Dr. Yakup Dıvrak

Dr. Yakup Dıvrak


Bir cumhurbaşkanı nasıl seçilir?

Bir cumhurbaşkanı nasıl seçilir?

Birkaç gün önce Alman yurttaşlar ülkenin Cumhurbaşkanını seçti. İki büyük kitle partileri SPD ve CDU/CSU, son 5 yıldır çok başarılı bir yönetim gösteren Sayın Frank-Walter STEINMEIER`i destekliyordu. Biraz gecikmeli de olsa liberal parti FDP ve halen koalisyonda SPD, CDU/CSU ve FDP ile ülkeyi yöneten koalisyonun ortağı Yeşiller Partisi de doğru yolu gördü ve seçilme şansı en yüksek aday olan, SPD`nin adayı STEINMEIR`e desteğini açıkladı.

***

Gelelim başlıktaki soruya. `Bir Cumhurbaşkanı Nasıl Seçilir?` Kısaca ve kestirmeden söyleyeyim: Tıpkı Almanya Federal Cumhuriyeti`ndeki gibi. (Sakın ola ki `Tıpkı Türkiye`deki gibi` demeyin... Onu da bir gün yazarım. Türkiye`de 2018 yılında yapılan seçimleri öncesinde, esnasında ve sonrasında çok içinde yaşadım 2-3 ay... Önce Heidelberg Üniversitesindeki öğrenimim esnasında öğrendiklerimden ve daha sonra verdiğim derslerden hareketle küçük dilimi değil, dilimin tamamını yuttum...)

Kavga yok, gürültü yok, hakaret yok, bühtan yok, belaltı vuruşlar hiç yok... Tamamen medenice ve de centilmence yapılıyor bu seçimler Almanya`da.

***

1949 yılında kurulan Almanya Federal Cumhuriyeti`nde bu güne kadar 12 Cumhurbaşkanı seçilmiş.  Bunlarda ilk ikisi (Theodor HEUSS ve Heinrich LÜBKE) ve 1980lı ve 1990lı yılların efsane Cumhurbaşkanı Richard von WEIZAECKER peşpeşe iki kez seçilmişler. Bir Cumhurbaşkanı (Horst KÖHLER ikinci döneminde)  Federal Hükümet`le çelişkiye düştüğü için ve bir başka Cumhurbaşkanı (Christian VVULF) da usulsüz kredi kullandığı için kendiliğinden istifa etmişler.

Son seçimde aday olan Frank-Walter STEINMEIER daha önce SPD`de çeşitli görevlerde bulunmuş, SCHRÖDER Hükümeti`nde önce Şansölye`nin sağ kolu olarak Başbakanlıkta görev ifa etmiş ve daha sonra Dişişleri Bakanı olarak başarılı bir performans sergilemiştir. Son beş yılda Cumhurbaşkanı olarak gösterdiği başarılı dönem, ikinci defa seçilmesinin  de nedeni olmuştur. Cumhurbaşkanı seçilmeden önce, SPD`li bir yoldaşımız olarak (Dışişleri Bakanı olmasına rağmen) yoldaşlarıyla aynı göz hizasında ilişkilerini sürdürmüştür. SPD`den dostumuz olan Sayın STEIMEIER çok müthiş bir hümanisttir. Hem de öyle böyle değil. Bir böbreğini eşine  bağışlayacak kadar özverilidir.

***

Dört adayın katıldığı son Cumhurbaşkanı Seçimleri`nde, üç koalisyon ortağının ve en büyük muhalefet partisi CDU/CSU`nun desteklediği Frank-Walter STEINMEIR ilk turda, 1 472 Federal Delege`nin ezici bir desteğiyle seçilmiştir 1 045 oy alarak seçilmiştir. Hem de ilk turda.

Ülkenin Cumhurbaşkanını seçen Federal Delegeler (Federalversammlung) şu şekilde oluşuyor: 736 temsilci Federal Parlemento`daki milletvekillerinden ve 736 temsilci de Eyaletlerin nüfusuna göre belirlendiği Eyalet Parlementosu Milletvekillerinden ve de o eyaletteki bilim insanlarından, sanatçılardan, sporculardan ve önde gelen toplum temsilcilerinden.

Federal Delegeler arasındaki kadın oranının düşük olması üzücü elbette.

***

Gelelim bu Federal Delegeler arasındaki yabancı daha doğrusu  Türk kökenli Federal Delegeler`e. Ki, bu delegeler Eyalet Parlementosu`nda seçilerek belirleniyor.

Geleceğin Adalet Bakanı gözüyle bakılan SPD Milletvekili Macit KARAAHMETOĞLU, Hessen Eyalet Parlementosu SPD üyesi çalışkan yoldaşımız Turgut YÜKSEL, FDP üyesi Almanya`nın önde gelen hukukçularından Mehmet DAİMAGÜLER (Ki, bu değerli hukukçu NSU Davası`nda avukat olarak görev üstlenmiş ve çok yürekli bir savunma yapmıştır), BioNTech firmasının kurucu ortaklarından Dr. Özlem TÜRECİ, bir göçmen işçi ailesinin kızı olan sanatçı Sibel KEKİLLİ dikkat çeken isimler idi.

Federal Delegeler arasında Alman Futbol Milli Takımı`nın teknik direktörü Hansi FLİCK de vardı, kabere sanatçısı Dieter NUHR da. Parlemento dışından seçilen bilim insanlarının ağırlığı   dikkat çekiciydi.  Ama, sanatçıları temsilen seçilen Dragueen Gloria VIAGRA gibi aykırı isimler de mevcuttu...

Bütün bunların üstünde, 92 yaşında bir kadın delege vardi ki, önünde eğilmek isterim: Karla SPARGERER. Bu 92 yaşındaki kadın yurttaş II. Dünya Savaşı`nı yani Hitler faşizmini  yaşamış bir Mannheimlı. Yani bizim komşu kentten ve tesadüfen tanışıyoruz. Bu yaşına rağmen, okullara gidip tarih derslerinde konuşmalar yapıyor, faşizm tehlikesini, ırkçılığı ve AfD belasını anlatıyor çocuklara ve gençlere. Irkçı parti AfD`nin adayı CDU üyesi Maks OTTE`nin partiden atılmasının çok yerinde olacağını dile getiriyor. Bu yürekli kadının, yabancı ve göçmen düşmanı parti AfD`nin sonunu görmeden ölmeye niyeti yok gibi...

Ne diyoruz hep, Dünya`yı kadınlar değiştirip güzelleştirecekler.

Karla SPARGERER`e ve tüm yürekli kadınlara selam ola...

telif


Dr. Yakup Dıvrak Kimdir?

1950 Zile - Tokat doğumlu. İlkokulu ve orta okulu Zile`de (Julius SEZAR’ın Veni-Vidi-Vici dediği şehirde); liseyi Zile, Ankara ve Malatya`da okudu. Öğretmen Vekili olarak çalışırken, Tokat İlköğretmen Okulu`nu dışardan bitirerek kadrolu öğretmen oldu. Zile`de ilkokul öğretmenliği yaparken, 1973 yılında istifa ederek, eşiyle birlikte, yüksek öğrenim için Almanya`nın Heidelberg kentine gitti. Yüksek öğrenimi esnasında çok çeşitli işlerde çalışarak okudu. Uzun süre Heidelberg Üniversitesi`nde doktora çalışması yaptı ve bu üniversitede, Heidelberg Yüksek Öğretmen Okulu`nda, Rheinland-Pfalz Eyaleti Eğitim Bakanlığı`nda araştırmacı, asistan, koordinatör ve danışman olarak çalıştı. 2010 yılından bu yana, dönüşümlü olarak hem Almanya`da (Heidelberg`de ve Berlin'de) hem de Türkiye`de (Ankara`da ve İstanbul`da) yaşayan Yakup DIVRAK emeklidir ve halen eğitim danışmanlığı yapmaktadır. Evli ve iki çocuk (Kız: Mahir Deniz ve Erkek: Mustafa Serol) babası olan Dr. Yakup Dıvrak CHP, SPD ve GEVV (Bilim ve Eğitim Sendikası) üyesidir.

Makale Yorumları

  • Cengiz Yağlı23-02-2022 12:49

    Eline sağlık güzel bir örnek konuyu dile getirmişsin

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar