Emel Seçen

Emel Seçen


Olağanüstü konser

Olağanüstü konser

Olağan üstü!

Biliyorum, duyar duymaz bilinçaltı farklı çağrışımlar yapabiliyor. Ama işin içine sanat kavramı girince; insan olmak ve kalmak ipi üzerinde durmaya çalışana, ne de güzel cesaret, kuvvet veriyor.

Yer, İstanbul, CRR.

CRR Senfoni Orkestrasının, Bahar konseri. Bahar ile birlikte, sezonu kapatıyorlar. Bir yıllık emek, özen, müzik ruhun gıdasıdır, şirazesinden ne yağmurda, ne karda hiç şaşmadan ilerliyorlar. İlerlerken de ona inanmışlar, gönül vermişler ile karne töreni.

O NE GÜZEL BİR KONSER

Ne güzel bir konserdir bu ki; operamsı ve konser. Opera olması için kostümlerde olmalı ama bildiğimiz frag ve beyaz papyon ile karşımızda sanatçılar. Sonrasında ise ne süprizler, ne uyum, ne ahenk, ne kompozisyon.

Bu konser, başka konser. İşin içinde Şef, Arya söylüyor. Tenor, birkaç bis sonrası gitarını alıp geliyor.

Anlatılmaz, yaşanır! İşte, bu gece hastı. Bizde bu eşsiz geceyi izleyebilme şansına eren sanat severlerdik. Ve iyi ki oradaydık. Dünyanın farklı uçlarından, bu hafta Stutgart, Zurich’e dönecek ve İstanbul’da kalacak benle birlikte, birde sanatsever yanımızdan ayrılmayan sarman sanet sever kedimiz ile şahitlik ettik.

Hangi sanatçılar?

Elbette sıradan halk gibi otobüse binen, diğerleri tarafından yaptığı işe saygı gösterilmeyen, çok önemli bir konsere çıkacağı zaman bile ya kirasını, ya yolda kendine çarpıp geçen mültecinin bir özür dilemeyişini kafasında çeşitli kompozisyonlarla çeviren, ters yüz edip yine de sanatçı olarak acısına rağmen sahneye çıkıp, o performansı, alnının teri ile verebilen.

Bu sanatçılar, Cumhuriyet’in aydınlanma süreci içerisinde yavaş yavaş “Opera” kavramının, “Bale” kavramının ve bununla birlikte gelişen “SANAT” kavramının bilincine varan bir kuşaktan.

Bizim toplumumuzun, yerine yenisini koyamadığı, yani sanatı, yüceltemediğinden hep mevcut olan üzerinden var etmeye kısaca keseden yemeye alışık, aksak ve eksik kalmış haline içimiz hep sızlarken;

Cumhuriyet kazanımlarının en büyük düşü, Eğitim ve Sanat’tı.

Maalesef bizlere, altın tepsi ile verilen yegâne iki olguyu, elimizin tersi ile teptik. Ama işte o henüz Sofya Ataşesi iken düşünü, her düşü gibi gerçekleştirebilme gücüne sahip deha, Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK yolundan, ekolünden, çizgisinden ayrılmayan kuşaklardan doğanlar, hala yaşatıyorlar. Yaşatıyorlar ve kendi ülkesinden tanınmaz iken Avrupa ve Dünyada, sayılı sanatçılar arasında gösteriliyorlar.

Kim bunlar?

O akşam, Bahar için bizleri aydınlatmaya gelen değerlerimiz… Ve şöyle başlıyor, program takdimine, CRR Senfoni Orkesrası, Şef Murat Cem Orhan:

“Bu gece sizlerle, son geceye özel bir Opera Gecesi düzenledik. Büyük çaplı La Scala’dan tutunda, aklınıza hangi büyük operalar geliyorsa, hepsinde sahne almış değerler, bunlardan biri çok önemli bir Bariton olan dünyaca ünlü İtalyan Pietro Spagnoli ve en az onun kadar önemli Mert Süngü( Tenor) bizlerle birlikte olacak. Onların emekleri, sıradan bir başarı öyküsü değil zira hayatlarından ne kadar ödün verdiklerini, bu seviyeye gelmek için ne kadar çok çalıştıklarını, çok yakından gördüm. Bu isimleri, bizler yeterince tanımıyoruz. Oysa ki emin olun Avrupa’da ve Dünyada, Bariton İl Turco, diye tanınıyor. Büyük başarının,  kültür ve sanat elçileri, neferleri onlar. Dolayısı ile onlara yer vermek, bu seçkin isimleri ağırlamak, CRR Salonunun bir misyonu. Bu yüzden biz,  büyük bir onur duyuyoruz.

Opera denince, ilk Arya gelir aklınıza ama üç saatlik kısımda, ufak bir bölümdür, Arya. Biz bu akşam sizlere, sadece Arya değil düetlerde hazırladık.

29 Ocak tarihinde başladığımız bu serüvene, CRR Senfoni Orkestrası olarak devam ediyoruz, bu son konserimiz, 9.konser, oluyor. Yazın Açık Hava Konserleri, olarak devam edeceğiz. Sizden ricam, bugüne kadar gerçekten gönül vererek var eden, tüm kıymetli müzisyenleri, kuvvetli bir şekilde önce alkışlayalım. Bende onlarla birlikte olduğum için kendimi, İstanbul’un en şanslı, Orkestra Şeflerinden biri olarak hissediyorum.”

Bizde bu değerli konseri izleyebildiğimiz için şanslı hissediyoruz.

SANATÇILAR:

İtalyan bariton Pietro Spagnoli, henüz küçük yaşlarda Sistine Şapeli’nde alto olarak şarkı söyledi.

İlk çıkışını Kraliyet Operası’nda Figaro ile yaptı. O zamandan bu yana aralarında Viyana Devlet Operası, Berlin Devlet Operası, Milano’da La Scala, Madrid’te Teatro Real ve New York’ta Metropolitan Opera’nın bulunduğu önemli mekanlarda performans sergiledi. Figaro ve Kont Almaviva ( Le nozze di Figaro ), Don Giovanni ve Leporello ( Don Giovanni ), Don Alfonso ve Guglielmo ( Cosi fan tutte ), Figaro ve Doctor gibi rollerde yer aldı. Spagnoli, Maurizio Benini, Riccardo Chailly, Daniele Gatti, René Jacobs, Lorin Maazel ve Antonio Pappano gibi şeflerle çalıştı. Aynı zamanda üretken bir Lied ve konser şarkıcısı olan Spagnoli; Harmonia Mundi, Ricordi, Opera Rara ve Naxos gibi etiketlerle kayıtlar gerçekleşirdi.

Mert Süngü

MSÜ Devlet Konservatuvarı Suat Arıkan’ın Opera ve Şan Sınıfından mezun olduktan sonra ver elini Avrupa diyerek haklı kariyerine kavuştu. Bel Canto ve Barok dönemlerinde uzmanlaşmak üzere Scuola dell'Opera Italiana (TCBO, Bologna) ya kabul edildi. Bologna'dan sonra SemperOper Dresden'in önce genç kadrosuna, hemen sonrasında Operanın solist kadrosuna girdi. Avrupa’nın prestijli operalarında çalışmaya başladı. Mozart, BelCanto ve Alman romantik operaları yanında 'lied' ve oratoryoları repertuarındaki partileri başarı ile yorumlamaktadır.​

Ve son derece müztevazi, CRR Senfoni Orkestrası şefi ve CRR Genel Sanat Yönetmeni, Murat Cem Orhan, Dokuz Eylül Üniversitesi Devlet Konservatuvarı opera/şan bölümü'nde, yüksek lisans eğitimini İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı ve ABD'nin New York şehrinde Brooklyn College of Music'te tamamlamış, ardından Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Kompozisyon ve Orkestra Şefliği bölümünde Antonio Pirolli'nin Orkestra Şefliği sınıfında yüksek lisans öğrencisi olmuştur. Dünya'nın çeşitli yerlerinde, dünyaca ünlü sanatçılarla yaptığı ustalık sınıfları arasında Polonya'da ünlü şef Jorma Panula, Maceristan'da Alparslan Ertungealp, İtalya Siena'da Accademia Chigiana Musicale'de Michel Tabaschnik ve İzmir'de üstüste iki yıl Prof. Rengim Gökmen ve Metropolitan Operası Korosu eski şefi William Hicks yer alır. Ayrıca bir opera sanatçısı olarak İtalya'nın Siena kentindeki Accademia Chigiana Musicale'de Renato Bruson ile, Bulgaristan'ın başkenti Sofya'da Raina Kabaivanska ile, ABD'nin New York şehrinde Sherill Milnes, Ashley Putnam ve Catherine Malfitano gibi opera sanatının çok tanınmış isimleri ile uzun soluklu çalışmaları olmuştur.

İstanbul, ne güzel işler yapıyorsun.

Bravo!

telif

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar