Nursun Erel

Nursun Erel


Parti kapatma huyundan vazgeçer miyiz?

Parti kapatma huyundan vazgeçer miyiz?

Geçmişimizle yüzleşebilsek parti kapatma huyundan vazgeçer miyiz?
Bilmem kaçıncı kez bir partinin kapatılması gündemde... HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş çoktandır hapiste, partinin pek çok yöneticisi ve seçilmiş belediye başkanı da... Hapse giren başkanlar yerine hooop bir kayyım atanıyor tamam...

Kürt lider Seyit Rıza’nın idamının yıldönümünde de  Dersim odağında,  Kürt Sorunu kemikleşmiş kutupların tartışmalarını yeniden alevlendirmişti.

Acaba bu kutuplaşma bizi nereye götürür? Havanda su dövülerek çözüme ulaşılabilir mi?

The New Anatolian gazetesinde haftalık röportajlar yaptığım sırada AKP Hükümeti, “açılım süreci”ni başlatıyordu. Bölgeye gidip, Kürt Sorunu üzerine gözlemlerde bulunup, incelemeler röportajlar yapmıştım. Gazetedeki bu geniş yayın daha sonra kitaba da dönüştü. 

Yıllardır konuşulan, onbinlerce cana mal olan ama  “bir arpa boyu bile yol alınamayan” bu konu,  bence toplumumuzun kutuplaşmasında ve ileriye yol alamamasında  en önemli etken... 

Soruna inatla “takım tutar gibi yaklaşma” alışkanlığından vazgeçebilsek keşke,  bir de “kulaktan dolma bilgiler” yerine, araştırmak, okumak, dinlemekle eksiklerimizi biraz olsun giderebilsek...

İhsan Sabri Çağlayangil’in anılarında,  Seyit Rıza’nın “hukuk sistemi yerle bir edilerek, “yıldırım hızıyla nasıl idam edildiği” bütün detaylarıyla anlatılıyor... Ama yazılanlarda dikkati çeken nokta, yargılama ve idamın Atatürk’ün bölgeye yapacağı ziyaret öncesinde aceleyle gerçekleştirilmiş olması ve buna gerekçenin Çağlayangil tarafından, “Eğer gecikilirse, Seyit Rıza’nın Atatürk tarafından affedilmesi olasılığı” diye dile getirilmesi... 

-İnsanoğlu nasıl bu kadar acımasız olabiliyor?

Değil mi?

Oysa “ne hikmetse son yıllarda ortaya çıkan kuşkulu! bir  MAH (Bugünkü Milli İstihbarat Teşkilatı) belgesi”ne göre, Seyit Rıza, idam edilmeden önce, bölgeye trenle gelen Mustafa Kemal Atatürk’ün isteği üzerine, kompartmanına getirilerek kendisiyle görüştürülmüş, bu görüşmede Seyit Rıza’ya  “Eğer af dilersen seni idamdan kurtarırız” denilmiş ama Rıza bunu kesin bir dille reddetmiş. Eğer doğru ise, Rıza bu görüşmede Atatürk’e Dersim’de yaşananları, kendisine bugüne kadar söylenen yalanları ve kurulan komploları geniş biçimde anlatma fırsatı da bulmuş. 

İşin ilginç yanı, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun da zamanında, Dersim araştırmaları yaptığı bir sırada İhsan Sabri Çağlayangil ile üstelik de “bant kaydı” ile bir röportaj gerçekleştirmiş olması...

Gazeteci Hulki  Cevizoğlu’nun yaptığı TV programlarında da konu en geniş kapsamda yer almıştı...

Şu sırada Kürt Sorununa bakışta, CHP’nin mazide kalan Süleyman Demirel- Erdal İnönü Koalisyonunun bile fersah fersah gerisine düştüğü dikkate alınırsa çözüm Kaf Dağının ardında görünüyor.

O halde Pandemi illeti dünyayı kasıp kavururken, bizim memlekette de işler güçler askıda, hepimiz karantina yorganını çekmiş, kış uykularındayken biraz okuyup aydınlansak fena mı olur?

Şu listeye göz atmaya ne dersiniz?

SHP'nin Kürt Raporu

Seyit Rıza

Mustafa Kemal Atatürk ve Seyit Rıza görüşmesi belgelendi

“ATATÜRK BELKİ DE SEYİT RIZA’YI AFFEDECEKTİ, EMRİ VAKİ YAPTILAR”

Nursun Erel'in bloguna ulaşmak için tıklayınız

telif


Nursun Erel Kimdir?

Nursun Erel, SBF Basın Yayın Yüksek Okulu Mezunudur, meslek yaşamına Anadolu Ajansında başlamış, sonraki yıllarda Tercüman, Cumhuriyet, Milliyet Gazeteleri, NOKTA Dergisi, The New Anatolian Gazetesi̇, KANAL D Haber Merkezi ve Show Tv’de görev yapmış, TRT radyolarında düzenli yorumları yayınlanmıştır. Erel, 40 yıla ulaşan gazetecilik kariyerinde, siyasi muhabirlik, dış politika muhabirliği, haber müdürlüğü, editörlük, temsilcilik gibi sorumluluklar üstlenmiş, özel röportajlar gerçekleştirmiş, köşe yazarlığı yapmıştır… Pek çok araştırma haberi ile devlet mekanizmasındaki aksaklıklara, Kürt sorununa, önemli yolsuzluk olaylarına ışık tutan Erel’in yayınlanmış 3 kitabı bulunmaktadır...

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar