Özgür Zeybek

Özgür Zeybek


Açık Şiir Hareketi

Açık Şiir Hareketi

Geçtiğimiz yıl eylül ayında pek çok alanda ve platformda sesini duyurmaya başlayan bir sanat hareketinden bahsetmek istiyorum. 

İngiltere, Polonya, İspanya, İtalya gibi pek çok ülkeden ve edebiyat, fotoğraf, sinema, müzik vs. gibi sanat disiplinlerinden sanatçının destek verdiği ve yer aldığı, benim de 2019 kasım ayından bu yana içinde bulunduğum bir kalkışma AÇIK ŞİİR.

Geçen haftalarda “Şiir Niye?” adlı yazımda da belirttiğim üzere, şiirin bir iç çekiş, bir serzenişten çok daha fazlası olduğunu, imgesel sıkışmanın şiiri toplumun uzağına ittiğini, böylece şiiri de şairi de gizemli kılmak dışında tüm işlevselliğini yitirmeye başladığını yinelemek isterim. 

Tabii sanatsal bir ürün ortaya koymak niyetinde olan kişinin bir değerler düzleminde olduğunu unutmaması gerektiğini de… 

İşte Açık Şiir bana göre bütün bunları daha etraflıca, derli toplu, teorik bir biçimde ifade eden, üretimi eylemsellik, çok yönlülük, disiplinler arası ilişkiler ve toplumsallık ile ele alan, dildeki estetik kaygıyı imgesel sıkışmanın aksine sokak dilinin gerisine atarak şiiri sokağa taşıran bir girişim. 

Sokak bize gelmez biz sokağa gideriz. Çünkü sanat yaşamdan beslenir ve yaşamın nabzı sokakta anlayışı üzerinden sanatın aslında toplumun en olağan ve en gerçek yerinden üretildiğine vurgu yapan Açık Şiir Hareketi’ni kendi manifestosu üzerinden anlatmaya çalışacağım. 

Açık Şiir, yazılı metinlerin bir eylemle sunulmasından ziyade bizzat eylemin kendisinden doğan bir şiire geçişi temel alıyor. Böylece yazılan bir metni kurgulanmış bir eylemler bütünü ile halka ya da sokağa taşımak yerine sokağın içsel dinamiğinin şiire evrilmesi ve sanatın gerçekle ilişkisi üzerinden yaratılan imgesel dünyanın sahiciliğinden bahsediyor. 

Bu fiziksel uzamla, çevresel unsurlarla ve an’la etkileşim içinde olma hali en temel gerekçelerden biri.

Eylemsellik ve işlevselliği ise; şiirin ve topyekûn sanatın, bireysel olması gerektiği kadar kolektif bir süreç olduğu ve uzamın sunduğu maddi manevi olanakların tümünü sonuna kadar bünyesine katma güdüsü taşıdığı iddiası üzerinden tanımlıyor. 

Halka ve çevredeki her şeyin katılımına açık bir özgürlük alanı…

Açık Şiir Hareketi şiirin üretimi, sunumu ve paylaşımı gibi bütün süreçlerde en az bir sanat disiplini ile ilişki içinde olması gerekliliği üzerinden disiplinler arası bir anlayışı işaret ederken, az önce de sözünü ettiğim gibi çevresel her şeyin katılımına açık bir anlayış ile kostüm, obje vs. gibi yazın dışı öğelerin kullanımını da önemsiyor. 

Bu noktayı örneklerle açmak gerekirse, geçtiğimiz günlerde Açık Şiir Hareketi’nin kurucu üyelerinden Neslihan Yalman’ın Tilki Sanat’ta sergilenen kadın pedi üzerine yazdığı şiirden söz edebiliriz. İşte burada şiirin sunumu sırasında kullanılan obje şiirin imgesel dünyası içinde yazınsal olanla bir bütünlük oluşturuyor ve bir obje bir şiirin imgesel parçası olarak karşımıza çıkıyor. 

Keza yine kurucu üyelerinden Erkan Karakiraz’ın video ve kısa film performansları bu yaklaşıma örnek gösterilebilir. 

Şiir ya da sanat neye yarar?

Bir sanat eseri verili gerçekliği ya da güncel meseleleri ileri yönde ve iyileştirici biçimde ele alıyorsa ve bunu yaparken toplumsal bir kaygı ve birliktelik niyeti içindeyse, işte o zaman içinden çıktığı döneme, topluma, acıya, gerçekliğe yani yaşama dair bir tavır ortaya koymuş olur. Sanatın estetik biçimle itirazı çoğaltarak yaşamı onaran tözüne hizmet etmiş olur. 

Buradan hareketle, Açık Şiir de, teorisini pratiğinden çıkaran, mekâna taşınmasının ötesinde, günün siyasi, sosyal ve yaşama ilişkin koşullarını yansıtmaya eğilimli; toplum ve sanatla ilgili siyasi, toplumsal konuları da içerebilen, hatta sosyo-politik bir yapı. 

Estetik ve dilsel kaygıları önemsemekle birlikte sokak diline ve jargonuna da yer veren, imgeye sıkışmayan, üst dil aramayan böylece hem imgeyi hem dilsel estetiği hem de sokağın dilini harmanlayan bir dil ve söylem anlayışına sahip.

Yenilikçi, eylemsel, performatif, yaratıcı, avangart tutumu ile Açık Şiir Hareketi, sanatı sokağa taşınmayı değil, sanatın yaşamın içinden üretildiği gerçeğini, somut bir eylem biçimine ve üretim sürecine dönüştürerek bizlere yeniden hatırlatmayı hedefliyor.

Gelecek günlerde daha fazla sanatçının bu oluşumu destekleyeceği ve sanatın gerçekle, sokakla, yaşamla bir bütün içerisinde olacağına dair çok umutluyum.

Bu oluşumdan en büyük beklentim ise, şiirin bir iç çekiş, bir serzeniş, bir duygu durumu, hissel bir anlatı biçimi olmasından çok öte, yazın sanatları içerisinde, belki de en konsantre ve en zor anlatı biçimi olduğu, genel sanat anlayışı içerisinde ise aslında toplumla en sıkı bağı kurabilecek sanat disiplinlerinden biri olduğu gerçeğini ispatlayacak olmasıdır. 

Bu oluşumu var eden ve bizlerinde katılımına vesile olan değerli dostları Altay Ömer Erdoğan, Neslihan Yalman, ErtukTokman ve Erkan Karakiraz’ı da buradan selamlıyorum. 

Açık Şiir’de kimler var? 

Lale Müldür, Ayşegül Kaycı, Liliana Quınto Laguna, Andrew Singer, Bahtiyar Kaymak, Dolunay Aker, Franco Loi, Özgür Zeybek, İlham Şeker, İlhan Sami Çomak, Khal Torabully, Manrico Murzi, Sema Ünger, Sonet Mondal, Umarell’s Band, Hakan Unutmaz, Erkut Tokman, Altay Ömer Erdoğan, Fırat Erdim, Alper Ağdaşan, Emre Şahinler, Erkan Karakiraz, Fuat Eren, Mehmet Tektemur, Neslihan Yalman, Nur Alan, Nurgül Ulu, Pınar Nurhan, Sema Ündeğer, Umut Yalım, Ruhsan İskifoğlu, Ferhat Nitin, 

telif

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar