Emel Seçen

Emel Seçen


Yine aşk var

Yine aşk var

“Yine aşk var, dönüyor, dönsün dünyam.”

İlk olarak, 2009 yılında çıkan albümü içinde yer alan ve

“Vurulur, gönül dediğin kuş, kaçamam.” İle başlayan sözler; “Aşkın Halleri” adlı, aynı albüm içinden ses getirmişti. Ve aynı ses, Küçük çiftlik parkının, renkli atmosferinde yaşsız sanatçı Zuhal Olcay’ın müzisyen kimliği ile şekilleniyor, bu kez. Üstelik kendisini sahnede bir başka partner bekliyor, yine yılların eskitemediği bir başka grup, Yeni Türkü.

Bizi, Aşk’lardan, Yedikule’ye atıveriyor. Netice de, her semtin, bir yazgısı var. İstanbul, fethedildikten sonra yedi tepeli İstanbul’un kapılarından, yediverenler gibi açılıveren;KocaMustafaPaşa, Samatya, Yedikule, Kabadayılar…Ağır ağabeyler.

İstanbul, özel bir şehir hem de çok özel. Bunca saldırıya, kıymetsizleştirmeye, yok edilmeye çalışılsa da; özünde yer alan otantikliğini, hiç bozmuyor. Atıyor, üstünden kıymetsizleri.

Küçük çiftlik parkının içi, ağırlıklı gençlerle dolu. Ne güzel! Çünkü Zuhal Olcay’ın, turuncu ile nar çiçeği rengine yakın, kostümü ile adeta bir Carmen edasıyla, sahneye çıkışı. Dört dörtlük performansı, eğlenirken, eğlendirmesi ve sağlı, sollu tüm çiftleri; adeta birbirine kenetleyen, hüzünlü şarkılarda bile sarmaş dolaş eden bir performans bu.

Kendisi ile en son, Siyad Ödül, töreninde bir aradaydık. Zarif güzelliğinden, ince süzülen esprileri, kırık bir kalbin zaman zaman içselliği, seyirci ile bir şarkının nakarat kısmı gibi buluşuveriyor.

“Biz, biliriz o Aşk ile bakan gözleri. Sonra o gözlerin nerelere gittiğini. Fazla tecrübede iyi değil. Konuşacak şeyin çok oluyor”  dese de, bakmayın; keyfi, neşesi yerinde. Geride bırakması gerekenleri, geride bıraktığını izleyicisine de hatırlatarak, fazla üzerinde durmayın, diyor ve ekliyor:

“Bu şarkıda evleneceklere gelsin. Evlenip, ayrıldılarsa yeniden evleneceklere gelsin.”

Gelsin, gelsin derken bir de bakıyorsun, herkes yeşil çimler üzerinde, kadınlı-erkekli göbek atıyor.

“Tanrım bana üç tane, üç de yetmez beş tane”

Eğleniyor insanlar ve Zuhal Olcay, kaç kez teşekkür ediyor. Bazı şarkılarda, tamamen seyirciye bıraktığı ve “Muhteşemsiniz! Böyle seyirci görmedim” diyerek, kendisini coşkuyla izlemekte olan hayranlarını da onurlandırarak. Bir bütünlük var, Küçük çiftlik sahnesinde ve bu duygusal anları, Yeni Türkü, daha da canlandıracak. Herkesin uzun süre alkışladığı, Zuhal Olcay: Hadi bakalım, bir yere ayrılmıyorsunuz, konser devam ediyor. Şimdi sizleri, Yeni Türkü, bekliyor. İyi eğlenceler.” diyerek, zarafetle ayrılıyor sahneden.

ESKİMEYEN TÜRKÜ

Türkü, olmaz ise olmaz. Bu coğrafyanın temelleridir. 1977 yılında Ankara’da doğduğu için alt temellerini hep buradan destekli kullanır. Zaten Küçük çiftlik parkındaki konserin ikinci bölümü, adeta ODTÜ,Hacettepe, mezuniyet gecesi gibi bir anda. Zuhal Olcay’da zaman zaman yerde çimlerde oturmayı seçen genç ağırlıklı izleyicilerin tamamı ayakta.

Yeni Türkü, Maskeli Balo ile açıyor. Ne yapsın, değişen pek bir şey yok çünkü. O yıllardır yüreğimize dokunuveren, birbirinden güzel, hiç eskimeyen eserler seçkisi ile devam ediyor: Yedikule, Telli telli, Sezenler olmuş, Yeşilmişik, Vira vira, Cevriye Hanım, Çember, Aşk yeniden ve elbette, Bana Bir Masal Anlat Baba içinde, tüm sevdiklerim, içinde, İSTANBUL, olsun!

Tutuklu yargılananlar, büyük ustamız, Uğur Mumcu, olmak üzere aramızdan katledilerek koparılanlarda anılarak geçen, bir gençlik konseri sunuyor, Yeni Türkü.

Aşksız hiçbir iş, sağlam oturmaz. Aşk, sadece iki cinsin birbirine tutkusundan ibaret değildir. En güzelidir, belki doğru ancak hamuruna aşk katılmış her eylem, her zaman yansıması bol ve her daim çok olandır. Çünkü aşk hayatın tılsımıdır, kapıyı onunla açtığınızda; ışıldayan siz, ışıldatan siz, yansıtan siz, veren siz, alan yine siz. Çoğaltan, paylaşan ve yaşayan.

Güzel İstanbul’umun, güzel bir akşamında, bize bu güzel geceyi yaşatan herkese katkılarından dolayı teşekkürler.

İstanbul, ona sahip çıkanlarla anlamlı ve güzel.

EMEL SEÇEN

telif

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar