Leyla Emeç Tavşanoğlu

Leyla Emeç Tavşanoğlu


Kleftiko

Kleftiko

Kleftiko ismini bir Kıbrıs seyahatimde duymuştum. “Nedir bu?” diye sorduğumda Rum kesimindeki arkadaşlar, “Fırında pişirilmiş  bir et yemeği,” demişlerdi. Zaman içinde hem Kuzey hem Güney Kıbrıs’ta Kleftiko yedim. Biraz ağır, kuyu kebabı tadında, özellikle kuzu etinden yapılan bir yemek. Yunanistan’da da biliniyormuş. Zaten ismi Yunanca. Türkçeye tercümesi hırsız kebabı. Peki neden hırsız kebabı?

Kleftiko’yla ilgili çeşitli hikayeler anlatılıyor. Tarihi Osmanlı’ya dayanıyormuş. 14. Ve 15. Yüzyılda, Yunanistan’ın güneyinde Kleftler adında bir haydut sürüsü varmış. Bunlar Osmanlı yönetimiyle mücadele ederler, geceleri Türkler’in hayvanlarını çalarlarmış. Çaldıkları hayvanları kestikten sonra da kimse fark etmesin diye tarlada, kuyuya benzer bir oyuk kazarlar içine odun ateşi koyup, oyuğun üstünü toprakla örttükten sonra  etleri bu ateşte pişirirlermiş.

Kleftikoyla ilgili başka anlatımlar da var. Bu Kleftler Ege Denizi’ndeki Milos Adası’nda bulunan Kleftiko isimli bir koyda yaşarlarmış. Bu anlatıma göre Kleftler korsanmış. Geceleri açıktan geçen gemilere el koyup yağmalamakla ünlüymüşler. Bugün Yunanistan ana karasından Milos Adası’na sırf Kleftiko Koyu’nu görmek isteyenler için turlar düzenleniyor.

Başka bir anlatımda da bu Kleftler sadece Kleftiko Koyu’nda değil, Milos Adası’nın bütün güneyinde saklanır, açıktan geçen ticaret gemilerine pusu kurarlarmış. Son derece acımasız oldukları anlatılan Kleft korsanlar bastıkları gemilerin mallarını yağmalamakla kalmaz, mürettebatı da kılıçtan geçirirmiş.

Milos Adası ve öbür Ege adaları ancak 1821’de Yunanistan’ın Osmanlı İmparatorluğu’ndan bağımsızlığını elde etmesi ve Amiral Kanaris’in Deniz Kuvvetleri Komutanı olmasıyla Kleftler’in dehşetinden kurtulmuş.

Bunları yazarken günümüze döndüm. Bu Kleftler de pek ufakçıymış, diye aklımdan geçirdim. Bugün onun bunun malına çökenler, deveyi havuduyla götürenlerin yanında Kleftler’in yaptıkları  çok masum kalıyor. Bir kaç yüzyıl sonra olsa da bir Amiral Kanaris çıkmış ve ortalığa çeki-düzen vermiş. Bugün ise ortalığı düzeltmek kimsenin umurunda değil. E, ne de olsa herkes her şeyi paylaşıyor. Bize de olan biteni aval aval seyretmek düşüyor.

telif

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar