Karadeniz gazını devreye alma töreninde Erdoğan “Bugün 85 milyonu sevindirirken milletimize gerçekten büyük gurur yaşatırken, elbette bazılarını da üzüyoruz.” dedi.
“Siyasi ikballerini insanımızın sıkıntılarına bağlayanlar”, “Türkiye'nin başarılarından rahatsız olanlar”, “ülkemizin kalkınmasını, güçlenmesini istemeyenler”, “Kandil'deki terör baronları”, “Pensilvanya'daki hainler”, “her seçim öncesinde gaz buluyorlar iftirası atan karakter fukaraları”, “ortada gaz maz yok diye dolanan kifayetsiz muhterisler”, “milletimizin sevinci, gururu, heyecanı ve zaferleri karşısında kâbus gören mankurtlar”, “daha ilk günden itibaren yapamazsınız diyen hayırlı her işe çamur atan Bay Bay Kemal ve masa arkadaşları”… işte bunlar hep Karadeniz’den gaz çıkardık diye üzülenlerdi.
Romanya’yı da ben ekleyeyim. 2008’den beri aynı bölgede araştırma yapan Romanya çıkaramamış, ilk keşif müjdesinden 32 ay sonra biz çıkartmışız. Yani Romanya da üzülmüştür.
Rusya, Azerbaycan, İran, Cezayir’in gaz müşterisiyiz. Onlar da üzülmüştür.
Bir de TCG Anadolu Uçak Gemimiz var bizim. Gerçi üzerine inebilen uçağımız yok ama, olsun. Gerçi donanma envanterine “çok maksatlı amfibi hücum gemisi” olarak girmiş, ama olsun. “Dünyanın ilk SİHA Gemisi” de deniyor.
İşte bu uçak gemimizi Dolmabahçe önlerinde demirleyip, SİHA-Show yapamaz mıydık? Avrupa ve Anadolu yakalarına doluşmuş insanların tanıklığında SİHA’ların biri inerken diğeri havalansaydı… gaz çıkardık diye üzülen o, terör baronları, hainler, karakter fukaraları, kifayetsiz muhterisler, mankurtlar… bir kez daha üzülmez miydi?
Tabii SİHA’lar silahsız olmalı. Neticede gösteriler sivil alanda yapılıyor.
***
O üzdüklerimizi, daha da üzmek için benim de bir fikrim var: Bakanlara birer TCG Anadolu Uçak Gemisi tahsis edilsin.
Bakanlar sırayla kendilerine tahsis edilen uçak gemisinin önünde, yanında, güvertesinde, kamarasında, makine dairesinde, dümeninde… kameralara görünseler güzel olmaz mı?
Bakanlar, aday olurken bakanlık görevinden istifa etmediler. Her biri halen üst düzey devlet görevlisi. Niye birer uçak gemileri olmasın ki? Neticede devlet işlerinde kullanacaklar.
Bir tane uçak gemisi hangi bakana yeter demeyin. TCG Anadolu’nun ilk uçak gemimiz olduğu söylendi ama tek olduğu söylenmedi. Kaç tane gemimiz olduğunu kim nereden biliyor?
Daha kaç tane Togg’umuz var? Onu bilmiyoruz.
Tank yaptık ama yürüyor mu? Yürüyorsa, kaç tane? Onu bilmiyoruz.
Helikopter yaptık ama uçuyor mu? Uçuyorsa, kaç tane? Onu bilmiyoruz
Uçak gemimizin bir tane olduğunu niye bilelim ki?
Aynı anda en fazla Togg’u yan yana AKP Aday Tanıtım Toplantısının yapıldığı Ankara Spor Salonunun önünde gördüm; 5 taneydiler. Tüm bakanlar aday olduğu için salondaydılar ve tümü birkaç gün önce Togg’larıyla kameralara görünmüştü. 16 Togg’u bir arada; orada görmeyeceksek, nerede göreceğiz?
Ben en fazla 5 Togg’a kefil olabilirim. Altıncısına olamam. Yanılıyor olabilirim ama fabrika önünde tırlara yüklenirken görünen 30 Togg içinde de hareket eden 5 araç sayabilmiştim. Tanıtım toplantısı sırasında, salonun önünde de 5 togg vardı.
Ama önemli değil. Düzgün bir planlamayla 5 Togg, 16 bakana paylaştırılabilir. Yeter ki eş zamanlı kullanmasınlar. Yeter ki Togg sıraları geldiğinde, başka işlerini bahane etmesinler.
Uçak gemisinde işimiz daha kolay. Ankara, Eskişehir, Osmaniye, Şanlıurfa, Kahramanmaraş, Kayseri gibi denize kıyısı olmayan illerden aday olan bakanlara gemi tahsis edilmese de olur. Yani 9 bakanla yürütülecek bir proje olacaktır.
Tek uçak gemisiyle, bu projenin yürüyeceği kanaatindeyim.
Önce gemi, Trabzon’da Adil Karaismailoğlu’na teslim edilir. Karaismailoğlu elini gemiye dayayarak poz verir. Sonra Togg’una binerek seçim ofisine gider.
Sonrasını bilemeyiz. Togg’uyla poz verip, bir daha Togg’la göremediğimiz bakanlar var. Karaismailoğlu’nu da bir daha gemisiyle göremeyebiliriz. “Gemi Trabzon limanında değilse, nerede?” diye soranlara “Dosta güven düşmana korku salmaya gitti!” deriz.
Trabzon’dan İstanbul’a kabaca 1000 km mesafe var. Ordu’da Mahmut Özer’e, Samsun’da Mehmet Muş’a, teslim edile edile, törenler için gerekli süre dahil; gemi iki günde İstanbul’a ulaşabilir.
İstanbul’da Murat Kurum’a da tahsis edildikten sonra ver elini Bursa. Süleyman Soylu’yu nedense Mudanya açıklarında geminin dümeninde hayal ediyorum.
Bursa’da Varank’ı atlıyorum. Varank’a gemi yok. Bursa’da iki bakan var. İki bakana tek bir gemi vermişler diye dedikodu olur. Zaten Varank kendi Togg’uyla çok mutlu
Varank “Ben kendisine benim gemimi bir tur atması için veririm. Ama öyle beleşe tur olmaz. Yanına Kılıçdaroğlu'nu bindirecek. Yaptığımız köprülerin altından geçecek. Bizim eserlerimizi beraber görecek, takdir edecek o zaman bir tur veririz." deyip Ekrem İmamoğlu’na laf çaksaydı, güzel olurdu.
İzmir, Antalya, Mersin… derken bu iş bir haftada kotarılabilir. Zaten Togg’ların bakanlara teslimatı ve basına görüntü vermeleri de üç beş gün sürmüştü.
Ortalıkta kaç Togg var bilmiyoruz. Ama 5 Togg ile, 16 bakana birer Togg tahsis edilebiliyorsa, 1 uçak gemisiyle de 8 bakana birer uçak gemisi tahsis edilebilir. Önemli olan Togg’ların veya gemilerin sayısı değil, kaç tane olduğunu zannetmemizdir. Bizi sevindiren, bize gurur yaşatan budur.
Yani bu iş olur. Ve gaz çıkardık diye üzdüklerimizi bir kez daha üzebiliriz.
***
Bence bakanlara uçak gemisi tahsisi, Togg tahsisinden daha isabetli. Togg, milli ve yerli olabilir ama neticede Arçelik gibi özel bir şirket.
Togg ile görüntü vermek, Arçelik buzdolabı ile görüntü vermek gibidir. Bir ülkenin tüm bakanlarının, bir ticari markaya reklam yüzü olmaları tuhaf karşılanabilir. Ama uçak gemisi tahsisinde böyle bir sıkıntı olmaz. Bakan, devletin görevlisi; gemi, devletin gemisi.
Şahlanan bir ülkede bakanlara, birer uçak gemisi tahsis edilmiş… çok mu?
Yorum Yazın