Emel Seçen

Emel Seçen


Mayıs Ayların Gülüdür…

Mayıs Ayların Gülüdür…

“Mayıs ayların gülüdür
Taze bir çiçek dalıdır
İçerim ateş doludur
Mayıs'ta gönlüm delidir”
demiş, edebiyat denince vurgun yediğim yazar, öğretmen ve insan Sabahattin Ali (1907-1948)

1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü ile açarız perdeyi. Akademisyen, sosyolog ve siyasetçi Behice Boran (1910-1987) Hanımefendi doğar tam yüz on bir yaşındadır. Müzisyen, bağlama virtüözü, besteci, söz yazarı Hasret Gültekin taze bir karanfil, 1 Mayıs’ta. Karikatürist, gazeteci Altan Erbulak (1929-1988) aramızdan ayrılır. 

Mayıs coşku ile başlamak ister her şeye rağmen aslında, tam da Sabahattin Ali’nin dediği gibi -içerim ateş doludur- ama ateşe kötü niyetler, odun taşıyanlar vardır mesela Hızır ile İlyas’ın yani kara ile denizin büyük kavuşum günü olan Hıdırellez günü herkes gül dallarına dilek asarken biz tarihimizin en kara ve nasırlaşmış yazgısını biçeriz: Deniz, Hüseyin, Yusuf ile…
19 Mayıs 1919 Atatürk’ü Anma ve Gençlik Bayramı’na yetişemesin diye gençler! 
O gençler ki Samsun’dan Ankara’ya Atatürk yürüyüşü yapan ve Amerika’ya kafa tutan, gerçek vatansever ve romantik, akıllı, güzel gençler!

Sabahattin Ali’nin yakın arkadaşı ve birlikte Aziz Nesin (1915-1995) ile Marko Paşa dergisini tüm zorluklara rağmen çıkarmaya çalışan Rıfat Ilgaz (1911-1993) usta oğluna verdiği isimden sonra bir de toplumun belleğine kazımak isteyecektir, AYDIN meselesini! 1968 yılında yazdığı "AYDIN MISIN?" şiiri ile…

Kilim gibi dokumada mutsuzluğu
Gidip gelen karakuşlar havada
Saflar tutulmuş top sesleri gerilerden
Tabanında depremi kara güllelerin
Duymuyor musun?
Kaldır başını kan uykulardan
Böyle yürek böyle atardamar
Atmaz olsun!
Ses ol ışık ol yumruk ol!
Karayeller başına indirmeden çatını
Sel suları bastığın toprağı dönüm dönüm
Alıp götürmeden büyük denizlere
Çabuk ol

Tam çağı ise başlamanın doğan günle
Bul içine tükürdüğün kitapları yeniden
Her satırında buram buram alın teri
Her sayfası günlük güneşlik
Utanma suçun tümü senin değil
Yırt otuzunda aldığın diplomayı
Alfabelik çocuk ol

Yollar kesilmiş alanlar sarılmış
Tel örgüler çevirmiş yöreni
Fırıl fırıl alıcı kuşlar tepende
Benden geçti mi demek istiyorsun
Aç iki kolunu iki yanına
Korkuluk ol!

Ve kalbi, Sivas Madımak’da 33 aydınımızın, içinde gencecik Hasret Gültekin (1971-1993) ve yakın arkadaşları; Metin Altıok (1940-1993), Muhlis Akarsu (1948-1993), Asım Bezirci (1927-1993) ve Nesimi Çimen’in (1931-1993) bile bile cehalet odunları ile yakılmasına dayanamaz, kalbi durur. Kalbi durur, olaydan dört gün sonra onların isimlerini sayıklayarak, mayısın sekizinde 110 yaşında olan büyük ustanın…
O yüzden çok önemlidir, AYDIN OLMAK!

“Siz hiç devlet sanatçısı unvanı aldınız mı?” sorusuna “1970’lerde, tırnaklarımı sökerek verdi o ödülü devlet bana” diyen, büyük ozan Aşık Mahsuni Şerif’i (1940-2002) tam bayrama girerken 17 Mayıs’ta, 19 Mayıs şafağında ise aydınlanmanın ve insanlığın kadın yüzü, “Her eğitimli kadının bu Cumhuriyete borcu var” diyen, Atatürk kızı Prof. Dr. Türkan Saylan’ı (1935-2009) çiçekleri ile anarız ve Aşık Mahsuni’nin gönül gözünden çıkan o gerçek nağmelerle: Sarı saçlım, mavi gözlüm neredesin?”
Bir daha çıkıp gel, diyerek ve her 19 Mayıs’larda yeniden doğarak…

MERHABA

Merhaba, demek istedim Sabahattin Ali’nin Mayıs Gülleri ve Türkiye Cumhuriyet tarihindeki gelmiş geçmiş sadece bir aya sığmış kocaman değerlerimiz ile.

Sanatın geniş yelpazesinde Cumhuriyet kazanımlarının devamı olan ve her ne kadar alanın değerini küçültmeye çalışsalar da Opera ve Bale’yi, Modern dansları, Klasik Batı Müziğini, pandemi ya da değersiz görülerek sürekli itibarsızlaştırılmaya çalışılan Tiyatro ve dijital dünyaya teslim edilmiş 35 mm Sinema’yı. Her oluşuma emek verenleri, gönül verenleri yaşayan ve yaşatanları, yeni yeni yeniden anacağız.

Bu giriş yazısını fazla uzun tutmak istemedim, gökyüzünün engin güzelliğinde birlikte çok konuşacağız nasıl olsa. O yüzden sözlerimi ilk olarak çevirisini Melih Cevdet Anday (1915-2002) ve Orhan Veli Kanık (1914-1950) tarafından yapılan ve İkinci Dünya Savaşı’nda Nazilere karşı örgütlü direnişte mücadele eden Paul Eluard’ın (1895-1952) “Özgürlük” şiiri ile bitirmek istiyorum. Savaş sonrası dünyada ilk yapılan iş, opera ve sanat etkinliklerin yapılacağı yerleri inşa etmek olmuştur. Dolayısı ile sanat insanı insan yapabilen temel değerdir. İşte bu direniş şiiri içimizde, ruhumuzda, kalbimizde yaşayan tüm inancımız ve bu kutsal inanca hizmet etmiş Sabahattin Ali, Rıfat Ilgaz, Âşık Mahsuni gibi hapislere sürülmüş, Behice Boran; Metin Altıok, Hasret Gültekin, Nesimi Çimen, Asım Bezirci, Muhlis Akarsu, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan ve Deniz Gezmiş’ler gibi katledilmiş değerlerimizin derin ruhlarına saygıyla…

LİBERTE /HÜRRİYET

Okul defterlerime
Sırama ağaçlara
Kumlar kar üstüne
Yazarım adını

Okunmuş yapraklara
Bembeyaz sayfalara
Taş, kan, kâğıt veya kül
Yazarım adını

Yaldızlı tasvirlere
Toplara tüfeklere
Kralların tacına
Yazarım adını

Ormanlara ve çöle
Yuvalara çiğdeme
Çın çın çocuk sesime
Yazarım adını

En güzel gecelere
Günlerin ak ekmeğine
Nişanlı mevsimlere
Yazarım adını

Gök kırpıntılarıma
Güneş küfü havuza
Ay dirisi göllere
Yazarım adını

Tarlalara ve ufka
Kuşların kanadına
Gölge değirmenine
Yazarım adını

Fecrin her soluğuna
Denize vapurlara
Azgın dağın üstüne
Yazarım adını

Bulutun yosununa
Kasırganın terine
Tatsız kaba yağmura
Yazarım adını

Parlayan şekillere
Renklerin çanlarına
Fizik gerçek üstüne
Yazarım adını

Uyanmış patikaya
Serilip giden yola
Hınca hınç meydanlara
Yazarım adını

Yanan lamba üstüne
Sönen lamba üstüne
Birleşmiş evlerime
Yazarım adını

İki parça meyveye
Odama ve aynaya
Boş kabuk yatağıma
Yazarım adını

Obur köpekçiğime
Dimdik kulaklarına
Acemi pençesine
Yazarım adını

Kapımın eşiğine
Kabıma, kacağıma
İçimdeki aleve
Yazarım adını

Camların oyununa
Uyanık dudaklara
Sükutun ötesine
Yazarım adını

Yıkılmış evlerime
Sönmüş fenerlerime
Derdimin duvarına
Yazarım adını

Arzu duymaz yokluğa
Çırçıplak yalnızlığa
Ölüm basamağına
Yazarım adını

Geri gelen sağlığa
Kaybolan tehlikeye
Hatırasız ümide
Yazarım adını

Bir tek sözün şevkiyle
Dönüyorum hayata
Senin için doğmuşum
Seni haykırmaya

telif

Makale Yorumları

  • Ayten Tandoğan31-05-2021 06:23

    Özgürce ve muhalifçe, özgün ve kalıplara sığmadan, renkli ve adil bir şekilde yazdığını bildiğim Emel Seçen’e yeni köşesinde hayırlı başarılar diliyorum.

  • Murat Bayar28-05-2021 06:05

    Elinize, kaleminize, yüreğinize sağlık. Yakın geleceğin haber platformu, Muhalif, sizinle daha güçlü!

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar