İsak Nino Debehar

İsak Nino Debehar


Eylül Sonbahar mı Baharın sonu mu?

Eylül Sonbahar mı Baharın sonu mu?

Sevgili Okurlarım
Eylül’ün gelmesi ile Sonbaharın başladığı anlaşılır. Yıl içinde iki Bahar mevsimi var biri İlk diğeri Son. Aslında Sonun olması için bir Başlangıcın olması gerekir. Acaba Baharlara bu adları verenler İlk yerine başka bir sıfat koyabilirler miydi? Yoksa Son yerine mi başka bir sıfat mı koysaydılar? Buna ben karar verebilseydim Özdemir Erdoğan’ın o çok güzel şarkısının adını koyardım. İkinci Bahar!!!

Ne dersiniz? İlk yani Birinci Bahardan sonra İkinci Bahar daha doğru olmaz mı? Üstelik şarkıdaki sözleri hatırlarsanız ki bir kez dinleyen onları unutamaz çünkü olağanüstü yazılmış.

İkinci Bahar benim yaşıma da çok daha uygun geliyor. Hele sözleri öyle iyi ve güzel seçilmiş ki benim yaşımdakilere Son yerine çok daha uygun ve romantik geliyor. İşin içine romansı katınca her yaşta insanın sevebileceğini anlıyoruz. Esasen sevgi yaşadığımız bu dünyadaki en önemli his değil mi? Sevgi dünyamızı cennete çevirmez mi ? Sevgi dağıttıkça artan, verdikçe çoğalan, hissettikçe yaşamın anlaşıldığı muhteşem bir his değil mi? Eylülde sevmek de daha kolaydır çünkü yaz mevsiminin sıcaklığı, kış mevsiminin soğukluğu yoktur. Her zaman nefis bir ara sıcaklık olur.  Bu da deniz kıyısında oturabilmek veya ormanda el ele dolaşmak gibi olasılıkları içerir.
Sevgili okurlarım hislerim tavan yapmış iken ailemizin bir Prensesini sizlere tanıştırmak isterim. Yeğenim Yael'in ( Yael Telvi) bir blogu var . Orada zaman zaman harika yazılar yazıyor. Eğitimine, büyük kalbinin hissettiklerini kattığı zaman muhteşem yazılar çıkıyor. Yazımı onun blogunda olan Eylül yazısı ile bitirmek istiyorum. Umarım beğenirsiniz ve onu da takip edersiniz.

Sevgi ve Saygılarımla

Nino

Eylül

İlkokul, ortaokul ve lise yıllarında Eylül en sevimsiz ay olarak görünürdü gözüme. Okulun başlangıcı, yine sabahın kör karanlığında uyanmak, derslere o uykulu gözlerle ayaklar geri geri giderek girmekti Eylül. Kirpikleri kürdan koyarak bile açık tutamamanın habercisi, zor bela konsantre olmaya çalışmanın ve sınavların habercisiydi Eylül. Büyükada’nın o sene için sonu, yazın sonu, kışın, soğuğun başlangıcıydı benim için Eylül.

Üniversite yıllarında, hem tatilin bir parçası olduğu için, hem de İstanbul’daki hayatımı da özlediğim için yavaş yavaş ısınmaya başladım Eylül’e. O kadar aksi görünmedi gözüme, hatta göz kırptı bana.

Sonra biraz daha yaş alınca fark ettim ki Eylül aşkların en güzeli.. Yine kışın başlangıcının habercisi, ancak yumuşacık bir geçiş, serinlemek, ferahlamak, yeşille sarının buluşması Eylül..

Eylül o dayanılmaz yaz sıcağının rahatlaması

İnce bir kazak

Deniz ve kumun renginin en güzel parladığı ay Eylül.

Serin bir Güneş 

Derin ve içten bir nefes Eylül.

Eylül hala yaz

Eylül hala çiçek

Eylül hala beyaz bulutlar

Bunalmadan dolaşabilmek Eylül

Mayhoş, yumuşak bir rüzgar, tatlı bir dokunuş Eylül.

Eylül aşkların en güzeli

Hem serin serin hissettiren, hem de sımsıcacık sarılabilen keyifli bir sevgili Eylül..

Eylül yepyeni bir dönemin habercisi

Eylül yeni açılan kapılar

Eylül yeni beklentiler, hedefler

Yepyeni umutlar Eylül.

Herkese dingin, huzurlu, sevgi dolu ve tatlı serin bir Eylül dilerim.

Sevgim ile,
Yael

https://www.yaelinicindekiler.com/eylul/

telif

Makale Yorumları

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar