Nursun Erel

Nursun Erel


YSK Başkanı İhsas-ı rey etti mi etmedi mi?

YSK Başkanı İhsas-ı rey etti mi etmedi mi?

“Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 3. Kez Cumhurbaşkanı adayı olabilir mi olamaz mı? Eğer aday olursa, bu konudaki son karar merci durumundaki, itiraz yolu bile bulunmayan Yüksek Seçim Kurulu, Erdoğan’ın adaylığını onaylar mı onaylamaz mı?” 

Anayasada (*) son derece net ve açık dile getirilmiş olmakla birlikte, konu hala tartışılıyor. Üstelik şimdi gündemi saran “ahmak” kararı sonrasında  İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da aynı tartışmanın içine eklendi.  YSK Başkanı Muharrem Akkaya, sessizliğini sırf bu konu için bozarak art arda demeçler verdi, “İBB Başkanının cezası eğer istinat ve Yargıtay tarafından onanırsa, aday olmuş olsa bile mazbatası kendisine teslim edilemezmiş.” YSK’nın böyle davranacağını böylece Akkaya’dan öğrenmiş olduk. Ancak sıra, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın tartışmalı adaylık durumuna geldiğinde, Akkaya birden kendini tarafsızlıkla bağlayan yasaları anımsayarak, “Bu konuda ben bir araştırma yaptırdım, bir fikir edindim, ancak bunu açıklamam doğru olmaz, ihsas-ı rey etmiş olurum” demedi mi?

Böyle ortamda insan adeta kendinden kuşkuya düşüyor:

-Anayasa son derece net ve açık… Erdoğan 3. Kez aday olamaz…O halde ben okumayı mı unuttum da koskoca TBMM Başkanı, YSK Başkanı aksini düşünüyor? Sırf onlar da değil, koskoca hukukçular bu Anayasa hükmünü telaffuz etmekten bile kaçınıyor? Kaş göz işareti yapıp, tavana bakarak susup oturuyor?

“Peki o zaman” dedim kendi kendime, bu işleri en iyi bilenlerden birine sorayım, Yargıtay eski savcısı ve YARSAV kurucu başkanı, şimdilerde ise avukat Ömer Emin Ağaoğlu ile konuştum, buyrun bir de onun yanıtlarına bakalım:

—-Akkaya, ihsas-ı rey mi etti?—

-YSK Başkanı Akkaya, seçimlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 3. Kez aday olup olamayacağı konusunda bir çalışma yaptırdığını, kendisinde bir kanaat oluştuğunu ancak bunu açıklamayacağını, aksi halde, ihsas-ı reyde bulunmuş olacağını söyledi. Siz bu açıklamayı nasıl değerlendirdiniz?

EMİNAĞAOĞLU:  Bu açıklamasını okudum, demek ki YSK Başkanının şu anda bir düşüncesi var ama açıklamıyor. Bunu ifade etme gereği duyması, yargıç kimliği yönünden hoş değil, nereden baksanız kabul edilebilir tarafı yok. Bizim yargı etiğinde yargıç tarafsız olacak ve öyle görünecek. Oysa YSK Başkanı, görüntüsü ile -benim kararım aklımda- demiş oluyor, yani önyargısını karardan önce ifade etmiş oluyor, -daha süreç başlamadan bu konudaki düşüncemi oluşturdum- diyor. YSK başkanının bu düşüncesini yargı etiği kuralları ve yargıç kimliği ile bağdaştırmak mümkün değildir... 

-Yani YSK Başkanı taraf mı oldu şimdi?

EMİNAĞAOĞLU: İmamoğlu davasında  yakınıcı olarak YSK’dan 3 kişi vardı, birisi acaba kendisi mi, değil mi? Bir de olayın bu tarafı var. Yani yakınıcı olarak YSK’dan bir ihbarda bulunulmuştu, kimdi bunlar? Muhtemelen kendisi de vardı. Böyle ise YSK Başkanının taraf sıfatı da var demektir. Dolayısıyla konuşması ayrıca sakat hale geliyor. 

—-İrfan Fidan gibi olursa—

-Bu arada YSK’daki 5 üyenin görev süresi doluyor, yerlerine yenileri seçilecek. Bu kritik süreçte sizce YSK nasıl şekillenecek?

EMİNAĞAOĞLU: Evet süresi dolacak o 5 üyenin yerine  yenileri seçilecek. Fakat daha önceki benzer süreci hatırlayın, hani İrfan Fidan, daha Yargıtay’a ayak bile  basmadan AYM’ye gitmedi mi? Şimdi Yargıtaydan, Danıştaydan kimler seçilecek acaba? İktidarın etkisinden çıkamayan, iktidarın gözünün içine bakanlar mı yeni üyeliklere seçilecek?  YSK’nın 7 asıl 4 yedek üye ile toplanması istenmişti hatırlarsınız, öyle de yapıldı. Yani YSK’nın 11 üyesinin  5’i bu yeni seçilenler olacak. İşte çok önemli kararlara ramak kala, aynı İrfan Fidan örneğindeki gibi bir seçim olursa, siz sonucu düşünün, yani Erdoğan’ın 3. Adaylığına karar verenler, tarafsız değil, AKP’nin etkisindeki isimler olacak. Buna ek olarak, -İmamoğlu’na mazbatası verilir mi verilmez mi?- İşte bu konuda  da YSK  taraf durumunda, hatta davada taraf olduklarına bakılırsa, husumet içinde olan, AKP etkisinde olan bir YSK bunu da karara bağlayacak. Mühürsüz oylar konusunu hatırlayın, en az onun kadar tartışılacaktır bu da…

—-Erdoğan aday olamaz—

-Peki Erdoğan’ın 3. Kez adaylığı Anayasaya neresinden bakılırsa mümkün olabiliyor sizce?

EMİNAĞAOĞLU: Anayasayı hepimiz özellikle bu maddesi ile kaç kez hatmettik, ezberledik. Anayasaya Cumhurbaşkanının  2 kez seçilebileceği kuralı 2007’de getirildi,  101. Maddeye kondu. Bu madde 2017 de değiştirildi ama maddedeki o -en fazla 2 dönem kuralı-, değiştirilmeden olduğu gibi kaldı… Dolayısıyla bu madde 2007’de var 2017’de var… Şimdi Erdoğan bu maddeye göre 2014’de seçildi, 2018’de de seçildi etti 2… İkinci dönem devam ederken -eğer meclis erken seçim kararı alırsa- diye bir istisna kondu, Erdoğan ancak o taktirde yeniden aday olabilir. Yani Erdoğan bu istisnadan yararlanmak istiyorsa ancak TBMM erken seçim kararı alırsa olabilir, o da en az 360 oyla mümkün olur. Bunun dışında Erdoğan aday olamaz, Anayasa bu kadar açık. Yok Cumhurbaşkanlığı  hükümet sistemi yeni bir sistemdir vs diyorlar, oysa her şey yeniden başlamamıştır, üstelik  Anayasada bu görüşün dayanağı olabilecek, bunu haklı gösterecek tek bir geçici madde bile yok.

—İşaret fişeği veriyorlar—

-Ama TBMM Başkanı bile bu konuda ısrarlı, hem de Anayasa hukukçusu olarak? 

EMİNAĞAOĞLU: TBMM başkanı oradan bir işaret fişeği veriyor, YSK  Başkanı  buradan bir fişek veriyor, oysa ikisi de en tarafsız olması gereken insanlar. Şimdi tarafsız kalması gereken iki organın başkanları, tarafsızlığı terkedip kendi kurumlarına kamuoyuna ve aday olacak kişiye bağlılık mesajı veriyor, sadece bu bile seçim sürecinin adil geçirilemeyeceğinin örneği…

-Ama bu tartışmalar sırasında muhalefet liderleri, net bir görüş sergilemiyor, bu nasıl değerlendirilebilir? 

EMİNAĞAOĞLU: Şu mesajı veriyorlar, -biz siyaseten her durumda varız-  yani hukuki değil siyasi mesaj veriyorlar ama öncelikle bu durumun bir hukukiliği olmalı, yani  kişinin aday olabilmesi lazım önce. Siyaseten çekinmemek  ayrı bir şey. Bu noktada -YSK’ya yürürüz- diyen partilerin YSK’ya yürümeden önce  YSK’ya -Anayasayı bir oku- demesi gerekir.

—İktidara el koymak—

-Anayasaya ve bütün hukuk kurallarına rağmen eğer Erdoğan’ın 3. Kez Cumhurbaşkanı adayı olması YSK tarafında kabul edilirse sonuç ne olur sizce?

 EMİNAĞAOĞLU: Ne Anayasa hükmünün, ne yargının  Erdoğan’ı hiçbir şekilde bağlamadığı ortaya çıkar, anlaşılan o ki, her durumda kendini o makamda tutacak, o makamı terketmeme adına Anayasa’yı  tanımayacak, bu netleşir. 2002‘de de milletvekili adaylığı yasa hükümlerine aykırıydı ama o zaman hiç olmazsa yasayı değiştirdiler. Şimdi -ben yine devam edeceğim- demek, Anayasanın varlık ve yokluğunun hiçbir hüküm ifade etmemesi demektir, iktidara el koymak demektir. 12 Eylül’de de referandum yüzde 92 evetle çıktı. Peki referandum hukuki, demokratik bir ortamda mı oldu? Tabii ki hayır. Yani -ben burayı terketmiyorum- diyorsa eğer Erdoğan, -sandık koysanız ne yazar koymasanız ne yazar- demektir, bu yönetime fiilen  el koymak anlamına gelir. 

(*)Adaylık ve Seçimi (Madde 101)

Cumhurbaşkanı, kırk yaşını doldurmuş, yükseköğrenim yapmış, milletvekili seçilme yeterliliğine sahip Türk vatandaşları arasından, doğrudan halk tarafından seçilir. Cumhurbaşkanının görev süresi beş yıldır. Bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir.

(**) https://www.gazeteduvar.com.tr/ysk-baskani-erdoganin-adayligi-konusunda-calisma-yaptirdim-haber-1594429

 

telif


Nursun Erel Kimdir?

Nursun Erel, SBF Basın Yayın Yüksek Okulu Mezunudur, meslek yaşamına Anadolu Ajansında başlamış, sonraki yıllarda Tercüman, Cumhuriyet, Milliyet Gazeteleri, NOKTA Dergisi, The New Anatolian Gazetesi̇, KANAL D Haber Merkezi ve Show Tv’de görev yapmış, TRT radyolarında düzenli yorumları yayınlanmıştır. Erel, 40 yıla ulaşan gazetecilik kariyerinde, siyasi muhabirlik, dış politika muhabirliği, haber müdürlüğü, editörlük, temsilcilik gibi sorumluluklar üstlenmiş, özel röportajlar gerçekleştirmiş, köşe yazarlığı yapmıştır… Pek çok araştırma haberi ile devlet mekanizmasındaki aksaklıklara, Kürt sorununa, önemli yolsuzluk olaylarına ışık tutan Erel’in yayınlanmış 3 kitabı bulunmaktadır...

Makale Yorumları

  • Kerim Ünal20-12-2022 09:26

    Elinize sağlık. Çok güzel bir röportaj ve yorum olmuş. “ ben yaptım oldu “ anlayışı, “ mühür bende “ yaklaşımı hoş değil, rahatsız edici…

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar