Füsun Paşa

Füsun Paşa


Kısır döngülerden çıkış zamanı

Kısır döngülerden çıkış zamanı

Hayatının içinde yaşadığın deneyimlerde kaybolanlardan mısın bilemem ama kendini ve yaşadıklarını tekrar eden davranışlarını, net bir şekilde gözlemleyebiliyorsan, nasıl bir hayatın olduğunun farkındasındır.

Buradan çıkmak aslında çok basittir. SENİNLE HER ŞEY MÜMKÜN. SEN YETER Kİ KENDİNE İZİN VER.

Yaşamdaki döngülerinin farkında mısın? İstersen buna tekrarlayan olaylarda diyebiliriz. Aynı daire içinde dönüp durmak, sıkışıp kalmak gibi. Bazen öyle anlar yaşanır ki hayatındaki insanlar değişir ama aynı duygu ve deneyimler farklı insanlarla yaşanmaya devam eder.  Sence neden oluyor bu? Sen bu durumla ilgili ne düşünüyorsun?

Böyle bir durumda ne yapıyorsun? ' Kaderim sanırım bu' diyip aynı şekilde yaşamaya devam mı ediyorsun? Yoksa çözmek için farklı yollar arayışın oluyor mu? Aynı olumsuz sonucu veren davranışlarla devam ederek belki bunu bir KISIR DÖNGÜ haline getiriyorsun. Neyin ne kadar farkındasın? Bunu soruyorum çünkü ancak farkında olursan tüm bu durumları düzeltebilirsin.

Benzer deneyimleri  yaşarken senin hayattaki duruşunda, bakış açında, kendinle ve yaşamla ilgili inançlarında neler  oluyor? Yine aynı şeyler olacak diye korku duyuyor musun? Bu korkunun seni ele geçirmesine izin verip, hem kendine hem hayatındaki kişilere belki hayatı daha da zor hale getiriyorsundur.

 Hayatındaki tekrarlayan olaylar kısır döngü halini alan deneyimlerin neler olabilir? önce buna bakalım.

Döngülerin nedenleri ,sebepleri, aileden mi geliyor sen mi yarattın gibi bunlarla ilgili burada çok derine inmeyeceğim. Çok daha basit ve kolay olacak şekilde birlikte bakalım.

Hayatının her aşamasında duygusal,eylemsel, deneyimsel bir döngü olabilir. Kendinle ilgili ne olabilir? Mesela beklemek, bekletmek, ertelemek, devamlı suçlamak yada her durumda sen suçluymuşsun gibi suçluluk duyarak, pişmanlık duyarak, şikayet ederek yaşamak vs.

Her gün, yarın olsun diyete ya da spora başlayacağını söylüyorsun. Sabah uyanıyorsun, bir bahaneyle spora gitmiyorsun ve yine kilo alacağın yiyecekler yiyorsun. Yarın başlarım diye kendini bekletiyorsun. Sonra kendine kızmaya başlıyorsun. Yediklerin için kendini suçluyorsun. Aynada gördüğün kendine öfkeli bakıyorsun. Bugün zaten geçti diyorsun ve aynı şekilde yemeğe,  Tv karşısında oturmaya devam ediyorsun. Sonra suçluluk ve pişmanlık duyguları seni sarıyor. Yine erteledin! diyorsun.Kendine kızmaya,söylenmeye devam ediyorsun. Eşinin akşam verdiği siparişe dayanamıyor onu da yiyorsun. Bu sefer onu suçluyorsun,  sipariş vermeseydin yemezdik diyorsun.

 Davranışlarınla ilgili kendine yaşattığın  kısır döngünü görebiliyor musun?Kim bunu düzeltecek? Sen kendini bekletirken hayatta senin isteklerini bekletiyor, telefon bekliyorsun, para bekliyorsun, iş, aşk bekliyorsun. Her şeyin kendiliğinden düzelmesini bekliyorsun ve bu kısır döngüde zaman nasıl geçiyor bunu bile anlamıyorsun.

 Başlayamamak, sonuçlandıramamak ve bir çok duygu, davranış tekrarı ile kendini sıkıştırmak. Şimdi hayatına bak ve döngülerini bul.

Sadece farklı ve kararlı bir davranış şeklinle bu durum düzelebilir. KENDİNE ŞİMDİ YAP  diyerek başlayabilirsin. Bunu hayatında bir kere yapmaya başladın mı diğer yaşam alanlarında da düzelmeler başlayacak. İstediğin sonuçları almaya başlayınca, duygusal değişimlerinin sana vereceği armağanlar muhteşem olacak. Sen kendin için neyi hak ettiğine inanıyorsan şimdi onu kendine yaşat.

İş hayatı ve ikili İlişkilerle ilgili nasıl döngüler olabilir?

Öğrendiğin, duyduğun bir korku  ya da ebeveynlerinin yaşadığı,  belki de çok değer verdiğin, sevdiğin birinin yaşadığı deneyimlerin etkisinde kaldığın bir ilişkin olduğunu düşünelim.  Belki sen daha önce bir deneyim yaşadın, zorlu bir deneyimdi  ve hala o olayda kalan duyguların, endişelerin var.

-Sevgisizlik, şiddet , yalan söylenmesi, aldatmak/ aldatılmak, boşanmak,

- Evlilikte işsiz, parasız, başarısız bir eş, eşin ailesinin sana maddi- manevi zorluk çıkarması

-Bağımlılıklar ( alkol, uyuşturucu vs), parasızlık, devamlı tüketmek, devamlı borç içinde yaşamak

-  Çalıştığın işte hep başarısız hissetmek ya da emeklerinin karşılığını alamamak. O iş yerinden ayrılamamak, takılı kalmak

-Eşin / ailen/ dostların tarafından devamlı suçlanmak/ kızgın ve öfkeli bir iletişim / baskı içinde yaşamak.  Sana ait, sana özel bir yaşama izin verilmemesi

- Devamlı hasta olmak ve yorgun hissetmek

Bunlar gibi bir çok durumu belli aralıklarla yaşıyor musun? Aynı ya da farklı insanlarla bu deneyimler tekrarlayarak  devam mı ediyor?

Şimdi tüm bunların dışına çık ve dışarıdan bak hayatına. Bu durumlar ilk ne zaman başladı. Öğrendiğin mi yoksa yaşadığın bir deneyim mi döngü haline geldi?

Bunları, bunlara benzer deneyimleri hayatında kim yaşadı? Senin dışında kim yaşadı? Bu durumlarla ilgili yapılan konuşmalara maruz kaldın mı? İzlediğin filmler, okuduğun kitaplar, dinlediğin müzikler acı ve üzüntülerle,  kayıplar  ve hastalıklarla mı dolu? Yarım kalan tamamlanamayan hikayeler kime ait?

 Hayatlarında bu deneyimleri yaşayan kişileri hiç yargılayıp suçladın mı? 'Ben olsam ... ' diye başlayan cümleler hiç kurdun mu?  Onlar için üzüldün mü? Bunlarla nasıl başa çıkıyor diye merak ettin mi?

Bazen sırf bu insanları anlamak için bile kendimize bu tip deneyimler yaşatabiliriz. Ret ettiğimiz, asla yapmam dediğimiz, onun adına yaşadığı deneyim için üzülmemiz, suçlayıp, yargılamamız hemen hemen aynı deneyimleri yaşamamıza neden olabilir.

Anne ve babada bu deneyimleri görerek büyüdüysek, kavgalara şahit olduysak, bir de ebeveynlerden biri sizi yakın arkadaşı, terapisti gibi görüp senin baban/ senin annen gibi suçlayarak, sizi arada bıraktıysa,  seni dert ortağı yaptıysa, onlardan birine kızgın ve öfkeliyseniz doğal olarak sizin de aynı deneyimleri yaşama ihtimaliniz olabiliyor.(  Aldatan eş/ bağımlı eş/ parasız eş... gördüklerinizi kendinize yaşatabilirsiniz)

Sakin olun tabi ki yaşamak zorunda değilsiniz. Bugüne kadar olan durumlardan, olasılıklardan bahsediyorum. Belki size ait olmayan bir hikayeye takılı kalmış olabilirsiniz hatırlatması yapıyorum.

Aynı şekilde gördüğünüz, öğrendiğiniz iletişim şekli içinde bu durum  geçerli. Anne ya da baba devamlı öfkeli/ dikte eden/ itaat bekleyen/ suçlayarak/ hesap sorarak bir iletişim kuruyorsa siz de bunu yapabileceğiniz bir eş seçmiş, bu şekilde davranacağınız bir çevre edinmiş olabilirsiniz.

Güvensiz hissettiğiniz, aldatılan bir ilişki yaşadıysanız bundan sonra tekrar aynısını yaşama korkusu içinde kalarak devamlı şüphe içinde ve kontrol ederek hem kendi hayatınızı hem de karşınızdaki insana hayatı zindan eden, sorun çıkaran bir kişi konumuna  düşerek, her şeyi sorguladığınız bir ilişki döngüsünde kalabilirsiniz. Belki devamlı  aldatıldığınız, aldatılacağına inandığınız bir ilişki döngüsüne takılı kalmış olabilirsiniz.

Yaptığınız işlerde verdiğiniz emekleriniz hep son ana kadar güzel gidip ama sonuç alamadığınız, paraya çeviremediğiniz bir döngü haline gelmiş olabilir. Yine kendinizi parasız bıraktığınız, borçlarla kredilerle yaşamınızı sürdürdüğünüz bir döngü içinde sıkışmış olabilirsiniz.

Hastalıklar içinde kısır bir döngüde  kalmış olabilirsiniz. Yorgun, mutsuz, hayattan zevk  almayan bir kişi durumuna geçmiş olabilirsiniz. Toplumda yaşanan olayları kendinize yaşatıyor olabilirsiniz.

Hatta bir çok insandan duyduğum belli bir ay da başına, olumsuz istemediği bir olay bir şey gelmişse  kaza/ ameliyat/ ayrılık vs her sene o ay da yine kendine benzer sorunlar yaşatan kişiler bile var.

Bu döngülerin çoğunluğu aileye, topluma dahil olmak için bile yaratılmış olabiliyor. Böylece bakın ben sizin kızınızım/ oğlunuzum diyorsunuz. Hani derler ya aynı babasına/ annesine çekmiş. İşin ilginç yanı çok kötü bir şey bile olsa bu, içsel olarak 'Ben bu aileye aitim' duygusunda olmak size güvende hissettiriyor ve o döngünün zincirlerini kırmak istemiyorsunuz.

Genelde nasıl konuşmalar içinde kalıyoruz? Babası alkolikti oğlu da alkolik. Babası şiddet uygulardı oğlu da öyle.  Babası saygındı ama az para kazanırdı.  Anne- baba boşandı sen de boşanmış eş oluyorsun. Toplumda şu an ekonomik bir kriz yaşanıyor. Sen de iş yapıyorsun ama paranı alamıyorsun ya da sen de para kazanamıyorsun.  Annesi de hep hastaydı.  Bazen korkuyla, bazen ret edişlerle  onlar gibi olmayacağım diyerek aynı hikayelere devam eden kişiler döngüsünde hayata devam ediyorsunuz. Bazen ailene dahil olmak için, onların desteğini almak için bile borçlu yaşam döngüsüne, mutsuz evlilik döngüsüne girmiş olabilirsin. O kadar çok hikaye var ki.

Tamam ailenize ve topluma dahil oldunuz onlara aitsiniz. Bravo.  Peki sonuç ne?  Yaşadıklarınıza bakın. Kimlerin hikayesine devam ediyorsunuz?

*Bunlar kaderiniz değil bunlar seçimleriniz.

Bütün bunların dışında eğer siz bir hikaye yarattıysanız ve o alanda kendinizle ilgili neye inandıysanız hangi duygularda kendinizi sıkıştırdıysanız, işte o hikayelerdeki döngülerde sizin  inançlarınızla tekrar tekrar oluşmaya devam ediyor. Ret edilen kişi olmak, şanssız, sorunlu, başarısız, mutsuz, parasız kazanamayan olmak vs. gibi.

*Kadersiz değilsiniz sadece kendi yazabileceğiniz kaderinizin, değiştirebileceğiniz hayatınızın  farkında değilsiniz.

Peki nasıl çıkacağız bu döngülerden ?  Önce şunu kabul edin. Ailelerinizin yaşadığı hikayelere, onların seçimlerine saygı duyun. Yargılamayı, ret etmeyi,suçlamayı bırakın. Bu onların hikayesi. Onlara dahil olmak ya da onları anlamak için aynı hikayeleri yaşamak zorunda değilsiniz. Onlar gibi olmak zorunda değilsiniz. Onlar gibi davranır ve yaşarsanız neler olduğunu görüyorsunuz. Kendinize aynısını, aynı üzüntüleri, sıkıntıları yaşatmak yerine üzerine ne koyarak ,neyi nasıl değiştirebilirim? diye baksanız daha iyi olmaz mı? AYRICA AİLE YA DA TOPLUMDA İYİ OLAN HİKAYELERİDE SATIN ALABİLİRSİNİZ.

Kendi isteklerinizle, hayallerinizle özgürce istediğiniz gibi yaşama hakkına sahipsiniz. Sen kendini nasıl ve nerede görmek istiyorsun?  Kim ne derse desin sen kendinle ilgili neye inanıyorsun? Ailede kimse olmasa bile hatta sana inanmasa bile 'Sen, kendinle ilgili başarabilirsin, yapabilirsin' inancında olabilirsin. Kendin olma özgürlüğü içinde olarak da ailene ve topluma dahil olabilirsin.

Hayatına, tüm yaşananlara  yukarıdan bak ve kendine dürüst davran, yaşadıklarınla yüzleş. Yüzleşmek önemlidir. Herkes yüzleşmekten kaçar, bunu kendine yapma. Gerçeği görmek için kendine izin vermen gerekir. Bunun için bahaneleri, üstünü örtmeleri yok ederek tüm çıplaklığıyla yaşananlara dürüstçe bakmak,  olayların çözülmesi için gereken ilk aşamadır.

Sonra KABULLEN,  yani yaşadığın şeyi kabullenmek ve kendine ne yaşattığının farkındalığıyla

 'Şimdi ne istiyorum?' diyebilmek bu kısır döngülerden çıkış yollarından biridir. Yani olan ya da olma olasılığı olan olumsuz durumdan enerjini çek, onu düşünmeyi bırak, korkularına güç vermeyi bırak, SADECE OLMASINI İSTEDİĞİNE ODAKLAN. İSTEĞİN İÇİN HAREKETE GEÇ. YOLA ÇIK.

Seni sıkıştıran, üzen hapsolmuş gibi hissettiren kısır döngü haline gelmesine neden olan şeylerden biri de aynı bilinç içinde kalarak, aynı davranışlar içinde bulunmaya devam etmektir. Buradan çıkış yolu sorusu ise,

Bu durumla ilgili bugüne kadar ne yapmadım? sorularının cevabına bak. Kendin için artık bu değişimlere izin ver.

KENDİN İÇİN GÜZEL KONUŞMALAR YAP
Her aynaya baktığında, uyurken, uyanırken ne kadar şanslı ve kısmetli bir insan olduğunu söylemeye başla. Hayatının lideri sen ol. Başkaları ne der diye değil kendin için ben ne istiyorum diye yaşa. Kendine güzel ve seni mutlu eden etiketler yapıştır. Kolaylıkla yaşamayı, kazanan olmayı seç.  Sevgi ol aşk ol, adam ol, kadın ol. Dürüst ol. ÖZGÜVENLE  YAŞA. Farklı ol. Ne olursan ol ama kendin ol. İnsan ol. Korkarak, kaçarak, küserek değil cesaretle, güvenle kendini seçenlerden ol.

Artık bir şeyler değişsin diye umut eden değil  UMUT SEN OL

Bekleyen değil DEĞİŞİMİN KENDİSİ SEN OL.

Kendini bul. Kendini öğren. Kendini tanı. Yapabilirsin, yapabiliriz.

Tüm döngülerinin zincirlerini kırmak için ŞİMDİ HAREKETE GEÇEN OL.

Hadi bu hafta herkesin hayatında mutlu eden değişimler, güzellikler yaşanmaya başlasın.

BAHARIN GELİŞİ GİBİ HEPİMİZİN HAYATINDA YENİDEN DOĞUŞ BAŞLASIN,  ÇİÇEKLER AÇSIN.

Kader kurbanı gibi yaşayanlardan değil KADERİNİ YENİDEN YAZANLARDAN OLALIM.

Işık ve sevgiyle güzellikler yaratalım hem kendi hayatlarımızda, hem de ülkemiz ve güzel dünyamızda...

telif

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar