Emel Seçen

Emel Seçen


Beni sevenler listesi

Beni sevenler listesi

Sizi gerçek anlamda kaç kişi seviyor?

Sosyal medya takipçileri, borç verdikleriniz, hediye aldıklarınız, zor zamanlarda yanında olduklarınız, kimseler aramaz iken aradıklarınız, kapısında bekledikleriniz… Liste uzun. O zaman, kâğıdı kalemi, alın elinize, tek tek düşün iz düşümlerini.

Kim beni seviyor?

Karşılıksız, koşulsuz, annem gibi olmasa da babam gibi korumasa da, kim canımdan can?

Kaç kişi?

 

Bende öyle tahmin etmiştim.

Filmden çıktığımızda, az bile anlatılmış bir gerçeklik ile karşı karşıya kalıyoruz. Hatta kendi aramızda ki yorumda ben “Bilen biliyor, elbette Cihangir hele hele, hiç Avrupa Yakası değil!” diyorum. Zaten Avrupa Yakası, özlenen hele hele Gazanfer Özcan- Hümeyra ile bir aile yapısıydı, öncelikle.

Burada aile yok mu? Diyeceksiniz.

Var, bir birey diğer birey ile en küçük toplum yapısını yani aileyi oluşturur zaten. Ama bazen öyle zamanlar vardır ki aileden de yakın, sırdaşlık anlamında arkadaşlık, dostluk önce bununla açılıp, sonradan gizli aşk ilişkisi ve söylenememiş sözler arasında, ekmek arası bir mutluluk arayışı.

Bağcılar semtinin, yiğit Yılmaz’ı, İzmir’in otogarında, tuvalette klozetin tepesinde, Everest dağının parçaları gibi tek tek çözülürken, işte tam da bu nedenle ağlar.

Kime, ne için?

Ve Erkin Koray’ın modernize edilmiş “Arapsaçı” şarkısı ile bir türlü çözümlenememiş hayatlarımız…

Bir yanda ünlü olmak isteyen, olmuş ya da olamamış insanların hayata dokunuşları, bu arada mahallede yaşayan sıradan insanlar ve yazarlar.

Bir yazar, sen dara düştüğünde, empati uzmanı olduğu halde, yardım eder mi?

Düş, listeye, ekle ya da çıkar, tercih senin!

Çaktırmadan, eski torbacılığın legal hali, satıcılık.

Üstelik söz konusu İstanbul ise bazı semtlerinde yaprak sarması gibi cigaraların sarıldığı mahallelerde, adı “YOK” olan kız çocukları…

Yönetmen tahterevalliye çok yönlü bindiriyor ve filmin sonunda da tek başına yukarıda bırakıveriyor, çöz çözebilirsen.

Bir yanda, adını bu ülkenin kurucu liderinden alan uçakta, tonlarca uyuşturucu. Diğer yanda sokaklarda satıcılık.Üstelik elit gibi gözüken ama kendi araf dünyalarında ki açmazları ile ancak yine kendilerini uyuşturmakla çözüm arayan,  bir şekilde yaptıkları ve duruşları ile örnek olan insanlar.

Tabi film, şu gerçeği de açıkça gün yüzüne çıkarıyor. Üretmek için illa kendini uyuşturmak mı gerekiyor? Yani gaz almadan yazılmaz, söylenmez, yaratılamaz mı?

Kim, kimi besliyor?

Bu kadar paranın ve açık sömürü düzeninin olduğu yerde, elbette kendi mafyası da oluşacaktır. Netice de pislik pislik ile örtülür.

Son tahlilde, yönetmen teşekkür ediyor.

Ama herkes erken kalktı, çünkü bizde jenerik yani bu eserin ortaya çıkmasında katkıda bulunanlar, tam olarak kimlerdi, beklenmez. Çok nadirdir. O yüzden tam göremediler, bir kısmı hoşuma gitti, mesela iki farklı uç ve iki ayrı yaka. Katkıda bulundukları için hem Beyoğlu Belediyesi, hem Kadıköy Belediyesi vardı. Bu da çekimler ve olay kurgusu bakımından yönetmenin içselliğinden, İstanbul’a mercek tutmakta.

Oyunculara gelince, geçmişte yine kötü karakter olarak Pis Yedili’de karşımıza çıkan, daha sonra yine dizilerden daha çok herkesin aklında kalan Çukur, Son Yaz dizilerinden, Halil Babür. Halil Babür sadece oynamıyor, aynı zamanda yazarak da üreten bir sanatçı. Her zaman başarılı, zaten Altın KOZA’ da dört ödüllü genç yönetmen Emre Erdoğdu,  cesaretli bir iş ortaya koymuş. Tıpkı filmindeki, adam gibi adam Yılmaz karakteri gibi.

IKSV’ nin Altın Lale’de, En İyi Filmi, BENİ SEVENLER LİSTESİ, kadrosunda dizi ile başlayan, filmlerde minik roller sonrası gelen ve ekran yüzü olarak rahatlığı ile başarılarını artıran Hayal Köseoğlu, Onur Ünlü, Nazlı Bulum, Can Evrenol, eşlik etmekte.

Film ortaya bir gerçeklik sunuyor elbette ama bunun normal bir düzen girmesi için neler yapılabilir? İşte bunun sorusunu da izleyiciye bırakıyor ve aslında bir yandan da çıkarım yapıp, gerçek dostların listesinin sürekli güncellenmesi gerektiğini de vurgulayarak.

telif

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar