Her yıl sonunda, bir nevi envanter gibi, Küçük Çiftlik, parkı içinde 365 günü uğurlarız. Acısı ve tatlısı ile ve yeniden hayata tutunmak için “ilk” kurdeleyi keseriz.
MİRKELAM VE KOKOREÇ
Koca bir yılı devirdik. Ama ne yıl!
Salgından sonra bizim nasıl insan olduğumuzu, yaşamanın ne kadar pamuk ucuna bağlı olduğunu ve hayatın ve de sevdiklerimizin değerini, zamanında ve her anında bilmemiz gerektiğini hatırlattı, o korkunç depremle.
Elbette o acılar silinmedi. Silinmesi mümkün değil, kendi adıma epey olgular ile yüzleştiğim, bir yandan da güzellikleri gördüğüm bir yıldı.
Netice de an varsa, hele sanat varsa ve siz kendinizin kim ve ne kadar değerli olduğunu biliyorsanız, bu yeter öncelikle. Size önce, kendinize sorumlu ve kendinize iyi davranmak zorundasınız, evren bunu söyler, her eylemi ile. Çünkü hepimiz bir bütünüz. Dolayısı ile sizden ne çıkarsa etrafınız onu yaşatır.
MERHABA 2024
Aslında her an yeni bir gün ve yeni bir yıldır.
Acı yazdırır ve acı olgunlaştırır. Evet, biraz fazla yazabiliriz, bunun bir zararı var mı, bilakis karşılıklı fayda ama olgunlaştıran acı, geriye dönüp baktığınızda; sizin ruhunuzdan, yüreğinizden tüm iyi niyet ve çabalarınıza rağmen söke söke acımasızca alınan ve bir daha yerine kolay kolay gelemeyecek ve ancak acının bir dişi adeta doldurur gibi olgunlaştırması ile geçen süredir.
57 yaşında ki Mirkelam’dan önce sahneye, kıpır kıpır Aybüke çıktı, güzel sahnesi ve yorumları ile son şarkısında, o zamanı hiç değişmeyen, insanoğlunun her dem yaşattığı kötülükleri, zamansız olarak sunan, Aldatıldık, şarkısıydı.
Kalabalığın arttığı ve bir yıl boyunca bizleri ağırlayan, yazın sinema, konser ve birçok etkinliğe hele hele o, Hıdırellez, yok mu, her sene beni benden alan ve bu yıl bambaşka dilekler ile geldi. İşte o sahnede, iyisi ve kötüsü ile bir yılı devirmek üzere, yıllar önce hatta adı o zamanların, sıra dışı bir klipi olduğu için “Koşan Adam” olarak, tüm klipleri gibi, bilhassa bu sıfatı almasına sebep olan yıl 1995 ve Her Gece. Ogünlerde, yeni yeni tekstil piyasasının ivme kazanacağı ve kimselerin doğru dürüst bilmediği, Yenibosna’nın arka sokaklarında, koşarak bir klip çekimi gerçekleştirdi.
Bizi tüm yaşadığımız kötü günleri, artık arkamızda bırakmamızı işaret eden, Mirkelam, sözlerine Ananesi ve Annesi ile başladı, sahnede üzerinde o klipte giydiği ceketle, seslenerek.
“Ben küçükken ananem; çok azdın, başına gelecek var, annemde ne olacak böyle çılgın işler yapıyorsun, otur”, derdi. İyi ki yapmışım, sizleri buldum. İyi ki kalbimin sesini dinledim. Siz, buna değersiniz, çünkü. Bugün buradaysam, sizin güzel yüreğiniz ve sevginiz sayesinde.” Sözleri ile başladı.
Sahnesi boyunca pandomim, breakdance, darbuka çalmak, dans etmek, finale doğru kendi ve herkese rock in roll yaptırarak; hele hele “Biz, onlarla büyüdük. Aramızda 2003 doğumlular varmış, onlar bilmezler onlar için” diyerek, iki kez üst üste yaptığı; Erkut Taçkın(1940-2020), sahne performansı, gerçekten görülmeye değerdi. Vefa duygusunu, Queen grubuna ve Freddie Mercury (1946-1991) saygı duruşu ile de yaptı.
“Benim için geçenlerde instagramda okudum, yaşlandı; Si’leri okuyamıyormuş”, diyenlere… Öyle güzel ve gencim diyenlerin, kolay kolay bu kadar saat sahnede kalarak yapamayacakları performansı, sergiledi. Hem kâh gökyüzüne çıkarcasına yükseklere sıçradı, kâh dans etti, ama en çok şarkı seslendirdi.
Oldukça kalabalık izleyiciler arasına ise sürpriz yaparak indi ve onlarla birlikte şarkı söyledi.
Bunu da, “ Artık 2023 bitti ve o zaman şimdi hep birlikte 2024’e girerek kutlayacağız” diyerek, bizleri müzikle ve hep mutluluk, sevinçte kalmamızı söyleyerek, yeni yıla soktu.
Geri sayım, sarı ve kırmızı ışıklar, sıcacık atmosfere, böyle bir seyircinin her zaman kolay kolay bulunamadığını önce ifade ve sonra teşekkür ile geçti. Birbirinden güzel şarkılar, İngilizce ve yeni yıla girdikten sonra da halkın arasına karışıp, onlarla birlikte söylediği; önce sağ tarafa seslenip-Ben Bal Arısı Gibiydim, Senden Önce-sonra sol tarafa ve orta bölüme, tek tek dolaşarak yine sahnedeki yerini aldı. Ve Kokoreç, şarkısından sonra ise “Size, en sevdiğim ve son şarkımız olan eser ile iyi seneler diliyorum”, diyerek muhteşem sahne performansını sundu.
Bundan bende kendi payıma çıkarım yaptım, ne de olsa yıllarca adaşım, Emel Sayın’dan dinledik. Ama Mirkelam, onda bunda mavi boncuk, demedi. Boncuk, esas olması gerektiği yerdeydi zaten. Şöyle, seslendirdi şarkıyı:
“Bu dünyada sevgi büyük bir ihtiyaç, herkes sevmeye, sevilmeye muhtaç!”
2024’de de sevgiyle kalalım, dostlar.
En çok da kendimizden başlayarak sevmeye.
Ve çok teşekkürler, Mirkelam.
EMEL SEÇEN
Yorum Yazın