Yusuf Kanlı

Yusuf Kanlı


Gazetecilik adanmışlık gerektirir

Gazetecilik adanmışlık gerektirir

Bugünkü yazımda gazeteciliğe, mesleğimize ciddi katkı koyan arkadaşlarıma ve onların bazılarının ödüllendirilmesine, teşvik edilmelerine ayırmak istedim. Gazeteciler Cemiyeti ile Balkan Araştırmacı Gazetecilik Ağı (BIRN)ün birlikte verdikleri Batı Balkanlar ve Türkiye AB Araştırmacı Gazetecilik Ödülleri bu yıl da küçük ama anlamlı bir törenle sahiplerini buldu.

Haziran 2021 sonunda söylemek ne kadar doğru bilemiyorum ama, 2020 zor bir yıl oldu. Sağlık açısından olduğu kadar gazetecilik için de zor bir yıl oldu. Salgın nedeniyle El Cezire kanalı muhabiri, dostum Ömar Khashram gibi kaybettiğimiz birçok değerli meslektaşlarımız oldu.  Bu nedenle gazetecileri Covid-19 aşısında öncelikli gruba almak için meslek STK'ları olarak çalışmalar yürüttük. Meslek örgütlerinin çabaları sonucu aşı için basın şartı kaldırıldı. 

Ödüllerin amacı 2020 yılında gazetecilik mesleğinden ve tutkusundan vaz geçmeyen gazetecileri kutlamak. Jüri başkanı bendim. Deneyimli gazeteci Nursun Erel ve Parlamento Muhabirleri Derneği Başkanı Göksel Bozkurt da jüri üyeliği görevini üstlendiler. 53 başvuru yapıldı, aralarından sekiz birbirinden önemli çalışma kısa listeye kaldı. Esasında üç finalist belirlememiz gerekiyordu ama iki gazeteciye de bu yıl jüri özel ödül vererek çalışmalarını takdir etmeyi uygun gördük. 

Başvuruları incelerken, farklı alanlardan araştırmacı gazetecilik örneklerini değerlendirme imkânımız oldu. Haberleri incelerken şu tanımı aklımızda tuttuk: Araştırmacı gazetecilik; kişinin okuyucu, izleyici ya da dinleyiciler için önem taşıyan konularda kendi girişimi ve çalışmalarının ürünleriyle yaptığı haberciliktir. Yapılan habere konu olan kişiler çoğunlukla, mercek altına alınan meselelerin gizli tutulmasını isteyeceklerdir. Ancak araştırmacı gazetecilik ille de skandal haberciliği olarak da düşünülmemelidir. Bir başka deyişle araştırmacı gazetecilik; siyasi bir gücün aygıtı olmaktansa, toplumu derinden ilgilendiren olayları açığa ve aydınlığa çıkarmakla yükümlüdür.

Gazeteciliğin halka ilişkiler faaliyeti olmadığını, iki mesleğin karıştırılmaması gerektiğini her fırsatta vurguluyoruz. Gazetecilik, mesleğin hakkını verebilecek kişiler tarafından yapılmalı, meslek örgütleri ise mesleği sahiplenmelidir. Ödüllerin amacı mesleği hakkını vererek icra eden gazetecileri onurlandırmak çünkü gazetecilik her şeyden önce kamuya daha sonra hakikate, bilgiye ve tarafsızlığa adanmışlık gerektirir. 

2 Jüri özel ödülünden ilki; Evrensel gazetesinde yayınlanan “Mevsimlik işçilikte 14 gün” haberiyle İsa Örken’in oldu. Mevsimlik işçi gerçeğini çarpıcı biçimde ortaya koyan bu haber, ayrıca haber diliyle de tüm jüri üyelerinin takdirini topladı. Başvuru formunda büyük gazeteci ve yazar Yaşar Kemal’in izinden gittiğini belirtmişti arkadaşımız, gerçekten de onun izlerini haberinde görmek mümkündü. Geleceğin başarılı gazetecisi ve yazarı olmaya aday bu arkadaşımızı takip etmenizi öneririm. 

Diğer jüri özel ödülü; Cumhuriyet gazetesinde yayınlanan, daha sonrasında erişim engeli getirilen “Boğazda Kaçak var” ve “Bahçenin kirası ayda 258 lira” haberleriyle Hazal Ocak’ın. Hazal Ocak bu haberler nedeniyle hala yargılanıyor, buradan bir kez daha “gazetecilik suç değildir” diye haykırmak istiyorum.

Sırada üçüncülük ödülü var. Siyaset ve suçun birbirine karıştığı, daha doğrusu bu ilişkilerin çok farklı kanallardan gün yüzüne çıktığı zamanlardan geçiyoruz. Üçüncü olan haber de tam da bunun üzerine; bir uyuşturucu kaçakçısı ve emniyet müdürünün çarpık ilişkisini ortaya çıkarıyor. Üçüncülük ödülünün sahibi: “Protokollü Baron: Türk Escobar'a Makam Aracı” haberiyle Hürriyet gazetesinden Fevzi Kızılkoyun’un oldu.

İkincilik ile ödüllendirilen haber, göç yolunda yaşanan insanlık suçlarını ortaya koyuyor. Bu çarpıcı yazı dizisinin başlığı her şeyi açıklıyor aslında: “İran sınırı: kurşunlar ve kurtlar arasında.” Bu haberi yapmak için Hale Gönültaş ve Volkan Nakiboğlu zorlu bir yolculuğa çıktılar, ama sonunda ulusal ve uluslararası kamuoyunda bu insanlık suçunun gündeme gelmesine katkı sundular. İkincilik ödülünü fazlasıyla hak ettiler. 

Birincilik ödülü; yedi haberden oluşan bir diziye verildi. Yedi haber de kamu kaynaklarının usulsüzce harcandığını ortaya koyuyor. Harcama miktarı ve harcanan kurumlar değişiyor ama usulsüzlükler baki kalıyor. Birincilik ödülü; hapis yatarken kaleme aldığı, yedi haberin özeti niteliğindeki, “Paranızı böyle savuruyorlar” haberi ile Murat Ağırel’in oldu.

Kendi özgürlüğü elinden alınmışken, kamu yararını gözeten Murat Ağırel’in cesaretini bir kez daha takdir ettiğimi de vurgulamak istiyorum.

telif

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar