Leyla Emeç Tavşanoğlu

Leyla Emeç Tavşanoğlu


Devamı Var!..

Devamı Var!..

Bugün kendi kendime, şöyle Türkiye ve dünyada kısa bir ufuk turu yapayım dedim. Son bir hafta içinde neler yaşanmış? İşte size küçük bir demet.

Haftalardır Sedat Peker videolarını izliyoruz. Tabii sadece bizler bunları izlemiyoruz. Ankara’daki büyükelçilikler, ülkemizde görevli dış basın mensupları, herkes büyük bir dikkatle Peker’in videolarında neler anlattıklarını can kulağıyla dinliyorlar. Yabancı diplomatik misyon görevlileri kendi başkentlerine videolardan edindikleri izlenimleri, Peker’in anlatımlarından yaptıkları çıkarsamaları kendi başkentlerine kripto mesajlarla gönderiyorlar.

Öte yandan, her biri altı-yedi milyon kişi tarafından izlendiği bilinen videolar yabancı basın ve medyanın da manşet haberlerini oluşturuyor. Örneğin, en son yazılarını okuduğum Amerikan haber sitesi Al Monitor ve Fransız Le Parisien Gazetesi, Sedat Peker videoları yüzünden Ankara’da hükümetin zor zamanlar geçirdiğini, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun Habertürk televizyonundaki üç saatlik “monoloğunda” Peker’den gelen suçlamalara aydınlatıcı açıklamalar getirmediğini vurguluyorlar. Le Parisien ayrıca Ankara 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nin Peker hakkında yakalama kararı çıkardığına da önemle dikkat çekiyor.

Peker de twitter hesabından son gönderdiği tweette şu sert tehdidi savuruyor:
“Seven dostlarıma korku salmak için Sedat Peker’i aldık, Türkiye’ye geliyoruz, diyorsunuz. Bu pazar günü hem bir kolunuzu hem bir bacağınızı koparacağım (mecazi anlamda).”

Bütün bunlar olurken siyaset gündeminin bir başka sırasına da İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in Rize’yi ziyaretinde, gözü dönük gruplar tarafından saldırıya uğraması oturuyor.  
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ise haftalar sonra Peker’in videolarına tepki olarak ilk kez konuşuyor ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu savunarak, “Tüm yalanlar, iftiralar ortaya dökülecektir. Türkiye’nin bir hukuk devleti olduğundan kimsenin şüphesi olmasın” diyor.
Peker’in, eski Ulaştırma Bakanı ve eski Başbakan Binali Yıldırım’ın oğlu Erkam Yıldırım’ın gemileriyle Venezuela’dan kokain kaçırdığını iddia etmesi üstüne de Erdoğan şunları söylüyor: 
“Dünyada uyuşturucu suçlarına en ağır cezalar verilen ülkelerin başında Türkiye gelmektedir.  Sadece son 3,5 yılda 750 bine yakın uyuşturucu şüphelisi göz altına alınmıştır. Bugün tutuklu ve hükümlü 283 bin kişinin 88 bini uyuşturucu ve bağlantılı suçlarla ilişkilidir…” 

Bu arada anlamadığım bir konu var. Bu işin uzmanları açıklarsa sevinirim. Kokain dediğimiz madde bildiğim kadarıyla uyuşturucu değil, ağır bir uyarıcıdır. Eroin, afyon gibi sert uyuşturucu sınıfına sokulmasını ya ben anlamıyorum ya birileri gerçeği çarpıtıyor. 

Neyse... Gelelim işin Meral Akşener’e yapılan saldırı boyutuna. Erdoğan’ın bu konuda saldırganların yakalanıp en ağır cezalara çarptırılacaklarını söylemesini bekliyorum ama heyhat! Erdoğan sanki saldırganların Akşener’e saldırılarında haklı olduklarını savunuyor. Belli ki Akşener’in kendisini İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’ya benzetmesine, ayrıca da Rize ziyaretinde “Ben Rize geliniyim” demesine çok kızmış. Tepkisi şöyle oluyor:
“Gelin Hanım Netanyahu’nun yanına koyuyor, ardından Rize’ye gidiyor. Gelin Hanım’a gayet güzel ders veriliyor. Yine dua et ki, Gelin Hanım’a ileriye gitmeden ders verdiler. Bu da Rizelinin edebini, adabını gösterir. İkizdere yetmedi, Çayeli’ne gittin. Orada da gerekeni yaptılar. Sonra Trabzon’a gittin, ortalarda görünmeden uçağa binip döndün. Daha neler olacak neler. Bunlar daha iyi günler…”

Bu sözler tüm muhalif kesimin hayret ve dehşet ifadeleriyle tepkilerine yol açtı. Akşener ise “Hodri meydan” diyerek “Öldürseniz de yolumuzdan dönmeyeceğiz” mealinde bir ifade kullandı.

Bütün bunlar olurken Fransız Le Parisien Gazetesi’nde bir haber dikkatimi çekti. Bu haber Rusya’dan. Başlığı, “Putin Rusya’nın Üstüne Gitmeye Çalışanların Dişlerini Kıracağını Söyledi…” 
Habere göre Putin, bir ay önce Rus halkına hitaben yaptığı yıllık konuşmada Batı’yı uyarmış ve “Rusya’nın kırmızı çizgileriyle oynamaya kalkışanlara tepkimiz asimetrik ve çok sert olacaktır” demişti. Son olarak ise iki gün önce bir video konferansta Putin, bir ay önceki sözlerinin devamını getirdi. Rusya’nın sınırlarına göz dikenlere (muhtemelen arka bahçesi saydığı Ukrayna) göz dağı vererek şunları söyledi:
“Herkes bizi ısırmak ya da bir tarafımızdan bir parça koparmak istiyor. Ama şunu bilmeliler ki bizi bir daha ısırmalarına meydan vermemek için dişlerini kırarız…”

Gerçekten hayret. Kendini dünya devi göstermek isteyen Rusya’nın Cumhurbaşkanına Pekervari sözler söylemek yakışır mı? 
Bugünlük bu kadar. Ama tabii bu haberlerin hepsinin bir devamı gelecek.
Bizi izlemeye devam edin… 

telif

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar