Füsun Paşa

Füsun Paşa


Mayıs ayının özel günlerinde neler yapılacak?

Mayıs ayının özel günlerinde neler yapılacak?

Mayıs ayının ilk hafta yazısında, bu ayın güzelliklerini kutlama dolu anlarını konuşalım. Dikkat edilmesi gereken zamanları, yaşanan ve yaşanma olasılığı olan durumları nasıl yönetebileceğimizi, neler yapabileceğimizi, dengede olmanın önemini de konuşalım ve birlikte hareket edelim.

Şeker Bayramından yeni çıktık ve bugün 5 Mayıs Perşembe, senenin en sevdiğim geleneksel günlerinden biridir bugün.

Hıdrellez ( Hızır günü) Bahar Bayramı günündeyiz. Baharın ve doğanın uyanışı, yaz ayına giriştir. Hızır ve İlyas'ın yeryüzünde buluştukları gün olarak geçer.  5 Mayıs gecesinden 6  Mayıs'a kadar devam eder. Dilekler dilenir, gül ağaçlarının altına bu dilekler ve bereket için paralar konulur,dualar edilir, ateşler yakılır,danslar edilir, bolluk ve bereketin zamanıdır. Erzak dolaplarınızı, cüzdan ve çantalarınızı düzenleyin,  evinizi temizleyin, yemekler yapın.Aslında tam bir bahar kutlaması gibi yaşayabilirsiniz bu şahane günü ve geceyi. Bilin ki, dilek dileyebiliyorsanız sizin için o dilek olmuştur. Şimdi güçlü bir inançla yazın tüm dileklerinizi ve hazırlanın bu özel geceye. Kutlama tadında olsun gecemiz.

Bence değerlendirin, hiç denemediyseniz bile bugün deneyin.  Ben bu sene dileklerimin içine, Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu ve olmasını istediği, hayal ettiği ve yarattığı ülkemizin topraklarında, O'nun ilke ve inkılaplarına hizmet eden bir yönetim ve ülkemizin gerçek anlamda kalkındığı, her anlamda ülkemizde özgürlük ve barış içinde yaşanan, adalet terazisinin, hak ve hukukun tam olarak çalıştığı, sevgi ve saygının tam olduğu, huzurla, sağlıkla, bolluk bereket içinde yaşanan aydınlık bir ülkede, keyifle, güvenle yaşama dileğimi de ekleyeceğim.

 Düşünsenize kadın erkek ayrımları bitmiş,cinsiyet eşitsizliği son bulmuş. Kimse kimsenin kişisel haklarına, giyimine, yaşam tarzına karışmıyor. Eğitim sistemi mükemmel olmuş, apartmandan bozma üniversiteler kapatılmış. Doktorlarımız, öğretmenlerimiz, işçilerimiz, emekçilerimiz haklarını alarak keyifle çalışıyor. Emeklilerin, çiftçilerimizin her anlamda mutlu olduğu, bereketli topraklarımızın değerlendiği, herkesin kazandığı,  kimsenin ötekileştirilmediği, ayrıştırmaların,düşmanlıkların son bulduğu, Türklerin bir olduğu, askerimizin polisimizin yüzünün güldüğü, suç oranlarının yok sayılacak derecede bittiği,  açlık ve fakirliğin son bulduğu, çocukların sokaklarda güvenle oynadığı, gençlerin hayallerini ülkemizde gerçekleştireceğini bildiği ve buna güvendiği ,mültecilerin sığınmacıların kendi ülkelerine gönderildiği, ekonomimizin düzeldiği, paramızın değerlendiği, hatta tüm dünyanın yiyeceklerini bile bizim ülkemizin karşıladığı, ülkemize tüm dünyada hayranlıkla bakılan, saygı ve sevginin tam olduğu, insana,hayvana, doğaya değer verilen kıymet bilinen bir Türkiye Cumhuriyeti içinde yaşamak nasıl olurdu? Bunların çoğunluğunu zaten yaşamadık mı bu ülkede 20 yıl önce. Meyvenin çekirdeğini atsan ağaç  çıkardı topraklarımızda. Üretir, yaratırdık ülkemizde.

Her şey mümkün, neden olmasın?  Mustafa Kemal Atatürk zamanında tüm dünya ülkelerinin liderleri onunla aynı sofrada oturmak için nasıl yarıştıysa, o değer o zaman nasıl sağlandıysa, hala daha diğer ülkelerin liderleri gelip Anıtkabir de Atatürk'e nasıl saygı duruşunda bulunuyorsa, yeniden böyle bir ülke yönetimi ve yaşam tarzı yaratabiliriz.  

Dileklerimizde, yaşamak istediğimiz hayatlar bilincinde birleşsek mi acaba?

Ülke olarak Mustafa Kemal Atatürk  ruhunu taşıyan ve yaşamak istediği ülke şartlarını yaratan kişiler mi olsak, 'Türkiye Türklerindir' diyerek ülkemize, topraklarımıza, insanımıza, hayatlarımıza, ekonomimize sahip mi çıksak artık. Susmak, sessiz kalmak, kaçmak, şikayet etmek, korkmak, ağlanmak, söylenmek,saklanmak yerine BİR OLMAK, birlikte olmak, birlikte çözüm odaklı olarak mı yaşasak, ne dersiniz?

Sadece kendini kurtarmaya çalışanlar, arkada ailelerini, dostlarını çok  fazla insan bırakacaklar.Peki  vicdan sizi rahat bırakır mı dersiniz?

Her şey inançla başlar. İnanırsın ve yaratırsın.Bunun için ne gerekiyorsa onu yaparsın.  Bu ülke böyle oluştu hatırlatayım. Şimdi sıra bizde, ileride keşke dememek için şimdi yapılması gerekenleri birlikte yapmak gerek. Ben bize inanıyorum ve güveniyorum. Yeter ki yolumuz, amacımız bir olsun.

Mayıs ayında başka neler hangi özel günler var? hadi devam edelim.

DETOKS ZAMANI.  10 MAYIS -16 MAYIS detoks haftası. Bedensel olarak temizlenme, yenilenme gibi bakabilirsiniz buna. Benim her sene, Mayıs ayında yaza geçiş, Kasım ayındaysa kışa geçiş dönemlerinde  çok severek yaptığım bir beslenme uygulaması.  İsteyen herkes kendi tarzında, kendine uygun bedensel bir detoks yapabilir.  Bunun özelliği dolunaydan 7 gün önce başlamak ve dolunay gecesi tamamlanması.  Siz de doktorunuzun veya beslenme uzmanınızın uygun gördüğü bir beslenmeyle, bedeninizde yenilenme için detoks yapabilirsiniz.

Sadece bedensel detoks mu tabi ki hayır. Ruhsal ve zihinsel olarak da detoks yapmalı. 
Aslında beden, ruh, zihin bütünlüğü içinde DENGE de kalmak için farkındalıkla kendimize iyi hissettirecek şekilde yaşamayı  öğrenmek gerek.

Bu ay dikkat edilmesi gereken zaman 16 Mayıs'ta gerçekleşecek olan dolunay ve ay tutulması dönemi.

İşte bütünsel detoksla dengede kalmanın önemi burada  bize destek oluyor. Bu tip astrolojik, gezegensel değişimlerin etkisinden dengede olduğunuzda  ya daha az etkilenirsiniz ya  teğet geçersiniz ya da olumsuz olan hiç bir şeyden etkilenmezsiniz.

Yediklerimiz, içtiklerimiz, uyku düzeni ve yaşam tarzımız, aile, dostluk ve sosyal ilişkilerimizde sevgi  dolu, destekleyici bir  iletişim ve ilişki bilincimiz tam ve dengede olduğunda  hayatımızı, enerjimizi yapıcı ve olumlu bir şekilde yönetebilmemizi sağlıyor. Bu durum tüm hayatımızı olumlu yönde etkiliyor. Tam tersi durumda, denge olmadığında, sorunlu, zorlu anlar yaşayabiliyoruz. Değişim dönemlerinde zorlanıyoruz.

Bu yüzden bütünsel olarak hayatlarımıza bakmamız gerekiyor.

Şu bir gerçek ki beslenme tarzını ve alışkanlıklarını değiştiren insanların çoğunda hastalıklar bile sonlanıyor.

Hayatımıza her zaman bütünsel bakalım. Dengeli yaşam bilinci içinde yaşamaya özen gösterelim. Tam ay tutulması diye geçen 16 Mayıs ile ilgili astrolojik olaylarda söylenen bazı  zorlu durumları yönetebilmek için sağlıklı bir bilinç içinde olmamız gerek.Denge kolaylık ve konfor getirecek.

Örneğin astrologlardan bir çok uyarı gelmiş. Siber saldırılar olabilir. Korkular su yüzüne çıkabilir. Otoriteyle sorunlar, aşırı kontrolcülükle gelen kendinize yapacağınız baskı, kıskançlıklar, iletişim sorunları, ekonomik sorunlar vs. Ay dönümlerinde, tutulmalarda değişim zamanlarında yaşanan genel anlamda olabilecek bu durumların hepsini  bir yerlerde okuyup dinlediğinizde, panik yapmak, gücünüzü ve enerjinizi olma olasılığı olan bu durumlara vermek  yerine ne yapabiliriz? 

Sorunları önlemeye yönelik adımlar atabilirsiniz.

Siber saldırılar için daha dikkatli olup ve farkındalıkla yaşamak,bilgisayar ve cep telefonlarındaki bilgilerin yedeklemelerini yapmak, iletişimde daha çok dinlemek, daha dikkatli konuşmaya özen göstermek, hemen fevri davranmadan düşünerek hareket etmek, anlamadığımız durumlarda sorular sormak, ekonomik olarak risk almamak, dikkatli hareket etmek, hırslara yenik düşmemek, kıskançlık hissettiğinizde bu durumu daha dikkatli yönetmek, kendinizi baskı altında hissettiğinizde enerjini sıkıştırmak yerine  kontrolü bırakmak, bilinçli bir şekilde  gevşemek ve dinlenmek için kendinize izin vermek, bu ve bunun gibi olması beklenen durumlar için gerekli önlemleri alarak yaşanan durumları sağlıklı bir şekilde yönetebilirsiniz.

 Duygu, düşünce ve davranış şekillerinizi yönetmek için  kendinizi bakış açınızı değiştirerek gerekli adımları atabilirsiniz. Korkuya güç vermek yerine korkularınızla yüzleşme cesaretinde olun ve onları sizin yarattığınızın, sizin düşünceleriniz olduğunun farkına varın. Yöneten siz olun.Yaşamak istediğiniz hayata odaklanarak gerekli adımları atmak sizi her şeyin üzerine çıkaracaktır.

Astrolojik olarak verilen her bilgi aslında farkında ol. Bunlar olabilir. Durum bu. Dikkatli ol ve gereğini yap uyarısı gibidir.Yoksa söylenenlere teslim ol, kaderin bu olacak demek değildir. Değişimin içinde ol, akışta ol diye sana gelen bir uyarıdır. Her şeyi kolaylıkla yönetip değiştirebilirsin denmesidir.

Dikkat etmeniz gereken bir diğer nokta ise özellikle bu tip dönemlerde,  eğer hayatında bir şeyler sizin istediğiniz gibi gitmiyorsa kendinize farkındalıkla  muhakkak şu soruları sorun.

Nerede, neye direnç gösteriyorum? İnatla aynı şekilde davrandığım , tutunduğum şey ne? Ret ettiğim yeni davranış modeli ne olmalı ? Hangi değişime izin vermiyorum? Neyi değiştirmeye ihtiyacım var? Neyi farklı yapmalıyım?

Bu bazen bir eylem, bezen iletişimde bir konuşma tarzı değişikliği, farklı bir bakış açısı, bazen de gelen bir yardımı, desteği kabul etmek olabilir. Kendinizle ilgili değişimi küçükte olsa bir yerden başlatın ve  güvende olduğunuzu bilin.

 İşte o zaman bu astrolojik dönemlerde size iyi gelecek olan değişimlerin içinde daha rahatlıkla hareket  edebilirsiniz. Çünkü gökyüzündeki bu dönemlerin çok güzel armağanları da vardır.  Aşk, para, yeni dostluklar, işler, eğitimler, yer değişimleri, belki mal mülk sahibi olmak, ev almak, yatırım yapmak Mayıs ayı bu güzellikleri de getirecek herkese. Tabi ki değişimleri seçen, izin veren ve gerekli adımları atarak harekete geçen yeninin içinde olmayı kabul edenlere.

Bu yüzden denge hayatın her noktasında  denge çok önemlidir. Dengede olduğunuzda sezgileriniz size daha güçlü yol gösterir. Daha kolay karar vermenizi, adım atmanızı sağlar.

Bedeninize iyi davranın. Ruhunuzu sevgiyle, sanatla, müzikle, meditasyonla, duayla besleyin. Düşünceleriniz olumlu yapıcı olsun.Nefes alın verin. Bunu bilinçli ve düzenli bir şekilde yapın.  Hayallerinize inanın.Kendinize güvenin.  Doğanın ve yaşamın içinde olun. Size iyi gelen, hayata güzel bakan, birbirinizi desteklediğiniz dostlarınız olsun. Kutlamalar yapmak için bahaneler yaratın. Kendinize ödüller armağanlar verin.  Yaşadığınız evi, işyerinizi, masanızı, yaşam alanlarınızı her zaman temiz ve düzenli tutun. Bulunduğun alanları güzelleştirin ve daima gülümseyin.Hayalleriniz, hedefleriniz  için adımlar atın. Hayata karşı değil,hayatla işbirliği yaparak akın.

Mayıs Ayında bir kutlamamız daha var. Çok önemli ve değerli bir kutlama.

19 Mayıs Atatürk'ü Anma,Gençlik ve Spor Bayramı.  Bu sene çok daha büyük bir coşkuyla, sevinçle öyle bir kutlayalım ki, tüm dünya Atatürk'ün bizlere armağan ettiği bu güzel vatanımıza ve bayramlarımıza nasıl sahip çıktığımızı hayranlıkla izlesin. Bizler Mustafa Kemal Atatürk çocuklarıyız. O'na yakışır şekilde yaşamak, Bayramlarımıza ve ülkemize,  sevgi ve saygıyla, onurlandırarak sahip çıkmak en önemli görevimiz.

Buraya bir not düşelim. Kalbimizde yazılı olanı tekrar hatırlayalım. Unutturmaya çalışanlara hatırlatalım. Türkiye bizimdir.Türklerindir. Öyle de kalacak. Bunun dışında yaşanan tüm olay ve durumlar geçicidir. Hepsi dönüşecek . Barış ve sevgi içinde yaşanacak günler çok yakın, Mustafa Kemal Atatürk ruhuyla Türkiye'm güneş gibi parlayarak yeniden doğacak, bunu hepimiz biliyor ve inanıyoruz.Biz Türk'üz ve birlikte her şeyi başarabiliriz.

30 Mayıs ta bir de Yeni Ay olacak. Gökyüzü çok şenlikli bu ara. Yeni başlangıçlarımız, dilediğimiz tüm  dileklerimiz,hayallerimiz gerçeğimiz olacak. Gülümseyin, güzel günler bizi bekler.

Hayatlarımız her zaman bayram tadında, hep sevinç veren kutlamalarla yaşansın.

Hepimizin yolu ışık ve sevgiyle, birlik bilincinde kalarak aydınlık olsun.

telif

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar