Nursun Erel

Nursun Erel


Tuz da koktu!

Tuz da koktu!

Kimi işadamları (!) ve mafya üyelerini, devletin tepesine dağıttıkları rüşvetleri  kuruşu kuruşuna açıkladıkları YouTube yayınlarında hep birlikte izliyoruz:

-Yaaaa, gördün mü, neler neler olmuş?

-Evet yahu, inanamıyorum, millet emekli maaşına yapılacak üç kuruşluk zammı beklerken bunlar meğer deveyi hamuduyla götürmüşler…

-Hani bir söz vardır, “et kokarsa tuzlanır, ya tuz kokarsa ne yapılır?”

-Valla bana sorarsanız artık hiçbir şey yapılamaz, neyse o bozulan, kaldırıp çöpe atmak gerekir.

-Hangi birini çöpe atacaksın? Hele baştakileri…Kolay mı?

Peki, bunları “dizi film” gibi soluksuz izlerken “başımızdakiler”in Türkiye imajını nasıl yere düşürdüklerini farkında mıyız?

İşte Uluslararası Şeffaflık Örgütü (*) 2022 Yolsuzluk Algı Endeksi:

-Türkiye yolsuzlukla mücadelede 180 ülke arasında 101. sıraya geriledi.

Üstelik  aynı örgüte göre, Türkiye, yolsuzluk yasalarıyla ilgili eksiklikler hakkında  defalarca uyarıldı ama bugüne değin herhangi bir adım atmadı…

Yolsuzluk sıralamasında bizim gerimizdeki ülkelere baktığınızda Eritre, Somali, Komor Adaları, Burundi, Nikaragua’nın filan aralarında yer aldığı 79 ülkeden neyse ki daha iyiyiz diye düşünebilirsiniz tabii, o zaman iyimserlik rekoru size verilir…

Üstelik kimileri hala diyor ki:

-Canım adamlar çalıyor ama çalışıyor da…

Valla bu “çalma-çalışma” bağlantısı hangi yasada yazılı bilmiyorum ama bildiğim bir Anayasa maddesi (148)  var:

-“Görevdeyken işledikleri suçlar nedeniyle Cumhurbaşkanı, TBMM Başkanı, Cumhurbaşkanı yardımcıları, Bakanlar, Anayasa Mahkemesi Yargıtay, Danıştay Başkan ve üyeleri, Başsavcılar, Cumhuriyet Başsavcıvekili ile Savcılar Kurulu ve Sayıştay Başkan ve üyeleri, Genelkurmay Başkanı, Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanları görevleriyle ilgili suçlardan dolayı Yüce Divanda yargılanırlar.”

Ama bu yargılamaların yapılabilmesi, partilerin TBMM’deki sandalye sayılarıyla yakından ilgili, çünkü öncelikle soruşturma komisyonu oluşturulacak, o komisyon ilgilileri suçlu bulacak, sonra TBMM genel kurulunda oylama yapılacak ve ancak ondan sonra sözü edilen suçları işlediği öne sürülenler yüce divana sevk edilebilecek…

-“Anlaşılan o iş biraz zor, peki, sen bu işleyişe bugüne kadar hiç tanık oldun mu?” diye soracak olursanız…

Ooo, pek çok iddia gündeme geldi, soruşturma komisyonları kuruldu, harıl harıl çalıştılar, raporlar hazırladılar…

-E sonra?

-Valla sonrasını ne siz sorun ne ben söyleyeyim, iddiaların çoğu kanıtlı-ispatlıydı ama meclis çatısında birer yankı bırakmaktan öteye gidemediler.

-Nasıl yani? Neymiş o yankı?

-Oooo hangi birini sayayım:

-Kirada oturan ve kirası ödenmediği için hacze uğrayan kayınvalidesinin yastığı altından 7.5 milyon dolar  çıktığını anlatan bir Başbakan eşini mi? (**)

-Banka satışı için yapılan ihalede bir mafya liderinin işe karıştığı yolundaki bilginin kendisine zamanında ulaşmadığını, dolayısıyla bundan zamanında haberdar olamadığını söyleyen bir başbakanı mı? (***)

-Bir liderin MİT, Emniyet, Jitem, Özel Kuvvetler Komutanlığı gibi devlet görevlileri başta olmak üzere mafya örgütlerinde yer almış kişilerden oluşan özel bir suç örgütü kurdurduğu, bu örgütü devlet olanakları ile beslediği, himaye edip yönlendirdiği, bu örgütün CIA ve Mossad ile bağlantılı olduğunu iddia eden bir başka parti liderini mi? (****)

-Yahu o kadar da değil… Bazı liderler, haklarındaki suçlamalar nedeniyle  ev hapsine bile çarptırılmadı mı?

-Ha, sen “kayıp trilyon davasını” (*****) söylüyorsun. Evet, rahmetli Necmeddin Erbakan o davada, -özel belgede sahtecilik- suçundan 2 yıl 4 ay hapse mahkum oldu, hatta o zamanlar Erbakan'ın siyasi yaşamının bittiği varsayılmıştı ama Erbakan ev hapsi ve af sürecinden sonra siyasi haklarına yeniden kavuştu.

-Peki 15 Temmuz olayı da TBMM’de soruşturuluyordu, o iş ne oldu?

-Evet, iyi hatırlattın, 15 Temmuz darbe girişiminin araştırılması için komisyon oluşturuldu ve  AKP, MHP, CHP ve HDP'den milletvekillerinin katıldığı bu komisyon tam 4 ay çalışıp onlarca kişiyle görüşerek rapor hazırladı. Ancak ne hikmetse bu rapor Meclis'e sunulamadı, ortadan kayboldu.

-Neden? Çünkü TBMM Başkanlığı raporun tüzük hükümlerine uygun olarak tüm süreçleri tamamlanmış biçimde TBMM Başkanlığına sunulmadığını ileri sürerek, 2018 yılında da hükümsüz hale geldiğini açıkladı.

Et kokarsa tuzlanır, ya tuz kokarsa ne yapılır?” Diye konuşuyorduk ya, dertleşmiş olduk.

-Amaan sen de, boşverelim biz bunları kurcalamayı, etimiz ne budumuz ne?  Baksana adamlar başımızdakilerle etle tırnak gibi olmuşlar, etten duvar olup, halkın oyu ile seçilenlerin başına taş yağdırıyorlar.

-Evet, zaten baksana hepsi nasıl da et bağlamış…  Nerde o eski devlet adamları, oy verirken hepsini -eti senin kemiği benim- diyerek göndermemiş miydik devletin tepesine?

-Evet ama, et et dedin durdun, benim ağzım sulandı… Ne yapacağız şimdi?

-Gel sana şuradan bir tavuk döner ısmarlayayım…

(*)https://seffaflik.org/

(**) https://www.hurriyet.com.tr/gundem/paralar-kaynanamin-cikinindan-cikti-39031206

(***) https://www.anayasa.gov.tr/media/5696/02_yilmaz_taner_05_02.pdf

(****)https://tr.m.wikisource.org/wiki/TBMM_Susurluk_Ara%C5%9Ft%C4%B1rma_Komisyonu_Raporu/%C4%B0ddialar

(*****)https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/kayip-trilyon-davasi-neydi-62394

telif


Nursun Erel Kimdir?

Nursun Erel, SBF Basın Yayın Yüksek Okulu Mezunudur, meslek yaşamına Anadolu Ajansında başlamış, sonraki yıllarda Tercüman, Cumhuriyet, Milliyet Gazeteleri, NOKTA Dergisi, The New Anatolian Gazetesi̇, KANAL D Haber Merkezi ve Show Tv’de görev yapmış, TRT radyolarında düzenli yorumları yayınlanmıştır. Erel, 40 yıla ulaşan gazetecilik kariyerinde, siyasi muhabirlik, dış politika muhabirliği, haber müdürlüğü, editörlük, temsilcilik gibi sorumluluklar üstlenmiş, özel röportajlar gerçekleştirmiş, köşe yazarlığı yapmıştır… Pek çok araştırma haberi ile devlet mekanizmasındaki aksaklıklara, Kürt sorununa, önemli yolsuzluk olaylarına ışık tutan Erel’in yayınlanmış 3 kitabı bulunmaktadır...

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar