Sara Aydın

Sara Aydın


Emlak danışmanlığının; dünden sonrası, yarından öncesi

Emlak danışmanlığının; dünden sonrası, yarından öncesi

Evet, yeni bir yazı ve yazmakta zorlanmadım ama hakkında yazılabilecek çok alt konu başlığı var, bir yerinden başlamak gerek.

Emlak danışmanlığı yapmaya karar verdiğimde, beni dürten şey bir önceki işimin satış; ondan önceki işimin araştırma ve istatistik yorumlama olması; onun öncesi ise üniversiteden bir şehir plancısı olarak mezun olmamdır. Beş yaşıma kadar geriye gidersek, defterlerime daire planlarını, tefrişleriyle beraber çizmemi bile ekleyebiliriz belki…bu sebeple üniversitede meslek seçiminde bütün tercihlerimde şehir plancılığı seçmiş olsam gerek…uzun yıllardır emlak danışmanlığı işini bu nedenlerden ötürü ve severek yapıyor olsam gerek…ama burada yazdıklarımın içeriği “ ahkam kesmekten “ ziyade, gözlem ve biraz da tecrübeye dayanıyor.

Bu yazıyı yazma nedenim, yıllardır emlak danışmanlığı yapıyor olmam değil, emlak konusuna olan ilgimdir. Diğer bir neden ise geçen hafta haber sitelerinden birinde yayınlanan “ İstanbul’da ev kiralamada açık artırma yöntemi başladı ” başlıklı yazı. Bu yöntem, emlak satışında hali hazırda kullanılan yeni bir yöntem olmamakla birlikte, İstanbul için haber değeri taşımasının sebebi tabii ki içinde bulunduğumuz piyasa koşulları, emlak arz – talepleri, zorlaşan hayat şartları, emlakçılar vs.

Emlak danışmanlığı, Amerika’da bir meslek haline gelmeye başladığında, yüzyıldan önce bir zamanda bu alanda ilk zincir şirketleri kuran kişilerin nasıl bir öngörüye sahip oldukları bugün ortada. Sonrasında dünyaya yayılan, dünya ekonomisinde emlak sektörünün nasıl bir yönlendirici olduğu veya dünyanın her yerinde, altından sonra gelen en değerli yatırım araçlarından birisi olduğu da ortada. Ülkemizde de, Emlak Müşavirleri Odası, kamu kurumu niteliğinde kurulan ilk meslek kuruluşlarından birisidir ve kuruluş yılı 1951 dir. Sanıldığının aksine çok yeni bir meslek değildir.

Emlak danışmanlığı, oldukça zor bir iştir. İşin içinde hem “ bir şeyi satmak “, hem de bir aracılık hizmeti olduğu için tarafları karşılıklı olarak uzlaştırmak vardır. Hatta bazen taraflar, hisseli, ortaklı mülklerde olduğu gibi onlarca, yüzlerce kişi olabilir ve bu kişilerin hepsini ortak bir noktada buluşturup uzlaştırmak durumunda kalırsınız. Güven kazanmak, hem danışanlarla ilişkilerde hem öğrenme konusunda sürekliliği ve istikrarı sağlamak gibi uzayıp gidecek bir liste ve teoride olması gerekenler….pek çok kitapta, makalede yazılan, eğitimlerde anlatılan konular…eh tabii, bu işin genel olarak en cazip kısmı, ucu açık bir kazanç sağlıyor olmasıdır. Avrupa’da veya Amerika’da, emlak danışmanlığı çok ciddi bir eğitim ve sınavı içeren, ehliyet verilen bir meslek. Ülkemizde ise henüz bir yıldır benzer bir sınav ve yeterlilik belgesi uygulanıyor.

Diğer taraftan, neredeyse herkesin en az bir “kötü emlakçı” deneyimi vardır. Ah bu emlakçılar! Hiçbir şey yapmadan hep çok para kazanırlar. Doğrudur. İşini doğru dürüst yapmayan çok emlakçı vardır. Hatta bana göre çoğunluktadır. Yeni Türkiye’de ( ! ), yozlaşan pek çok şey gibi, emlakçılık da biraz yozlaşmıştır.

Betonu çok seven bir ülke haline gelmemizin; iş ahlakının azalmasının; para kazanmanın birinci amaç haline gelmesinin etkisi büyük; hatta çok büyük. Emlak danışmanlığı ile ilgili düzenlenen şirketler içi eğitimler, bireysel olarak katılmaya imkan tanıyan eğitimler, hepsi iyidir, güzeldir ve olmalıdır. Hele ki, gelişen teknolojiyle bilgiye ulaşmanın kolaylığı, herkesin neredeyse bir uzman kadar işi bilir hale geldiği günümüzde, emlak danışmanlarının, kendini bir adım önde tutmak ve danışılan biri olmak için sürekli gelişime açık olması gerekir. İşini severek ve iyi şekilde yapan emlakçılar zaten bütün bunların farkındadır.    

Ama;

mesela açık artırma ile ev kiralamaya aracılık edenler, mal sahiplerini memnun ederken, artan fiyatlarla günün birinde, belki de yakın bir zamanda kiralayacak veya satacak ev bulamama ihtimali olduğunu düşünmezler mi? Zaten artan fiyatların, açık artırmalarla piyasayı nasıl şekillendirdiğinin farkına varmazlar mı?

Artan satış fiyatlarının nereye kadar artabileceğini, piyasalara nasıl bir etkisi olabileceğini incelemezler mi?

Veya yollar, otoyollar, köprüler açılırken olmadık imarlara açılan olmadık yerlerdeki satışa sunulan arsalar, yatırım fırsatı olarak pazarlanan yerlerin satışlarına aracılık edenler, fırsat olarak sunduklarının aslında bir zarar olabileceğini düşünmezler mi? Ki bunun geçmiş yıllarda bazı AVM ler, konutlar için farklı şehirlerde örnekleri yaşandı.

Veya, yıllar öncesinde gayrimüslimlerin terk etmek zorunda kaldıkları evler, binalar, arsalarla ilgili birtakım yöntemler kullanarak satışlara aracılık edenler, günün birinde aynı şeyin kendi malları için, kendilerinin başına gelebilme ihtimalini düşünmezler mi?

Konu, sadece para kazanmak mıdır? Müşteriye sunulan değer sadece maddi kazanç sağlaması mıdır? Marka olmak tek başına bu mudur?

Boğaz manzaralı diye pazarlanan evlerin manzarasız çıkması artık çok eski bir hikaye oldu, şimdilerde artık pazarlanan şey emlak değil; emlak danışmanlarının sosyal medya aracılığı ile en çok kendisinin reklamını yapması oldu.

Bugün olanlar bunlar. Yarın için neler olabileceğini tahmin etmek, hayal etmek herkesin kendi hayal gücüne kalıyor. İzleyicisi veya katılımcısı olmak; ne şekilde katılımcısı olacağımız da hepimizin kendi tercihi olacak.

Yaklaşık altı-yedi yıl önce okuduğum yabancı bir makalede, o günün tarihine göre yirmi yıl sonra yok olacak meslek gruplarında birinci sırada Call Center çalışanları, ikinci sırada ise emlak danışmanlarının olduğu yazıyordu.

Metaverse’ de  satılan arsalar, kurulan emlak danışmanlık şirketleri, sanal asistanlar, yapay zeka henüz daha başlangıç. Sanal dünyalarda her şeyin sanal yaşanmaya başlaması, dünya üzerinde insan canlısı olduğu sürece emlak danışmanlığının tarihe karışacağını göstermez – en azından yakın bir tarihte - ama dönüştüreceği kesin. Teknolojinin nimetlerinden faydalanırken, sunulan hizmetin fayda sağlamasına odaklanmak sanırım en geçerli ve güzel olanı. Neyin, nasıl ve ne şekilde değişmeye başladığını zaten görmeye başladık ve daha neler göreceğiz bakalım…

telif

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar