Emel Seçen

Emel Seçen


Halkın yazarı Orhan Kemal’i anlamak

Halkın yazarı Orhan Kemal’i anlamak

AKM’de, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı kapsamında geleceğin iki genç müzik insanını dinledim.

Geçtiğimiz günlerde yine AKM’de konser sırasında sürekli bir kelebek, enstrümanlar arasında dolaştı, durdu.

Kelebekler, baharı ve ardından gelecek yazı fısıldıyor hep. Ve İstanbul’da bahar, diyoruz ama o bahar hep gençler ile gerçekleşiyor. Gençler, dediğim aslen fiziki genç olanlar değil sadece zihnen, aklen, ruhen ve kalben de genç olmayı başaranlar. Psikolojik olarak kendinde olmayanı başkasında görünce onu alaşağı etmek, bizim toplumuzun değişmez yazgısıdır. Çünkü toplum geneli, çalışmayı sevmez. Her şeyi kolay elde etmek, en sevilen olgudur. Kopyala, yapıştır sistemi gelişen teknolojinin getirdikleri değildir sadece, toplumunda bunu nasıl sahiplendiği ile ilgilidir. Birinin kötü olduğunu söylemek, karalamak, iftira atmak; muhatap olmayanı bu yola çekmeye çalışmak da ciddi sorunlar yumağıdır.

GENÇLİK BİLSEYDİ İHTİYARLIK YAPABİLSEYDİ

Genç bakmak, önce sağlıklı düşünce ile olur. Sağlıklı düşünce, etrafını da sağlıklı, dedikodudan, hasetten ırak, sevgiden bol kılar. Ne ararsan ara, önce kendinde ara! Diye boşuna denmemiştir. Sağlıklı birey yetiştirmek de, sağlıklı düşünce sisteminin yeşermesinden geçmekte ve bu bazda, sadece sanatın, sinema ya da farklı disiplinleri arasında bulunmuyorum.

“Nitelikli ve Aydın”, düşünce sistemine sahip olabilmenin bazı kuralları vardır. İşte o kurallar, sizi siz yapar. Aynı çerçeveden bakmaya değil mevcut manzarayı gösterebilmek, çerçevenin kanadının rengini bile anlatabilmeniz, imkânsızdır. Bu olgularla, çok eğitim kurumunda bulundum. Devlet okulları, özel okullar, bilimsel çalışmalar ama en son gezdiğim, Orhan Kemal üzerine 72.Koğuş temelli, Orhan Kemal’i bu kadar içselleştirmiş. Bu kadar donanımlı, ne eğitim insanlarını, ne de onların öğrencilerini, görmedim. İyi ki sergiyi görmek istedim de sağ olsunlar, davet ettiler ve gidebildim.

ÖĞRETMENLİK KUTSALDIR

En büyük öğretmenimiz, Anne ve Babamız ve de Baş Öğretmenimiz ATATÜRK. Her şeyi koşulsuz verdiler. Bir an olsun bocalasak, bir sözleri bizi her koşulda kendimize, o fabrika ayarlarına geri getirir. Nitelikli ebeveynlerin çocuklarının; hayatın farklı tezahürleri arasında yaşamdan aldıklarından çok kattıkları, ne kadar paydaş olabildikleri, insanlık çizgisi ile sınırlıdır.

Dört yüz yıllık bir okul, Özel İstanbul Fransız Lisesi, Saint Benoit.

Ne güzel bir okul, ne güzel Türk Dili ve Edebiyat Öğretmenleri. Ve de kıymetli öğrencileri, yani geleceğimiz.

BİR DOKUZUNCU SINIFLAR VAR BENDEN İÇERU

Bende hayatımın, yani neye meylettiğimin izlerini, dokuzuncu sınıfta göstermiştim. Çok önemlidir, dokuzuncu sınıf ama öğretmen faktörü, hepsinden önemlidir. Mesela sadece idare işlerine hâkim ama eğitim ayağından eksik bir öğretmen, yolumu az saptırmıştı. Az travma yaşamama sebebiyet verse de kendi yolumda ilerlemeye devam ettim. Ama geriye dönüp baktığımda, kendisine teşekkür etmem gerekir ki o olmasa hala yaşamakta olduğum benzer karakterleri anlayabilmem kolay olmazdı. Onlar o kadar güzel su yüzüne çıkıyorlar ki. İyisi de kötüsü de…

Saint Benoit Lisesinin öğrenci ve öğretmenlerini, ilk Orhan Kemal anmasında, Orhan Kemal İl Halk Kütüphanesinde gördüm, geri kalan Edebiyat çalıştayı ekibini ise okula gidince gördüm.

Salgın boyunca çevrimiçi kala kala, yazmayı, anlatabilmeyi, unutan öğrencilerine bir ilkokul öğrencisine, sıfırdan öğretir gibi yazmayı öğretmek kolay olmasa da onlar birlikte Roman yazmaya, üstelik yazmakta değil sadece yazdıklarının kapağını bile tasarlamaya başlamışlar.

İşte Öğretmenlik mesleği, tam da budur!

Her öğrenci yetenekli, kendi çapında yolunu bulmaya bir yön gösterilmeye ihtiyacı vardır. Sıcacık, samimi yaklaşımları ile “keşke benimde öğretmenim olsalar” diyebileceğiniz, pırıl pırıl hanımefendiler.

Zor ama başarmışlar.

Teknolojiye bu kadar bağımlı gençliğe Orhan Kemal’i anlatmış, anlatmakla kalmamış sevdirmişler.

Orhan Kemal, tezi hazırlamışlar resmen.

Öğrendim ki öğrenciler hazırlık sınıfında,  Aziz Nesin ile karşılaşıyor. Şiir de, Orhan Veli Kanık, Öykü de Sabahattin Ali ve 11.sınıfa geldiklerinde ise Kafka’nın, Dönüşüm’nü, okuyor, eserler arası karşılaştırma yapıyor, kendi galerinde tasarım kapak yaparak sergiliyorlar. Sonra da galerilerinde açılış yaparak potansiyellerini takdim ediyorlar.

İnsanın için gençlik aşısı ve Orhan Kemal, umudun yazarının sevgisi ile yeniden doluyor.

Saint Benoit, öğrenci ve öğretmenlerini daha çok yazacağım.

Böylesi gerçekçi, böylesi faydalı ve ne yaptığını bilen Öğretmen ve Öğrenciler bizim geleceğimiz ve bize her zamankinden daha çok lazımlar.

telif

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar