Dr. Yakup Dıvrak

Dr. Yakup Dıvrak


Zor dostum zor, Almanya zor durumda...

Zor dostum zor, Almanya zor durumda...

Almanya Federal Cumhuriyeti gerçekten de zor durumda. Neden? Sıralayalım: Demografik durum, göç ve uyum sorunları, Rusya-Ukrayna Savaşı, Avrupa Birliği`ndeki sorunlar, iki Almanya`nın bir türlü bütünleşememesi, iklim değişikliği ve çevre sorunları, İsrail-Filistin/Gazze Savaşı ve politik sistemin tıkanması ya da çapsız politikacılar...

***

Daha birkaç yıl öncesine kadar örnek gösterilen Almanya oldukça sıkıntılı durumlar yaşıyor. Ekonomik açıdan dünyanın dördüncü gücü olan ülke sıkıntıda...

***

Almanya`da demografik durum çok kötü. Ülkenin her ay yaklaşık kırkbin olmak üzere yılda dörtyüz-beşyüzbin kalifiye eleman/işgücü alması gerekiyor. Bu açığı, Almanya`nın uyanıklık yaparak şimdiye kadar olduğu gibi sığınmacılar ve mülteciler yoluyla halletmesi mümkün görünmüyor... Mümkün de değil zaten. Fransa daha 1990`lı yıllarda bu alanda aktif politikalar uygulayarak doğum oranını yükseltirken Almanya uyudu...

Bu yüzden, 1 Kasım 2023 tarihinde yürürlüğe girecek yurt dışından kalifiye eleman getirme sürecini düzenleyen kanun 2024 yılının ilk aylarında uygulamaya konulacak. Bu alanda hem Federal Hükümet ve hayli âtıl ve hantal olan bürokrasi hazırlıklarını yapıyor... Tabii de özel sektör de... Akıllı özel sektör kuruluşları aracılık firması kurarak sürece dahil oldular. Yaşayıp göreceğiz...

***

Almanya`ya göçün, Almanya`da göçmenlerin tarihi 1880`li yıllarda başlıyor ve giderek yoğunlaşıyor...

Türkiye`den Almanya`ya göçün tarihi de bir hayli ilginç. Daha Osmanlı İmparatorluğu döneminde işgücü alıyor Almanya...

İkinci Dünya Savaşı`ndan sonra, 1950`li yılların sonuna doğru yoğun bir şekilde Sanat Okulu mezunlarını aldı Almanya. Almanya`da 1960`lı yıllarda endüstrinin şaha kalkması nedeniyle Türkiye ile İşgücü Alımı Sözleşmesi eylül 1961 tarihinde imzalayan Almanya Türkiye`den önce kalifiye eleman almaya çalışmış... Ama, Anadolu insanı bunu aile birleşimi yoluyla tarumar etmiş... Sonuç olarak, halen Almanya`da milyonlarca T.C. yurttaşı ve Türk kökenli Alman vatandaşı yaşıyor, çalışıyor, öğrenim görüyor ya da emekli olarak hayatının sonbaharının tadını çıkartıyor.

Gelelim Almanya`nın göç-gelişme-uyum konularındaki sorununa: Daha düne kadar bu insanların kalıcı olduğunu görmedi, görmek istemedi. Dolayısıyla da gerekli önlemleri almadı, projeler üretmedi. Örneğin, zamanında eğitim ve öğretim alanında yabancı çocukları yeteri kadar teşvik edilse, desteklense kalifiye eleman açığı bu kadar yüksek olmazdı...

***

Almanya Ukrayna-Rusya Savaşı`nda da hata yaptı ve hala da yapmaya devam ediyor. Bu temsili savaşın neredeyse tarafı oldu... Bu nokta da Atlantik’in öte yakasının dayatmalarını da unutmamalıyız...

***

Şurası çok açık ki, Almanya Avrupa Birliği`nin beyni, iskeleti ve kalbi. Burada da stratejik ve taktik hatalar yaptı Almanya. ABD, Brexit yoluyla AB`ni zayıflatırken, Almanya Türkiye`yi ve Ukrayna`yı AB`ne alarak karşı hamle yapamadı... Bunun cezasını sadece Rusya ve Ukrayna çekmiyor; AB bizzat ve Türkiye de çekiyor...

Almanya`nın silkelenip hamle yaparak Rusya ile ilişkilerini yeniden düzenlemeli ve Türkiye ile ilişkilerini canlandırmalı...

***

Almanlar sorunları pratik bir şekilde çözmekte çok hantal kalıyorlar. Uzun vadeli süreçleri yönetmekte ve taktik vuruşları yapmakta mahirler. Ama, süreç içerisinde parçaları bütünleştirerek entegre etmekte zorlanıyorlar...

Almanya, Batı`nın da desteğiyle Demokratik Almanya Cumhuriyeti`ni diz çöktürdü ve satın aldı. Tarihte eşi menendi olmayan bir olguya imza attı: İki ülkeyi birleştirdi. 17 milyon Doğu Alman`ı Almanya Federal Cumhuriyeti yurttaşı yaptı. Bu insanlar, Alman Emeklilik Kasası`na beş kuruş pirim ödememişti. Hepsine emeklilik hakkı verdi haklı olarak. Ülkeye katılan Doğu eyaletlerine, bu güne kadar yaklaşık 3 000 milyar Avro (3 trilyon Avro) yatırdı. Doğu eyaletleri altyapı açısından Batı eyaletlerine göre daha modern... Bunlara ilaveten ikibinli yılların başından itibaren hem Şansölya Angela MERKEL ve hem de Federal Cumhurbaşkanı Joachim GAUCK Doğu Almanya kökenliydi. Yani bunlar eski DDR yurttaşlarıydı... Neden acaba? Tesadüf olabilir mi sizce? Almanya`da tesadüfe yer var mı?

Bütün bunlara rağmen, Doğu eyaletlerinde yaşayan Almanlar ne gelişmelerden memnunlar ve ne de durumdan... Bu yüzden de, Almanya için Alternatif (AfD) partisi bu eyaletlerde birinci parti durumuna geldi ve de Batı eyaletlerinde ikinci parti durumuna yükseldi...

İki ülkenin birleşmesinin belli bir sürece, zamana yayılmasını öneren Oskar LAFONTEN`in kulaklarını çınlatmadan geçmeyelim...

***

Almanya, iklim değişikliği ve çevre sorunlarını çözme konusunda iyi şeyler yapan ülkelerin başında geliyor. Bu yüzdendir ki Yeşiller partisi iktidar ortağı... Fakat, Yeşiller partisi hem çevre sorunlarının çözümü konusunda ve hem de Ukrayna-Rusya Savaşı`nda yaptıkları savaş çığırtkanlığı nedeniyle düşüşe geçtiler. Biraz fazla mübalağa ettiler, çok abarttılar...

***

Günlerdir Ortadoğu`yu kasıp kavuran HAMAS-İsrail Savaşı konusunda da çok acele etti Almanya... Neredeyse taraf olacaklar... İkinci Dünya Savaşı`nda yaptıklarının yükü omuzlarında hissediyorlar İsrail`e karşı... Bu konuda da halk arasında homurdanmalar var...

***

Almanya gibi zengin bir ülke, yılda yaklaşık dörtyüzbin konutu inşa edemiyor iyi mi? Edemiyor mu yoksa etmiyor mu? Ya da birileri ettirmiyor mu? Binlerce, onbinlerce üniversite öğrencisi döne döne konut arıyor... Üniversite şehirlerinde kiralar el yakıyor... Daire ve ev fiyatları son on yılda ikiye katladı neredeyse...

***

Bütün bu sorunları çözmesi gereken politik sistem tıkanmış durumda. Tıpkı Şansölye Angela MERKEL döneminde olduğu gibi, süreçler bir memur mantığıyla `yönetiliyor`, idare ediliyor... Halbuki politikacıların asli görevi politika yapmak. Önemli kararlar almak, alabilmek. Tıpkı eski Şansölyeler (Başbakanlar) Konrad ADENAUER gibi, Willy BRANDT gibi ve tıpkı Helmut SCHMXDT gibi...

Birkaç istisna hariç, dünyada da durum böyle. Almanya`da ise durum daha da vahim. Çapsız politikacılar, memur mantığıyla ya da liseli şımarık kız görünümüyle dünyanın dördüncü ekonomisine sahip Almanya`yı yönetiyorlar daha doğrusu yönetmeye çalışıyorlar, aslında sadece idare ediyorlar... Halkta homurdanmalar artıyor. Gençler ev bulamıyor... Sağcı, ırkçı parti AfD hızla yükseliyor... Almanya gibi zengin ve büyük bir ülkeye yakışmıyor bütün bunlar.

Gelecek yıl Almanya`da erken seçimler yapılırsa sakın şaşırmayın.

***

Ne diyor Orhan Veli KANIK, „``Veli`nin oğlu bir garip Orhan Veli``?

``Gemliğe doğru denizi göreceksin,

Sakın şaşırma.``

Gelecek yıl Almanya`da ve Türkiye`de önemli değişiklikler olursa siz de sakın şaşırmayın.

telif


Dr. Yakup Dıvrak Kimdir?

1950 Zile - Tokat doğumlu. İlkokulu ve orta okulu Zile`de (Julius SEZAR’ın Veni-Vidi-Vici dediği şehirde); liseyi Zile, Ankara ve Malatya`da okudu. Öğretmen Vekili olarak çalışırken, Tokat İlköğretmen Okulu`nu dışardan bitirerek kadrolu öğretmen oldu. Zile`de ilkokul öğretmenliği yaparken, 1973 yılında istifa ederek, eşiyle birlikte, yüksek öğrenim için Almanya`nın Heidelberg kentine gitti. Yüksek öğrenimi esnasında çok çeşitli işlerde çalışarak okudu. Uzun süre Heidelberg Üniversitesi`nde doktora çalışması yaptı ve bu üniversitede, Heidelberg Yüksek Öğretmen Okulu`nda, Rheinland-Pfalz Eyaleti Eğitim Bakanlığı`nda araştırmacı, asistan, koordinatör ve danışman olarak çalıştı. 2010 yılından bu yana, dönüşümlü olarak hem Almanya`da (Heidelberg`de ve Berlin'de) hem de Türkiye`de (Ankara`da ve İstanbul`da) yaşayan Yakup DIVRAK emeklidir ve halen eğitim danışmanlığı yapmaktadır. Evli ve iki çocuk (Kız: Mahir Deniz ve Erkek: Mustafa Serol) babası olan Dr. Yakup Dıvrak CHP, SPD ve GEVV (Bilim ve Eğitim Sendikası) üyesidir.

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar