Emel Seçen

Emel Seçen


Fransız kalmak

Fransız kalmak

Türkiye’nin sayılı özel okullarından mezun olanlar kadar,  belki hiç bu tür okullarda okumamış olanlar, bir eğitim kurumunun sadece eğitim ve öğretim, ötesinde toplumsal hizmetine tanıklık ettiğini hala görür, bilir ve yaşarlar.

Tüm Alman, İtalyan ve Fransız okulları başta olmak üzere.

NOTRE DAME DE SION

Evet, boşlukları dolduralım ve ilerleyelim.

Çocukken, amcamın büyük kızı bu okulda okurdu. Bu okulda okumadığım halde kendisinin kız kardeşi ile ortak odasında, iki müzik insanının portesi, beni bu okula yakın kılmıştı. Çünkü benim de sevip, dinlediğim ve takip ettiğim değerlerdi. Yani okumadan da olabiliyor. Bu sizde ki gelişim ve içselliğiniz ile alakalı. Biri Fransa’nın değerli sanatçısı, diğeri ise futboldan, müziğe geçiş yapan kadife sesti. Okulun artıları elbette çoktu, bunları zaten yadsımıyoruz. Henüz İlkokulu bitirmek üzere olan ve örnek aldığınız insanları gözlemlemek, kendinize yakın yerleri görünce sevinmek müthiş heyecanlandırır çocukken.

Ablamın, Fransızca ödevlerini, el yazılarını, titizliğini, ne tür sistemden geçtiğini gördüm. Gerçekten ilginçti. Küçücük yaşımda güzelliği fark etmiştim.

Elbette, bu güzide okulların eğitimi, en az tarihi eski okullar kadar bilgelik içerir. İstanbul’dasınız ve İngilizce’nin değil, Fransızca’nın hâkim olduğu dönemlerden bir kesit. Ama o romantikliği, sıcaklığı her dem korur gibi. Sayısız mezunu kadar, hala topluma aydınlanma için verdiği hizmet gurur vericidir. Beni mesleki alan dışında, dediğim gibi kendime yakın hissettirmiştir.

Kim bilir? Belki çocukluğumdan beri eski, kadim okullarda okumuş olmamın da payı vardır. Ne diyeyim, yine Babam sağ olsun, demek isterdim ama mekânı cennet olsun ve ışığı daim olsun diyebiliyorum.

TRIO

PİANO, ÖZGÜR ÜNALDI

VİYOLA, ELENA ÜNALDI

FLÜT, CEM ÖNERTÜRK

 

Ara olmayan özel programda, her zamanki mütevazı ve tarihi salonunda, sanatseverlerle başbaşayız.

İnsan, gençleri görünce, hele hele müzikle dolu ruhlarının, hemhal olmuş zenginliğinin yansımasına  şahitlik edince, daha bir mutlu oluyor ve kesinlikle, geleceğe dair umutları artıyor.

Sanatın, eğitimin, kalitenin giderek her alanda yozlaştığı; performans sırasında nerede, hangi anda alkış yapılması gerektiğinden uzakta, bir varoluşta, sanat ortaya koyabilmek! Bizim ülkemizde, özellikle sanatsal faaliyetlerde motivasyonunuzu düşürmek için dört koldan faaliyet her dem hazırdır. Üstelik bu bazen bilinçli, bazense bilinçsiz yapılır.

Gelin görün ki, yapılan her ne olursa olsun, neticede sahne performansını etkiler, sanatçının ya da programı yapan kişinin.

Trio’da, üç genç müzisyen birbirinden değerli sunumlar bileşkesinde, sanat icra ettiler. Öncesinde, her icrayı açarak, aydınlatarak anlattılar.

Kız Lisesi, diyorsunuz kadınların gücü diyoruz ama bu konser olmasa, seçki içinde yer alan ve 8 Ağustos 1857 yılında doğup, 1944 vefat eden Paris Konservatuarında müzik eğitimi almış, bu üreten, sanatçı kadının, hangi ödüller aldığını da araştırıp, bulmayacak ve de bilmeyecektim.

Velhasıl, bu da tıpkı çocukluk anılarım gibi neticede illa okulunda okumak gerekmiyor, öğrenmeye aç her insan olabilme yolunda ki kişi, bunu bilir, duyumsar.

Netice itibari ile ilkokula bile şartları gereği gidememiş birinin, doğayı çok iyi okuyabilmesi altında, farklı bir kavrayış vardır. Ve bu kavrayış, pek bilimle de açıklanamayabilir.

Öğrenmek, her şartta ilk görevimiz olsa da sağduyumuz, vicdanımız bizi, biz yapan olgulardır.

Cécile Louise Stéphanie Chaminade, Fransız bir besteci ve piyanist. 1913'te bir kadın besteci için bir ilk olan Légion d'Honneur ile ödüllendirildi. Ambroise Thomas, "Bu beste yapan bir kadın değil, kadın besteci." Dedi.

İlk kompozisyon denemeleri çok erken günlerde gerçekleşti ve sekizinci yılında müziğinin bir kısmını yeteneklerinden çok etkilenen Georges Bizet'e çaldı. İlk konserini on sekiz yaşındayken verdi ve o zamandan beri besteci olarak yaptığı çalışmalar giderek daha fazla beğeni topladı. Çoğunlukla piyano için karakter parçaları ve salon şarkıları yazdı ve bunların neredeyse tamamı yayınlandı;  Concertinon Op. 107, flüt repertuarının önemli bir parçasıdır. Bizde bunu dinledik.

Ve iyi ki oradaydık.

Ne olursa olsun, Fransız kalmamak lazım!

telif

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar