Prof. Dr. Tevfik Dalgıç

Prof. Dr. Tevfik Dalgıç


Türkiye’nin otomobil markasının ülke imajına etkisi ve yöntemi

Türkiye’nin otomobil markasının ülke imajına etkisi ve yöntemi

Türkiye’nin otomobil markası üretimi konusunda değişik görüşler var. Örneğin ünlü bir otomobil ithalatçısı grubunun bir yöneticisi şu görüşte:

“Bugün otomotiv endüstrisi artık doymuş bir endüstri. Bunun yerine, geç kalmanın avantajını kullanıp belki başka bir sektöre girmek lazım. Türkiye'de yetişmiş genç bir insan gücü var. Nüfusun yarısı 28 yaşın altında. Böyle bir ülkenin otomobil üretmemesi lazım. Çünkü otomobil düşük iş gücü ile üretilen bir iş. Robotlar, makineler. Ama mesela yazılım sektörü, bilgisayar sektörü gibi bir sonraki aşamasına atlayabileceğiniz sektörler var. Makroekonomik açıdan böyle bakmak lazım”.

Kanımızca bu görüş konuya sadece makro açıdan bakan ve otomobil üretimini sanki devlet yapıyormuş gibi bir izlenim veriyor. Biz Türkiye Cumhuriyeti devletinin otomobil markası üretmesinden bahsetmeyeceğiz, tam aksine özel girişimin bunu yapmasından yanayız. Bu görüşler belki ekonomi politikaları konusunda bir çağrı niteliğinde, altyapı yatırımları vs. gibi konulara bakıldığında. Bizim de aynı konudaki görüşlerimiz, yani ülkenin ekonomi politikaları konusunda buna çok yakın. Sadece borsa-döviz-kur üçgenindeki gündelik gelişmelere bakıp ülke ekonomilerinin bunalımlardan çıkacağı görüşlerine katılmıyoruz. Biz yatırımların artmasından, tasarruf eğiliminin çoğalmasından ve istihdam kaynaklarının çoğalmasından yanayız. Ama bu konuların otomobil markası yaratmaya karşı olmadığını da belirtmek istiyoruz.

Ülke imajı ve ulusal otomobil markası ilişkisi- Bilimsel Araştırmalar ne diyor?

Önce konuya ülke imajı ile ulusal otomobil markası arasındaki ilişkileri ele alarak girmek istiyorum. Bu konuda bilimsel nitelikli değişik çalışmalar yapıldı. Ülke özelinde imaj konusu ile otomobil markası arasındaki ilişkileri inceleyen bilimsel çalışmalarda elde edilen sonuç, ulusal otomobil markası olan ülkelerin imajının güçlendiğini ortaya çıkarıyor. Yani otomobil markası olan ülkeler ve ülke imajı arasında doğru orantılı bir ilişki mevcut. Ülke imajının artması ise ülkenin diğer ürünlerine ve markalarına karşı duyulan talebi de artırdığını ortaya koydu. Bu sonuç daha önce yapılan ve kaynak ülke sendromu adını verdiğimiz –country of origin phenomenon- konusu  ile de doğrudan ilgili.

Yani bir ülkenin ülke dışındaki imajı olumlu ise o ülkede üretilen mallara ve markalara karşı duyulan dış talep de olumlu. Otomobil markası ise, “en pahalı tüketim ürünü”olduğu için insanlar otomobil alırken çok dikkatli olurlar ve çoğu kez ailenin tüm fertleri otomobil konusunda tıpkı ev alımında olduğu gibi satın alma ile ilgili karara katkıda bulunurlar. Bu karar ile ilgili her aşamada ülke imajı ile otomobil markası birlikte anılır. Markanın imajı iyi ise ülkenin imajı da iyi algılanır. Proton’dan sonra Malezya’nın, Hyundai’den sonra Güney Kore’nin Tata ile de Hindistan’ín ülke imajlarının arttığı bir gerçek.

Unutmamak gerekir ki bu ülke dışarda tanıtım ve imaj yaratma konusunda milyarlarca dolar harcıyor. Niye ülkeninin otomobil markası konusunda teşvikler ve destekleme uygulamaları yapmasın?

Geleceğe bakarken olumlu olabilmek-Yeni bir araştırma

Bazıları her ne kadar konuya stratejik açıdan bakmayı öneriyorsa da onların bakış açısı sadece ülkenin makro rakamlarına yönelik. Otomobil sektörüne küresel düzeyde stratejik bakmak ise daha başka bir konu. Bu alanda yeni bir araştırmanın ana hatlarını sizlerle paylaşmak istiyorum.

Amerika’nın ünlü danışmanlık kuruluşu Booz & Co. tarafından yayımlanan -  Strategy & Business Exclusive- isimli internet dergisinde dünya otomobil sanayinin geleceğine yönelik bir araştırma yayımlandı. “The Best Years of the Auto Industry Are Still to Come”-Oto Sanayinin En Güzel Yılları Henüz Gelmedi”-başlıklı ve Ronald Haddock and John Jullens tarafından yapılan bir araştırma. Yazarlar kişi başına düşen gayri safi milli gelirin 10 bin doları bulduğu ülkelerde otomobile olan talebin patladığına dikkat çektiler. Booz & Company raporunda otomobil piyasasının gelecek 10 yıl içinde 3 büyük gruba ayrılacağı öngörülerek dünya otomobil talebinin 2013 yılında 370 milyona ulaşacağı, aynı rakamın 2018 yılında ise 715 milyon olacağını ortaya koydu. Rapor  ülkeleri 3 gruba ayırıyor otomobile olan talep bakımından. Bu gruplar şöyle:

1-The rapidly emerging economies (REEs)- Çok hızlı gelişen ekonomiler- Bunlar arasında Brazilya, Rusya, Hindistan, Çin ve daha sonra da Malezya, Arjantin, Meksika, ve Tayland ile İran ve Endonezya var. Bu ülkelerde milyonlarca aile alacakları ilk otomobilin hesaplarını yapmakla meşguller. Türkiye bu araştırma yapıldığında kişi başına milli geliri 10 bin doların üstünde idi simdi 8 bin dolar olunca aşağıdaki gruba düştü.

2-The lower-growth economies- Düşük hızla gelişen ekonomiler-Bunlar arasında yaklaşık 100 tane ülke bulunuyor. Bu ülkelerin hükümetleri orta sınıf yaratmak için çalışıyorlar ve 2020 yılından itibaren bu ülkelerde de otomobile yönelik talepler birden bire patlayacak.

 3-The mature economies- Gelişmiş-Olgun Ekonomiler-Bu ülkeler bugünkü Kuzey Amerika, Avrupa ve Japonya’dan oluşuyor. Buralarda otomobile olan talebi ekonomik kalkınma değil, nüfus artışı ve otomobil yenileme eğilimleri belirleyecek.

Marka seçerken küresel bakmak gerek

Yılda bir milyondan fazla üretim yapabilen ve ihraç edebilen bir ülkede otomobil markası yaratmanın zor olmayacağı kanısındayım. Tarihe bakarsanız ilginç bir gelişme izlersiniz. Fiat lisansı ile ise başlayan İspanya Seat markasını, Çek’ler Skoda markasını, Malezyalılar Japon Mitsubishi lisansı ile Proton markasını ürettiler, Japonların Isuzu şirketi İngiliz Wolseley Motor Company ile, Mitsibushi Model A için ise Fiat Tipo 3 lisansı ile işe başladı. Türkiye’de lisans ile araç üreten firmalardan herhangi birisi isterse Türkiye Otomobil markasını yaratabilir kanısındayız. Bunun çok modelli olmasına da gerek yok başlangıçta. Bu konuda ulusal ve yöresel isimler yerine dünya pazarlarında kolayca telaffuz edilecek, ürünle çağrışım yapabilecek ve yazılışı kolay, insan aklına yerleşecek türden markalar bulmak gerekiyor..

GELELIM TOGG"A

İtalyan  Design firması Pininfarina tarafından ana hatları çizilen ve AKP liderinin büyük caf caflı gösteriler ile halka ikinci defa sunulan yerli ve milli(!) otomobil markamızın maliyeti ne kadar bilen var mi? Oysa 2015 de İsveç’te üretimine son veren Saab otomobili icin ödenen 3 milyon avronun nereye gittiğini de sormak gerekiyor?

Biz ayrca  TOGG markasinin yabanci dillerde anlamını araştırdık.

TOGG-The Oddworld Graphics Gallery, 

Totnes Genetics Group, 

The Online Gude to Geographic

Ayrica tanesi  32 dolar 95 sente satılan bir de TOGG markalı seramik kulplu kahve bardağı da var.

telif

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar