Murat Bayar

Murat Bayar


Ekonomik kriz ve erken seçim emareleri

Ekonomik kriz ve erken seçim emareleri

ABD’de Biden yönetiminin, 1,9 trilyon dolarlık teşvik, bir başka ifadeyle pandemiye yönelik canlandırma paketi Temsilciler Meclisi’nde kabul edildi. Peki, bu miktarda paranın basılması, ABD’ye ciddi bir enflasyon olarak dönmez mi? FED Başkanı Powell, piyasalara, merak etmeyin, parayı geri çekmeyeceğiz, mesajı verdi. Yani bu paranın önemli bir kısmını, tahvil alımında kullanacağım, enflasyon korktuğunuz ölçüde olmayacak, dedi. Konunun kısa vadede, bizimle ilgili kısmı, ABD 10 yıllıklarının etkisiyle, yaşadığımız kur fırtınası.

HEDEF, KÜÇÜK YATIRIMCININ ELİNDEKİ DÖVİZ!

Türkiye’deki dolar kurunun, 7’nin altına inmesiyle, içeriden dışarıdan pek çok yatırımcı kuruluş, Türkiye’de kurun, 6,50’nin altına ineceği haberlerini pompaladı.  Böylece, içerideki küçük yatırımcının elindeki 245 milyar doları bozdurması bekleniyordu. Bu durumda sotada bekleyen yabancı ve bıyıklı yatırımcıya yem olmaları kaçınılmazdı. Ancak, bu hesap tutmadı ve yerli yatırımcı elindeki dövizi, aleyhteki tüm yaygaraya rağmen, tutmaya devam etti.    
Türkiye’de krizin temel sorunu, ekonomimizin dışa bağımlı oluşu. Çare belli; ithal ettiğimiz mal ve hizmetleri, bir an önce içeride üretme ve katma değeri yüksek ihracata odaklanmak. Atatürk Havalimanı alanındaki, İstanbul İhtisas Serbest Bölgesi oluşturulması projesi olumlu bir adımdı. Ne yazık ki bu konuda bir ilerleme sağlanmadığını öğrendik.

ATO, 7.500 MOTO KURYE İLE KRİZİ ÇÖZECEK!

Peki, hal böyleyken ne yapılıyor?
ATO (Ankara Ticaret Odası), pandemiyle birlikte artan işsizliği gördü ve durumdan vazife çıkardı! 7.500 kişiyi moto kurye olarak eğitmek üzere bir proje hazırlattı. 
Bu durum, bir Forum İstanbul toplantısında, ABD’li bir ekonomistin, bana, “Siz ithal ederek de büyüyebiliyorsunuz” tespitini anımsattı.

YABANCININ, FAİZ OYUNU!

Yabancılar, 1 milyar dolar civarında hisse senedi satıp, tahvile döndü.
Ekonomi kurmaylarımız, kasanın boş olduğunu dosta düşmana gösterip, elini belli edince, İngiliz tefeciler, Merkez’i sıkıştırmaya başladı.
22 Mart’ta Merkez Bankası’nın faizi yüzde 18’e mi, yüzde 20’ye mi çıkaracağı yönünde bahis oynanıyor.
Yabancıların 10-11 milyar doları Türkiye’de sıkışmış durumda. Bu parayı, Merkez’in faiz artırımı ile hazine bonosuna ve tahvile yatırıp, sonrasında da faizlerin düşürülmesine yönelik, yine Merkez’e baskı yapacakları gibi bir oyun oynanıyor olabilir mi?
ABD 10 yıllığının, bu tablo içerisinde 3’e gitmesi; Brent petrolün ise 70 doların üstüne çıkması bekleniyor. Türkiye, hali hazırda, dünyanın 11. büyük enerji ithalatçısı durumunda.
Zaten petroldeki, yüzde 3-4 civarında bir artış, ÖTV’den karşılandı, pompaya yani tüketiciye yansıtılmadı. 
Peşi sıra benzine ve motorine yapılan 30 kuruşluk zam da tüketiciye yansıtılmadı, ÖTV’den karşılandı. 
Bakalım Hazine bu duruma ne kadar dayanabilecek. Katlanmadığı gün yani petrol fiyatlarını serbest bıraktığı an iğneden ipliğe her şeye zam yapılması kaçınılmaz bir gerçek. 
Her ne kadar dünya sıralamasında üstlerde olsak da istenilen düzeyde aşılamayı yapamadığımız için, turizm gelirlerinin de beklenenin altında kalması sürpriz olmaz.
Bu tablo, “Türkiye bir kur fırtınasına yakalanacaktır” yorumlarına neden oluyor.

GİZEMLİ PARANIN CAMBAZLIĞINDA, ERKEN SEÇİM
Kulislerde, böyle bir senaryoda, nereden geldiği belli olmayan para (net hata ve noksan kalemi) Türkiye’ye girerken, baskın bir erken seçime gidileceği konuşuluyor.

telif

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar