Füsun Paşa

Füsun Paşa


Hak olarak görmek için, ödemeniz gereken bir bedel mi var?

Hak olarak görmek için, ödemeniz gereken bir bedel mi var?

Yeni yılın ilk yazısında hayatı yaşama şeklimizde bir farkındalık yaratalım istedim. Belki hayatınızda güzel bir değişim yaparak başlamak istersiniz yeni yıla.

İyi ve güzel şeyleri yaşamak, kazanmak, zengin olmak,sevilmek bunları hak olarak görmek için ne yapmanız gerekiyor? Ne kadar bedel ödemeniz, ne kadar acı çekmeniz gerekiyor? Buna kim karar veriyor?

İnsanlar hikayelerini anlatırken şu tip cümleleri çok kullanıyor.

O kadar acı çektim ki, deli gibi çalıştım, yoktan var ettim, hep verdim, çocuklarımı bile görmedim, zenginliğimi böyle yarattım, insanlar üzerime oynadı hep savaştım,  zorluklar içinde çocuklarımı büyüttüm, borçlandım ama sonra kazandım artık iyi bir hayat yaşamayı hak ediyorum.

Bizimde kaderimiz buymuş ne de olsa babadan zengin değiliz. Onlar şanslı. Ben tırnaklarımla kazıdım.

Siz kendi hayat hikayenizi nasıl anlatıyorsunuz?

Zorluklar, acılar, hastalıklar, üzüntüler ön planda mı?

Çok acı çektim, çok zorluk yaşadım, çok üzüldüm, çok çalıştım, çok kazık yedim, bana çok haksızlık yapıldı, hiç sevilmedim, hep kullanıldım, hep fedakar olan bendim,  hep idare etmek zorundaydım, hep katlandım, aslında hiç sevmedim, taşın suyunu sıktım... ama artık hayat bana güldü .

Şimdi  iyi olabilirim, artık hak ettim.

Peki insanlar birilerinin hikayelerini anlatırken nasıl konuşurlar?

Onun babası zengin, hiç bir zorluk yaşamadı ki. Her istediği oldu. Onun hayatı başarı değil ki.

Ya da mağdur olarak gördüğü kişi için yazık ya o kadar çekti ki kadın/adam artık rahat etsin biraz, mutlu olsunlar.

Bak bir gün diyeceksin ki çok çalıştım, çok acı çektim ama sonunda kazandım, başardım.

Vayy karar verildi! Bilirkişiler konuştu. Acaba babası zengin olan çocukların hiç sıkıntılarının olmadığını bu bilirkişiler nereden biliyor. Babasının onu belki devamlı yetersiz ve eksik görmesini , belki aşağılamasını, senden bir halt olmaz dediği hakaretlerini duymuyor, görmüyor. Ailede babanın yarattığı başarı hikayesine hiç bir zaman ulaşamayacağına dair yapılan konuşmaları bilmiyor. Kim bilir bunun gibi neler yaşanıyor o hayat içinde. O adam belki dünya paraya sahip ama sevgi,ilgi yoksunluğu içinde, devamlı suçlanarak  acı çekiyor. Tabi bunlar dışarıdan bilinmediği için herkesi yargılama hakkına sahip olan kişiler kendilerini hep kıyaslayarak başkalarını özgürce yargılayabiliyorlar. Çünkü bazı kişiler için para ön plandaysa o oldu mu her şey olur diye bakıyorlar.

Bu bilirkişiler mağdurları da çok severler.Madem biri çok acı çektiyse artık o kişi mutlu olabilir, deli gibi çok çalıştıysa artık zengin olabilir, deli gibi gece gündüz çalışıp hala olduğu yerde sayıyorsa  o da onun kaderidir. Toplum hakkı dedi o zaman o kişi kabul edilir mi oldu.

Hikayelerinizle gurur duyarken arka planda nasıl bir bilince, inanca hizmet ettiğinizin ne kadar farkındasınız? Kendinizde nasıl programlar oluşturduğunuzu ve buna göre nasıl hayatlar yaşadığınızın ne kadar farkındasınız? Mesela hayatlarınızda bazı inançlar, etiketler, kalıplar içinde sizi zorlayan bakış açıları yüzünden, hayat hikayelerinizi zorlaştırdığınızı, acı çektiğinizi biliyor musunuz?

Değişim, acı vermeli, zor olmalı.

Gelişim zordur. Mücadele etmen gerek. Çok çalışman gerek.

Önemli olan zoru başarmaktır. Kolay bir şey yoktur. Kolaysa değersizdir hatta anlamsızdır.

Kazanmak için önce kaybetmeyi öğrenmelisin. Para aslanın ağzında, hayat zor, insanlar kötü,kimseye güven yok artık! Bittik, öldük, kaybettik, umut yok, krizin içindeyiz ne kadar çok kullanılır bu sözler.

Anneysen, kadınsan fedakar olmak zorundasın. Saçını süpürge etmelisin.Mükemmel olmalısın.

İyi bir hayat yaşamak için önce bedel ödemelisin.

Cezanı çektin, şimdi ödül zamanı.

Çok sabrettim, bekledim sonunda değdi, istediğimi aldım.

Ancak bunların sonunda istediğin şeylere sahip olmayı HAK EDERSİN!

HAK ETMEK İÇİN SAVAŞMALISIN, ÇALIŞMALISIN, MÜCADELE ETMELİSİN, UYUMAK YOK, ERKEN KALKMAK ZORUNDASIN, OTURDUĞUN YERDEN PARA KAZANILMAZ, KOLAY PARA KAZANMAK YOKTUR.  DİNLENME, EĞLENME,MUTLU OLMA HAKKIN ANCAK BİR ŞEY BAŞARIRSAN HAKKINDIR.

Bu yollardan geçmediysen senin başarın, zenginliğin anlamsızdır. Değersizdir.

Tüm söylediklerim, ilişkiler, iş dünyası, para kazanmak, mutlu olmak, mutlu bir ilişki yaşamak, sağlıklı olmak, tatil yapmak bütün bunlar için geçerlidir.

ESASINDA SİZİ ZORLAYAN ŞEY, SAHİP OLDUĞUNUZ İNANÇLAR, KISITLAYAN PROGRAMLAR İÇİNDE YAŞAMANIZ GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNMEK. KENDİNİZİ BURADA SIKIŞTIRDIĞINIZ İÇİN, SIKI SIKIYA BU İNANÇLARA TUTUNDUĞUNUZ İÇİN HAYATINIZI ZORLAŞTIRIYORSUNUZ.

SEBEP? NEDEN BUNU KENDİNİZE YAPIYORSUNUZ? BUNU NEREDEN ÖĞRENDİNİZ?

Kendinize neden acı çektirip, kötü davranıyorsunuz?

Tersten bakalım daha iyi anlayacaksınız.

Öncelikle şunu hatırlayalım, sen kendini nasıl görüyorsan, neye inanıyorsan, düşüncen duygun ne ise hayat deneyimlerin bunun üzerine olur. Bunların karşılığını yaşayacağın olaylar, deneyimler, kişiler karşına çıkacak ve sen inançlarının doğru olduğunu kendine ispat etmeye devam edeceksin.

Değişim, gelişim acı vermeli, zordur dersen. Her değişim için adım attığında, gelişmek ve büyümek için farklı bir şey yapmaya çalıştığında sen bu zorlukları yaşayacaksın.Hatta acı varsa değişim vardır diye de güçlendirirsin hikayeni.

Kazanmak için çok çalışmalısın dersen ancak kendini hasta edinceye kadar çalışırsan kazanmaya başlayacaksın.

Hayat mücadele etmek ve savaşmak üzerine kurulu dersen. Hayatın içinde tam da buna inandığın hikayeler yaratacaksın. Kendin de dahil olmak üzere herkesle hayatla savaş başlatacaksın.

Acı ve üzüntülerden beslenip ancak bunlardan kendinle ilgili gurur duyacağın başarı hikayeleri yaratmak istiyorsan ancak o zaman değerli olacağına inanıyorsan, tabi ki bu hayat senin istediğin gibi yaşayabilirsin.

Aslında bakarsan  bu hikayeleri çocuğuna da aynı şekilde sana davranıldığı gibi nesilden nesile aktarmaya devam ediyorsun. Çok çalıştın, sınav haftandı zorlandın artık,oyun oynama, dinlenme ve  eğlenme hakkın var. Para kazanmak zor, çok çalışacaksın. Aslında bu ve bunun gibi bir çok kısıtlayıcı inancı tıpkı size yapıldığı gibi sen de çocuğuna  aktarmıyor musun?

DEĞİŞİMİN, KAZANMANIN, AŞKIN, YENİ OLANIN ZOR OLDUĞUNU SANA KİM SÖYLEDİ? NEDEN BÖYLE BİR İNANCA SAHİPSİN?

YA HER ŞEY ÇOK KOLAY VE BASİTSE!

Değişime direnç gösterdiğin için acı çekiyor olabilir misin? Acaba dirençlerini, inatlaşmayı bıraktığında olanın içinde, farklı düşünmeye her şeye farklı bakmaya başladığında değişimin akışında daha rahat ve konforlu yaşayabileceğini kabul etsen sence hayatında ne olur?

Aslında bilincin aynı kaldığı için yaptığın değişimler sana iyi hissettirmiyor. İş değiştirmek, düşünceni değiştirmek, yeni bir ilişki içinde olmak eğer bugüne kadar bunlar sana iyi gelmediyse sen her şeyi zor imkansız gördüğün içindir.

Çok çalışmak yerine, akıllıca ve disiplinli bir şekilde çalışmanın kazançları kolay olur diyebilir miyiz?

Disiplinin insana özgürlük, düzen getirdiğini böylece her şeye yetecek zamanın olduğunu söyleyebilir miyiz?

Kararlı bir duruş içinde olmak, ne istediğini bilmek, hedeflerine ulaşmak ve yaşamak istediğin hayat için çalışmak, neden zor oluyor, neden acı versin? Potansiyelini kullanıyorsun, yeteneklerini keşfediyorsun, yeni deneyimler kazanıyorsun. Kendini yapabileceklerini biliyor oluyorsun. Bu acı vermez bu insana keyif ve mutluluk verir. Kendine saygı duymanı sağlar. Kararlı insanlar için her şey kolay ve nettir. Çalışmak gereğidir.  Orada acı varsa bil ki şüphe vardır, suçluluk duygusu vardır, zor olacağı inancı vardır, sana iyi gelmeyen yaptığın seçimler vardır.

Kaybetmek hata yapmak hayat içinde olabilecek olan durumlardır.  Bu bazen seninle ilgilidir bazen  senin dışında yaşanan olaylarla ilgilidir. Önemli olan devam etmektir. Kazanmak için önce kaybetmeyi öğrenmek zorunda değilsin. Sadece,  hata yapma ve  kaybetme korkusuyla , bu korkulara güç vererek adım atmaktan vazgeçme. Kendini durdurma, bekletme. Adım at, hata yaparsan düzelt, yola devam et. Kaybetmek ve hata yapmaya farklı bir bakış açısıyla korkmak, kaçmak yerine böyle bakabilir miyiz? Sadece kabul etmek,' Evet kaybedebilirim hata yapabilirim sorun yok yeniden başlarım' deme cesaretinde bulunduğunuzda aslında kendinize nasıl güzel bir armağan verebileceğinizin farkında mısınız?

Acı çekmek, üzülmek, kızmak, suçlamak, zorluklar, bedel ödemek  bunların hepsi bir seçimdir.

Aynı hikayelere başkaları farklı bakarak kendilerini hayat içinde daha güçlü daha özgüvenli hissedebilir. Öğrenmek, deneyimlemek, öğrendiklerinden ders çıkarıp, ilerlemek, gelene hoş geldin gidene güle güle demek, cesaretle adım atmak, eğlenmek, yaşananlara gülebilmek bunlar da bir seçimdir. Daha sonrasında farklı adımlar atarak yeni yollar bulmakta bir seçimdir.

Sadece bu hayatı en güzel şekilde yaşamak, kazanmak, mutlu olma haklarının zaten sen de olduğunu neden görmek istemiyorsun. Buna neden direnç gösteriyorsun?

Bedel ödemek zorunda değilsiniz! Siz cezalandırılması gereken insanlar değilsiniz!

Sadece taşıdığınız inançların size hizmet etmeyen olayların kölesi olmuş gibi yaşayanlardansınız. Bütün bunları siz istediğiniz gibi özgürce değiştirme hakkına sahipsiniz.

Dünyada her şey değişiyor kendini bu değişimin içinde tut ve hayatını kolaylaştır. Şu anda internet sayesinde tüm imkanlar elinin altında. Dünyanın diğer bir ucunda bile olsan iş yerin her yer. Harika işler yapabilir, projeler yaratabilirsin. Zekanı, aklını,emeğini ,teknolojinin imkanlarını kullanmak zor değildir hayatı kolaylaştırmak senin elindedir.

Eskiden şirketlerde çalışma zorunluluğu olan insanların dönemi değişti farkında mısın şu anda herkes bir şekilde para kazanabilecek bir çok imkana sahip.  

İlişkilerinde, ayrılıklarda acı çekmek zorunda değilsin. Buna inandığın için kendine bu tip ilişkiler yaşatıyorsun. Kimisi ayrılıklarda acı çeker kimisi tamam sorun yok der. Kimi para kaybeder kahrolur kendini hasta eder, kimi yine kazanırım sorun yok der. Kimi dinlenmek için kendini hasta eder ancak o zaman hak olarak bunu görür. Kimi bir dakika ben çok önemliyim, şu anda dinlenmek için kendime mola veriyorum der. Kimi mutsuz olmak için yaşar, kimi her şeyi mutlu olmak, gülmek ve eğlenmek için kullanır.

Sonuçta her şey senin inançların, kalıpların, kuralların, hayatı yaşama şeklin ve bakış açınla değişir ya da aynı kalır.

Seçimler her zaman sana aittir.

Hayatını, imkanlarını, seçimlerini, bakış açını, duygularını yaşama şeklini, bilincini, sendeki kısıtlayan programları, inançları değiştirip an da her şeyi kolaylıkla iyileştirebilirsin.

Hiç bir şey zor ya da acı yaşayacağın şekilde olmak zorunda değil.

Sadece bunları düşünmeni istiyorum.

Hayatına bak ne yaşadığına bak. Nerede acı ve üzüntü,zorluk, mücadele  varsa kendinle yüzleş.

Ben neye inanıyorum ki kendime bunu yaşatıyorum? Ben ne istiyorum? Hep aynı şekilde neyi yapmaya devam ediyorum?  Neyi kabul etmiyorum? Neye direnç gösteriyorum? Burada neyi farklı yapabilirim? Birleri gelip düzeltsin diye mi bekliyorum? Kendime inanıyor muyum?

Hayatımı kolay, eğlenceli ve keyifli hale getirmek için ihtiyacım olan değişim ne? Hangi adımları atmak, hangi bilinç ve bakış açısında olmak istediğim hayat için beni harekete geçirir?

Bu ve bunun gibi farkındalık sorularıyla çözüm odaklı olan yeni alana geçiş yapabilirsiniz.

Belki bu yeni yılda, senin hayat hikayen ne? diye birileri sorduğunda,  gururla anlatacağınız yeni başarı dolu hikayeleriniz  olur.

Hayatınızda, kendinizde,  duygu değişimlerinizde nasıl iyileşmeler olduğunu, kısıtlayan programlarınızdan nasıl özgürleştiğinizi ve bütün bu değişimlerin getirdiği mucize ve armağanları, oradaki muhteşem dönüşümlerle nasıl da kolay, keyifli ve gerçek anlamda mutlu olduğunuz, kendi zenginliğinizi nasıl da kolaylıkla yarattığınız yeni  hayatınızı anlatmak, size kim bilir nasıl da güzel duygular yaşatacak.

Işık ve sevgiyle kalın.

Gülümseyin ve kendinizi mutlu edecek şekilde yaşayın.

telif

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar