Emel Seçen

Emel Seçen


Buji

Buji

Bir harf ile neler değişir... Güzel Türkçemiz zengin.

Attila İlhan, yıllarca çift “T” ile dedi, oysa mezar taşında bile eksik yazıldı. Bir iddia sonrası, soyadından bir harfi eksiltmeyi kabul etti, Cemal Süreya.

Onca acılar biriktirmiş insanlar, harf eksilse ne yazar? Onlar hiç ölmez ki! Ölemez, yüreğe kazınmışlardır,  bir kere. Dünya yeniden kurulsa,  kimsenin gücü onları bulundukları o kadife kutudan dışarı çıkaramaz.

İki, iki dört! Bu kısım tamam ise işin hayat matematiğine geçelim. İnsan, isminden harf eksilse bile hayatta yok olmuyor ancak onu, o, yapan değerler sarsılmaya başlanınca, derinden etkileniyor.

BOJİ

Boji’miz üzerine envayi çeşit hikaye, öykü üretilebilir. Nitekim geçen akşam açık oturum programında, haklı olarak biri, Boji’nin koruma altına alınmasına, dikkat çekti.

Ama mesele sadece İBB’yi karalamanın ötesinde.

Savunmasız, dilsiz bir can üzerine her türlü müdahale, aslında açık hak ihlali yani adaletsizlik.

Sait Faik, boşuna yurt dışında okutulmuyor, ne diyor:

BİR İNSANI SEVMEKLE BAŞLAYACAK HERŞEY

İnsan sevmeyen, kendi ile sorunu vardır. Kendi ile sorunu olanın, her yaratılmış ile sorunu vardır. Sadece kendi yanındakiler ama dışarıdakiler için bir acı, sevinç, bir paylaşım ve buna bağlı bir paydaşlık geliştiremiyor, bunu hayata geçiremiyorsa, orada ciddi sıkıntı vardır.

Elbette Boji, bir simge ama çok değil iki gün önce, bir kadın Covid-19 bulaştırıyor diye, sokağında bulunan ve hayvan severler tarafından beslenmekte olan kedi mama kaplarının içine, çamaşır suyu dökerken yakalandı.

Kimi kendini hastalıktan, kimi kendi kendilerine üstelikte farkında bile olmadıkları, çocukluğundan itibaren oluşmuş dogmalarına karşı, güya koruyor. Bu sağlık dışı, bilinçli bir ruhsal dengesizlik hali, toplumda cirit atıyor. Hem de görünür, görünmez halde. Düşünün dilsiz bir cana bunu yapabilmeyi vicdanına uygun bulan sözde insan, insana ne yapmaz?

O yüzden hep diyoruz ya eğitim şart, sevgi şart!

İNSAN, İNSANA NE YAPIYOR

Hayvana iftira, kediye tecavüz, maalesef insana da yapılıyor, bakınız KADINLARIMIZ!

Her gün bir kıyım!

12 Temmuz’dan beri hastanede yaşam mücadelesi veriyordu, AYŞEGÜL!

16 yaşındaydı ve dershaneden dönerken Afgan mültecinin saldırısına uğradı, başına öyle darbe aldı ki hayata tutunamadı, o bir daha üniversite sınavına giremeyecek, beyaz gelinliği giyemeyecek, hayalleri bir sapkın yüzünden bitirildi. O anne ve baba, evlatlarını bir hastane odasında yitirdi, üstelikte onca ay emek sonrası.

Katledilenler için hepimiz bulunduğumuz noktaya bir dal çiçek koysak, köprüler olur.

Nazım’ın dediği gibi:

SOFRADAKİ YERİ ÖKÜZÜMÜZDEN SONRA GELEN

Onlar ki Kurtuluş Savaşımızın baş kahramanları... Kimseden icazet beklemediler, vatanı korumak için. Onca acılarına rağmen; eşlerini, nişanlılarını, çocuklarını, yuvalarını kaybettiler ama yılmadılar. VATANI, NAMUS VE CAN, bildiler ve bize emanet ettiler. Aynı derecede, koruyalım diye ve buna inançları tamdı.

O vatan,

Bu VATAN, bizim yarimiz, toprağımız, canımızdır.

Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ ün devrimlerinin, takip edilmediği ve anlaşılmadığı noktada, o örülmüş ağlar çözülür. Tam da çözülemez, sarkar durur zaman ve tarihin içinde…

Gerçekler tarihte…

Tarihin sayfalarına bakın, bir tek fotoğraf karesi yok!

Yanında çağdaş KADIN, gelecek simgesi ile temsil edilmiş ÇOCUK ve GENÇLİK, HAYVAN olmadan!

Gezide, araçta, çalışma odasında hayvanlar var.

O çalışmaktan, okumaktan kafasını kaldıramadığı zamanlarda bile gece-gündüz, hep düşün ve devrimler üstüne kafa yormuş, emek ortaya koymuştur. Yani oturduğu yerden söylem tazelememiş, her koşulda, üretimden bir an geri durmamıştır.

Bugün, nerede eksiklik ve acı duyumsayabiliyorsak, onu, yeterince anlayamadığımız ve anlamaya hiç çaba sarf etmediğimiz için.

Herkes sıkışınca ATATÜRKÇÜ!

Bir harf çok önemli demiştik.

Boji yerine Buji dersek;

-İçten yanmalı motorlarda yakıt-hava karışımını ateşleyen makine parçasıdır ve yüksek gerilimli elektriği, iki elektrot arasından atlatarak kıvılcım oluşturur. Silindir içinde basınç altında, yanma noktasına yaklaşmış yakıt, bu kıvılcım sayesinde ateşlenir. Böylelikle motorun “yanma zamanı” böylelikle gerçekleşir-

Velhasıl kıvılcım önemli! O kıvılcım, ATATÜRK’ ün ortaya koyduğuydu, kocaman ATEŞ yaktı.

Milli birlik ve beraberlik, ULUS olma ateşi.

Evet, sözde herkes

ATATÜRKÇÜ!

Kimi, çocuğun okuduğu okuldan, geçtiğin yerden geçmiş ise gurur duyuyor ama elini taşın altına koymaktan yoksun. Herkes izinde… Sosyal medyadan herkes kahraman, herkes uzman.

Çünkü özünden çok sevmiyor!

ATAMIZ, tam da bunu demek istedi. Beni görmek, emellerimi, ona bağlı devrimlerimi, yaşatmak!

Silkelenin,

ATAMIZ,

TÜRK, ÖĞÜN, ÇALIŞ, GÜVEN derken;

TÜRK, AKLINI KULLAN, ÇALIŞ VE GÜVEN, diyor…

 

Silkelenin de geleceğe daha iyi anlatın ATAMIZI, dönün fabrika ayarlarına, bak nasıl doğuyor ANADOLU’ m aşk ile namuslu ellerinde, güzel insanlarımızın. Yüreklerinden nasıl da çağlıyor, güzel yurdumun güzellikleri, bereketi, saadeti.

telif

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar