Leyla Emeç Tavşanoğlu

Leyla Emeç Tavşanoğlu


Bayram değil seyran değil eniştem beni niye öptü

Bayram değil seyran değil eniştem beni niye öptü

Siz başlığa bakmayın. Bugün bayram. Hepinizin Şeker Bayramı kutlu ve mutlu olsun. Sizlere dün gece gördüğüm bir rüyadan söz edeceğim.

İran’dayım. Şah Muhammed Rıza Pehlevi beni Gülistan Sarayı’na davet etmiş. Şahbanu Farah’la birlikte benimle görüşmek istiyorlarmış. Mabeyinciler beni küçük bir salona alıyorlar. Orada biraz bekledikten sonra daha büyük bir salona geçiyoruz. Şah Rıza Pehlevi ve Şahbanu Farah beni orada kabul ediyorlar. İran Şahı diyor ki: “Duydum ki benim bilgim olmadan içimizdeki mollalar Suudi Arabistan denen Vahhabi memleketiyle iş tutmaya kalkışmış. İşin içine Suriye’yi de katıyorlarmış. Bu böyle olmaz.

“Türkiye’den aldığım haberler de hiç hoşuma gitmiyor. Tebamdan  Babek Zencani’yle Rıza Zarrab denen iki cahil bizim hazineyi dolandırmış. Ankara’daki birileri de bu dolandırıcılıktan kendi hazinelerine paralar katmış. Karar verdim. İsrail’e gideceğim.  Suudi Arabistan, benim arkamdan dolanarak bizim molla denen kafir sürüsü ve Suriye İsrail’i kuşatma altına altına almak istiyor. Adamlar bize hasmane davransalar da onları yalnız bırakmak olmaz. Hem bak, Mossad, Zencani’yle Zarrab’ın yakalanmalarında bize yardımcı oldu ne de olsa.”

Bir uyandım ki yatağımdayım. Meğer Gülistan Sarayı, Şah Rıza, Şahbanu Farah, hepsi rüyaymış. Hayırdır inşallah. Her sabah yaptığım gibi internetten dünyada neler olup bittiğini izlemeye başlıyorum. Bir de ne göreyim? İran’ın sabık şahı Rıza Pehlevi’nin, İran İslam Devrimi’nin yapıldığı 1979’dan bu yana ABD’de sürgünde yaşayan oğlu Rıza Pehlevi İsrail’e gitmiş. Gerçekten hayırdır inşallah.

İsrail’in etkili gazetelerinden Haaretz’de “Kudüs’te Pers Kumarı: Eski Şah’ın Oğlu İsrail’de Ne Yapıyordu?” başlığıyla çıkan haberde kendini “laik demokrasinin savunucusu”olarak tanımlayan “veliaht prens” Rıza Perhlevi’nin Kudüs’te, Cumhurbaşkanı İzak Herzog, Başbakan Binyamin Netanyahu’yla görüştüğü, bir dizi etkinliğe katıldığı bildiriliyor. Haberde “Veliaht Prens” Rıza Pehlevi’ye ziyareti boyunca İsrail İstihbarat Bakanı Gila Gamliel’in eşlik ettiğine işaret ediliyor.

El Cezire’de yayımlanan haberde ise Pehlevi Sağcı Netanyahu Hükümeti tarafından “Tarihi boyunca İsrail’i ziyaret eden en üst düzey İranlı” olarak nitelenmiş. Habere göre Rıza Pehlevi şunları söylemiş:

“İsrail halkının İran’daki İslam Cumhuriyeti’nin İran halkını temsil etmediğini bilmesini istedim. İran’daki molla rejimi gitmelidir. Bu bölgenin geleceğinin aydınlık olması lazımdır. “

Pehlevi’nin İran’da kuraklık yüzünden tarım sektörünün büyük darbe aldığını, uluslararası ambargolar yüzünden ülkeye yardım yapılamadığını söylediği, Mollalar rejimi devrilirse İran’ın refaha kavuşacağının altını çizdiği de belirtiliyor.

Haberde Pehlevi’nin Filistin sözcüğünü ağzına almadığı gibi El Aksa Camii’ni de ziyaret etmediği belirtiliyor.

Öte yandan Al Arabia’da yayımlanan haberde de Rıza Pehlevi’nin İsrail ziyaretinin İran’daki muhalifler tarafından hiç hoş karşılanmadığına dikkat çekiliyor. Eylül ayından bu yana İranlı mollalara baş kaldıran muhalefet kesimi ne mollaları ne de yeni bir şahı İran’ın başında görmek istediklerini bildiriyor.

Anlaşıldığı kadarıyla İran’da geçen Eylül’de başlayan muhalefet gösterileri “veliaht prens”i umutlandırmış. ABD ve AB’de bazı üst düzey temaslarda bulunduğu bildirilen 62 yaşındaki Rıza Pehlevi İran tarafında, molla rejiminin devrilmesini isteyen Netanyahu’nun “kuklası” olarak niteleniyor.

Bu yazıyı yazmaktaki amacım sabah akşam iç siyasetle yatıp kalkmayı bırakıp biraz da çevremizde neler olup bittiğine bakmak. Netanyahu’nun kumarı tutar da sabık Şah’ın sürgündeki oğlu İran’ın başına “demokrasi havarisi” olarak döner mi? Bence çok uzak bir ihtimal. Ama burası Ortadoğu!

telif

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar