Mustafa Sarıgül’den Muhalif’e:

"Maden uğruna yaşamdan vazgeçemeyiz, hiç kimsenin zehirli kimyasalları topraklarımıza saçmasına tahammül edemeyiz"

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
"Maden uğruna yaşamdan vazgeçemeyiz, hiç kimsenin zehirli kimyasalları topraklarımıza saçmasına tahammül edemeyiz"
Abone ol
CHP Erzincan Milletvekili, Meclis İliç Komisyonu Başkanlık Divanı üyesi Mustafa Sarıgül, hazırlanacak raporun kanun teklifinden önerilere kadar maden facialarının gündeme gelmemesini ve yaşanmamasını sağlayacak biçimde olması gerektiğini söyledi. Komisyonda her ayrıntının, her eleştirinin dikkate alınmasının önemli olduğunu belirten Sarıgül, “Bu facianın nedenini, kimlerin ihmali olduğunu, alınması gereken tedbirlerin neden alınmadığını araştırmamız lazım. Madenlerde denetim yapan üç bakanlık arasında koordinasyonda bir sıkıntı mı yaşanıyor. Yetki karmaşası mı var? Bunu araştıracağız. Uluslararası şirketlerin madencilik faaliyetlerinden Türkiye Cumhuriyeti Devleti ne kazanıyor buna da detaylı bir şekilde bakmamız lazım. Bunları komisyonda konuşmamız lazım” açıklaması yaptı. Sarıgül, İliç’te, gün geçtikçe ıstırapların büyüdüğünü söyledi.

Hülya Özmen- Muhalif özel

CHP Erzincan Milletvekili, Meclis İliç Komisyonu Başkanlık Divanı’nda katip üye görevini yürüten Mustafa Sarıgül, toprak altında kalan 9 işçiden 2’sinin cenazesinin çıkarıldığı İliç’te gün geçtikçe ıstırapların büyüdüğünü söyledi. Halkın, bu tür kazaların neden demokratik ülkelerde olmadığını sorguladığını belirten Sarıgül, Muhalif’e,13 Şubat faciasını, “Göz göre göre gelen facia" olarak değerlendirdi.  “Madencilik sektörü çok önemli ve ülke ekonomisine çok büyük katkıları var. Ama bu kazalar olmamalı. Hiçbir şey insan hayatından değerli değildir” diyen Sarıgül, komisyonun kanun teklifinden, sonuç önerilerine kadar maden facialarının bundan sonra gündeme gelmemesini, yaşanmamasını sağlayacak biçimde rapor hazırlaması gerektiğini söyledi. Komisyonda her ayrıntının, her eleştirinin dikkate alınmasının önemli olduğunu belirten Sarıgül’ün, dikkat çeken sözleri şöyle:  “Maden uğruna, yaşamdan vazgeçemeyiz; hiç kimsenin zehirli kimyasalları topraklarımıza saçmasına tahammül edemeyiz”.

“Bu madenin olduğu ilçeye 20 km uzaklıktaki Güngören köyünde doğdum”

Erzincan İliç doğumlu Mustafa Sarıgül, komisyonunda, “Bu madenin olduğu ilçeye 20 km uzaklıktaki Güngören köyünde doğdum. Şu anda toprak altındaki canların birçoğuyla bağlarım var” sözleriyle  yaşanan facianın üstündeki sorumluluğuna  dikkat çekmişti.  Komisyonun duyarlılık ve  sorumluluk içerisinde çalışması vurgusu yapan Sarıgül,  bir önceki  toplantıda, “Toprak altında kalan 9 işçimizden, Uğur Yıldız’ın ve Adnan Keklik’in cenazesine ulaşabildik.  Her iki evladımızı hak dünyaya yolcu ettik. Toprağın altında 7 tane daha canımız var. Aylardır siyanürlü toprak altındalar. Toprak altındakiler kendi evladımız, kardeşimiz olsa nasıl araştıracaksak bizim bu olayı öyle araştırmamız lazım.  Komisyonumuzun bütün üyelerinin bu duyarlılık ve bu sorumluluk içerisinde olduğundan eminim. TBMM’den aldığımız gücü milletimiz adına kullanarak bu faciayı tüm yönleriyle araştıracağız” diye konuştu.

Uluslararası şirketlerin madencilik faaliyetlerinden Türkiye Cumhuriyeti Devleti ne kazanıyor buna da detaylı bir şekilde bakmamız lazım, TBMM Erzincan’ın İliç İlçesindeki Maden Ocağında Meydana Gelen Kazanın Tüm Yönleriyle Araştırılması ve Benzer Kazaların Önlenmesine Yönelik Tedbirlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Araştırma Komisyonu Komisyonu Katip Üyesi, CHP Erzincan Milletvekili Mustafa Sarıgül’ün 30 Nisan 2024 günü komisyondaki açıklamalarından bazı notlar şöyle:

“İliç’te meydana gelen maden faciasını araştıracak meclis araştırma komisyonu çalışmalarına devam ediyor. Bugün Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı yetkilileri komisyona bilgi verdiler. Amacımız ve niyetimiz siyasi değil, vicdani bir çalışma yapmaktır. Bunun için de mutlaka eleştirilere rıza göstermemiz lazım.  Bu tespitlerin ve eleştirilerin iktidarı yıpratmak için değil, doğruyu bulmak için, yapıldığından herkes emin olsun. Bütün açıklamalar maden facialarını önlemeyle ilgilidir. Biz istiyoruz öyle bir rapor hazırlayalım ki bu rapor dikkate alındığında Türkiye'de artık maden faciaları duymayalım. Bu facianın nedenini, kimlerin ihmali olduğunu, alınması gereken tedbirlerin neden alınmadığını araştırmamız lazım. Madenlerde denetim yapan üç bakanlık arasında koordinasyonda bir sıkıntı mı yaşanıyor. Yetki karmaşası mı var? Bunu araştıracağız. Uluslararası şirketlerin madencilik faaliyetlerinden Türkiye Cumhuriyeti Devleti ne kazanıyor buna da detaylı bir şekilde bakmamız lazım. Bunları komisyonda konuşmamız lazım. Madencilik sektörü çok önemli ve ülke ekonomisine çok büyük katkıları var. Ama bu kazalar olmamalı. Hiçbir şey insan hayatından değerli değildir. Bu kazalar neden gelişmiş ülkelerde olmuyor. Madenlerimiz iyi mi denetlenmiyor?  Yoksa teknik donanım, teknoloji eksikliği mi var? Maden uğruna, yaşamdan vazgeçemeyiz. Hiç kimsenin zehirli kimyasalları topraklarımıza saçmasına tahammül edemeyiz."

Ne olmuştu?

Erzincan’ın İliç ilçesindeki Anagold şirketinin maden ocağında 13 Şubat 2024 tarihinde meydana gelen liç yığını kayması ile yaşanan faciada 9 madenci toprak yığınının altında kaldı.  2 işçinin cenazesi toprak altından çıkarıldı.  
 


Yorum Yazın