Leyla Emeç Tavşanoğlu

Leyla Emeç Tavşanoğlu


Cambaza bak ve Nutella

Cambaza bak ve Nutella

Geçtiğimiz günlerde üzücü bir olay yaşandı. Gaziantep’te iki pitbull cinsi köpeğin saldırısına uğrayan dört yaşındaki Asiye Ateş ağır yaralanarak hastaneye kaldırılmıştı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, olay üstüne,  Temmuz’da TBMM’den geçen “Hayvanları Koruma Kanunu’nu hatırlatarak şöyle dedi:

“Tabii biz hayvanseverler noktasında bir düzenleme yapalım dedik ve yaptık. Tabii bu yasal düzenlemeyle ortaya bir de bedel çıkıyor. Tabii ilginç olan bir şey var. Şimdi bu köpekler parası bol olanların köpekleri. Ne oluyor, ne gidiyor, ne yapıyorlar, dertleri yok. O yavru orada paramparça oluyor, bu adamlar hala acaba babasını nasıl kandırırız, aldatırız, bunun derdi içinde. Kandıramayacak, bunların bedelini ödeyeceksiniz. İşte Asiye yavrumuzun başına gelen. Beyaz Türkler hayvanlarınıza sahip çıkın.”

Ne kadar tehlikeli bir dil. Öfke saçıyor. Beyaz Türkler dediği, ülkenin az çok zengin ve öyle ya da böyle burjuvalaşmış kesimine neredeyse nefret saçıyor. Bu sözleri okurken aklıma rahmetli Ufuk Güldemir geldi. Ufuk da bir beyaz Türk ailedendi ve “beyaz Türk”, “siyah Türk” kavramlarını gazetecilik jargonuna tanıtan kişiydi. Cumhurbaşkanı Erdoğan herhalde bu gerçeği bilmiyor. Yoksa “beyaz Türk” kavramını kullanacağını hiç sanmıyorum. Ya da danışmanları kendisini yanlış yönlendiriyor.

Ben işin o tarafını fazla önemsemiyorum. Önemsediğim o öfke dolu, ayrıştırıcı dil. Sanki yoksul halk kesimlerine parası olan burjuva sınıfı hedef gösteriliyor. İyi de AKP iktidarının bu 19 yılında pek çok “yandaş” da bol paralandı. Onları ne yapacağız? Onları da mı hedef göstereceksiniz yoksa?

Ayrıca , tam bu kur-faiz-mevduat sarmalında ekonomi çökerken milletin dikkatini başka yöne çekme çabası mı var diye düşünmeden edemiyor insan. Tam, cambaza bak, misali.

İhracatı artıralım, diyorsunuz ama ihracat artmayı bırakın aşağı doğru gidiyor anlaşılan. Hele de fındıkta. Türkiye, hala dünyanın bir numaralı fındık üreticisi ve ihracatçısı. Ama…

Fransız Le Figaro gazetesinde konuyla ilgili bir yazı yayımlandı. Onu sizlere aktarayım dedim. Yazının başlığı “Türkiye’deki Ekonomik Kriz Nutella Kıtlığına mı Yol Açacak”. Birlikte okuyalım:

“Türk lirasının gittikçe değer kaybetmesi ülkedeki fındık üreticilerinin durumunu kırılganlaştırıyor. Oysa fındık, dünyaca aranan, ünlü bir ekmek üstü fındık ezmesinin ana maddesi. Bu fındık ezmesinin adı Nutella. Şimdi, Türk lirasının değer kaybıyla Nutella arasında ne bağlantı var, diye sorabilirsiniz. Oysa önümüzdeki bir kaç ay içinde İtalyan üretimi Nutella’nın fıyatı astronomik biçimde artabilir. Çünkü stoklarda erime başlayacaktır. Bunun da nedeni Türkiye’nin toplam dünya fındık üretiminde yüzde 70’le ilk sırada olmasıdır.

“Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın riskli  politikası Türkiye ekonomisine sürekli darbe vuruyor. Türk lirası Amerikan doları karşısında  değerinin yarısından fazlasını kaybetti.  Bunu da ihracatı artırmak için yaptığını söyledi. Ama orada ortaya bir sorun ortaya çıktı. Bu devalüasyon ithalatı pahalılaştırdı. Bu da özellikle gübreye ihtiyaç duyan fındık üreticilerini zor duruma düşürdü. Wall Street Journal gazetesine göre 2020’de ton başı fiyatı 215 dolar olan gübre bu yıl 650 dolara satılıyor. Bu da küçük işletmeci olan fındık üretcisinin kaldırabileceği bir fiyat değil.

Türk fındık üreticisinin bu durumu Nutella’nın ana üreticisi Ferrero şirketine ağır bir darbe indirecek gibi görünüyor. Bütün bunlara rağmen Ferrero şirketi Nutella konusunda önümüzdeki aylarda bır kıtlık olmayacağı yolunda tüketiciye güven vermeye çalışan açıklamalarda bulunuyor. Şirketin bir sözcüsü, ‘Lojistik zincirimizde hiç bir sıkıntı bulunmamaktadır,’ diyor. “

Yazı böyle. Böyle de, verilen rakamlar doğruysa bizim fındık üreticisinin ciddi zorluklara girmesi ihracatı da olumsuz etkileyecek demektir. Bir yandan ihracatı artıralım derken yeni sıkıntılar yaratmak nasıl bir mantıktır, anlaşılır gibi değil. İsterseniz, oylarınızı konsolide etmek uğruna ülkeyi kutuplaştırmaktan, beyaz Türk, siyah Türk ayrımı yapmaktan, hayvanlar üstünden oy toplamaya çalışmaktan, hilafet düşleri görmekten  vaz geçin  de “kamikaze” misali tepe üstü düşmekte olan ekonomiyle ilgilenip onu nasıl kurtaracağınızı düşünün. Çünkü bir felaket olursa, ki olacak gibi görünüyor,  bu sorumluluğun altından hiç kimse kalkamaz.

telif

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar