Toplum ciddi bir irade ortaya koyuyor
Bugünü bekledik, savaştık, mücadele ettik. Artık neticeyi karşılamak için hazırız. Son viraja girmek için hamle yapıyoruz. Bu mücadelede siyasi partilerin ve siyasetçilerin pek tabii mühim katkıları oldu ve fakat bu toplum özgürce yaşamak için, insanca yaşamak için, barışarak var olmak için ciddi bir iradeyi ortaya koydu; koyuyor.
Dayanışmanın lokomotif gücü
Farklı toplumsal grupların, gençlerin, bireylerin artık demode dayatmaları ve kamplaşmaları aşmak için cesur bir dayanışmanın lokomotif gücü olduğunu görmek mümkün; toplumun kendisinin lokomotif gücü olduğunu görmek mümkün. Bu lokomotif gücü iradesine yansıtan tüm siyasi partilere, siyasi işbirliklerine ve ittifaklara teşekkür etmek gerekiyor. Yaşanabilir bir Türkiye’nin inşasını elbirliğiyle yapacağız, yapmak zorundayız.
Kırılma noktası olarak anılabilmek
Altılı masanın yeri bende ayrı tabii, çoğu vatandaş gibi. Kuruluşundan itibaren çalışmalarına davet edildikçe, talep edildikçe katkı sunmaya hiçbir hedefim olmadan sadece memleketi için endişeli bir genç olarak katıldım. Katıldığım çalışmalardan ve her altı parti içerisinde kurduğum ilişkilerden sürecin detaylarının ciddi bölümüne haizim. Bundan gurur duyuyorum, bu birlikteliğin yarınlarda tarihimiz için kırılma noktası olarak anılabilmesini ümit ediyorum.
Keşke haklı çıkmasaydım
Masaya dair samimi, dostane eleştirilerimi pek çok yazıda paylaştım ve üzülerek söylemek isterim ki ciddi bir bölümünde haklı çıktım. Keşke çıkmasaydım ancak İYİ Parti Lideri Meral Akşener’in masadan kalkmasıyla birlikte endişelerimin haklılığını görmüş oldum. Bu sürece dair yazılması gereken epey husus var ama bunları bugün didiklemenin yukarıda bahsettiğim toplumsal dayanışmaya faydadan çok zarar getireceğini düşünüyorum.
Zamanı geldiğinde
Ama şunu kabaca belirtmeliyim, aktif olarak kullanılmayan diyalog kanalı, önemli konuların ertelenmesi, söylem birliğinde gecikilmesi, medya üzerinden örtük mesajlarla paydaşların birbirini hizaya sokmaya çalışması, masanın fonksiyonunun somut bir çerçeve içine oturtulamaması, dile gelmeyenin gerçekleşmeyeceğini düşünmek bugünkü tabloyu meydana getirdi. Zamanı geldiğinde bu noktaya nasıl gelindiğine ilişkin ayrıntılı bir yazı kaleme alacağım. Lakin zamanı şimdi değil, şimdi itidal zamanı.
Şimdi itidal zamanı
Evet, şimdi itidal zamanı. Altı partinin kıymetli liderlerinin emeklerini biliyorum. Uzlaşmak için gösterdikleri ehemmiyeti biliyorum, şahidiyim. Kolay bir iş yapılmadı, yapılmıyor. Ama tüm bu yapılanların başarıyla nihayete erdirilmesi için bugün her zamankinden çok feragat, her zamankinden çok uzlaşı, her zamankinden çok itidale ihtiyacımız var. CHP ve İYİ Parti, Millet İttifakı’nı oluşturan iki büyük kolon. Bu kolonlardan birinin kesilmesi, ilk sarsıntıda üzerine bina edilen yapıyı tehlikeye karşı savunmasız bırakır. İşte bu yüzden bugün sağduyu zamanı. Restleşmek, inatlaşmak ne vicdani olarak ne de akli olarak anlamlı. Zira köklü bir değişim için tüm muhalefet partilerinin uzlaşısı gerekiyor, bu uzlaşı için de CHP, İYİ Parti ve HDP’nin itidalde buluşması gerekiyor. Aksi takdirde ortada ne kazanılacak bir zafer ne de paylaşılacak bir paye ne de yaşanacak bir Türkiye seçeneği kalacak.
Ortak adayı geçiyorum da CHP ve İYİ Parti, milletvekili listelerinde ortak hareket etmezse yeni seçim sisteminde muhalefetin meclis çoğunluğunu kazanma ihtimali zora girecek.
Seçimin ilk turda bitmediği bir tabloda şayet Cumhur İttifakı muhalefetin dağınıklığı sayesinde mecliste çoğunluğu elde ederek ikinci tura giderse; zat-ı alileri topal ördek öcüsüyle yarışın seyrini değiştirebilir.
CHP ve İYİ Parti’nin tabanı birbirini iyi tanır.
İyi dayanışır, iyi direnir.
Birlikte yürünen 6 sene var, az buz değil.
Önce iki lidere, iki partinin yöneticilerine daha sonra da iki partinin tabanına görev düşüyor.
Zaman öfkeyle kalkıp zararla oturma zamanı değil.
Zaman kavga etmek zamanı değil.
Zaman gönül kırma zamanı değil.
Zaman sımsıkı sarılma zamanı.
Ben onlara inanıyorum, onları tanıyorum.
Masada yani Millet İttifakı tarafında irade Kemal Bey’in ortak adaylığından yana. Aday belirleme yöntemi tartışmaya açık.
Bu yönteme İYİ Parti kimi yönleriyle makul bulunabilecek gerekçelerle bir tavır gösterdi lakin Meral Hanım’ın yıkıcı çıkışı hiç hoş olmadı. Deneyimine, birikimine, duruşuna, nezaketi önceleyen diline yakışmadı.
Lakin dağ yanmış bitmiş kül olmuş, tren kaçmış değil.
Keşke bunlar hiç yaşanmamış olsaydı ama itidal ve uzlaşı için hiçbir zaman geç değil.
Şimdi İYİ Parti, 2017’de üstlendiği tarihi misyonun bir gereği olarak ‘’Biz masaya bir yöntem ve kazanabileceğini düşündüğümüz iki adayı getirdik. Ancak irade Kemal Bey’in adaylığından yana oldu. Önerdiğimiz belediye başkanlarımız, adaylığa sıcak bakmadı. Biz bir şerh düşerek, Kemal Bey’in adaylığına dair endişelerimizi paylaşıyoruz. Kemal Bey’in seçilmesine ilişkin endişelerimiz haricinde kendisine güveniyor ve inanıyoruz. Dolayısıyla bu tarihi eşikte toplumsal mutabakatın paydaşı olmak adına Kemal Bey’in adaylığını destekliyoruz.’’ açıklamasını yaparak hem ilkelerinden ödün vermemeli hem de toplumsal vicdandaki yerini korumalı.
CHP de, İYİ Parti’nin adaylık dışında geçiş dönemine ilişkin uzlaşamadığı kimi konularda esneklik sağlayarak İYİ Parti’yi rahatlatmalı.
Toplumun dayanıştığı yerde bu iki ismin bunca adımdan sonra karşı karşıya gelmesi en başta bu iki tabana haksızlık oluyor. Oluşması gereken enerjiyi sündürüyor, çamaşır suyuna basıyor.
Tabanların kucaklaştığı yerde çözümsüzlüğü ve yıkıcılığı tercih etmenin ne bir mantığı ne de bir kazancı olur. Kemal Bey, Cumhurbaşkanı seçilmek için İYİ Parti’nin desteğine muhtaç; Meral Hanım, temsil ettiği ideolojiyi ve tabanı devlete yürütmede etkin bir figür olarak taşımak için CHP’yle ortaklığa muhtaç.
Diğer dört lider ya da belediye başkanları gerekli arabuluculuğu yapmalı ve toplumsal dinamizmin canına okumamak için iki lideri bir araya getirmeli, İYİ Parti masadaki yerine dönmeli; dönmesi için gereken esneklikler sağlanmalı.
Toplum böyle dayanışmışken, memleketin üstüne çökenleri baştan ayağa göndermeye hazırlanmışken bu topluma ikinci bir 7 Haziran vakasını yaşatmak kimsenin hakkı değil, vebalini Herkül taşıyamaz.
Bu ciddiyetin bilincinde olmalı tüm siyasi aktörler.
Ve bugün Kemal Kılıçdaroğlu, Millet İttifakı’nın ortak Cumhurbaşkanı adayı olarak ilan edilecek.
Saadet Partisi Lideri Temel Karamollaoğlu açıklayacak Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığını.
Masadaki diğer dört lider de Cumhurbaşkanı Yardımcısı adayı olarak ilan edilecek.
Ayrıca geçiş sürecinde kararların ancak Cumhurbaşkanı ve Yardımcılarının imzasıyla alınabilecek olması ilkesine dayanan bir yol haritası da paylaşılacak.
Kemal Bey’in aday tanıtım lansmanı seçim tarihi resmileştikten sonra gerçekleştirilecek.
Bir koca kilit çözülüyor, nihayet.
Yolu açık olsun.
İtidal ve uzlaşıyla biz varız.
Biz güleceğiz, inanın.
Biz yaşayacağız, inanın.
Biz kavuşacağız, inanın.
Biz kazanacağız, inanın.
Biz kazanacağız.
Yorum Yazın