidarını bırakmamak için elinden geleni yapar. Mayıs yaklaştıkça Türkiye’deki muhalefet ve Türkiye’nin Batılı müttefiklerinin başı daha çok ağrıyacak.”

Hep, “Bizi bizden daha iyi biliyorlar,” deriz ya, bu yazı onun bir kanıtı. Erdoğanlı ya da Erdoğansız Türkiye Batı için vaz geçilmez bir ülke. Bu ülkede iktidara seçimle gelen siyasi partiler bir süre sonra sadece hükümet olduklarını unutup kendilerini devlet bürokrasisinin yerine koymaya başladıklarında bunun en büyük yanlışları olduğunu fark edemiyorlar. Mutlak iktidarın şehvetiyle koltuklarından hiç inmeyecekleri rehavetine kapılıyorlar. Rahmetli 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in bir sözü vardı:”Nasıl geldilerse öyle giderler.” Demirel’den sonra ben de bir ekleme yapayım:”Yolcudur Abbas, bağlasan durmaz.”

telif

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar