Nursun Erel

Nursun Erel


Ya kedi girerse?

Ya kedi girerse?

Seçimler yaklaşıyor, herkesin oyuna saygım var, ama  “aydınlığa” mı “karanlığa” mı “evet” diyeceğiz? İşte en çok bunu merak ediyorum… Neden mi? İşte aklımdaki sorular:

-Cumhur İttifakı bünyesine Hüda-Par’ı dahil etmedi mi? Bu partinin 4 üyesine seçilecekleri yerlerden adaylık vermedi mi? Peki, bu partinin başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, “Hizbullah bence terör örgütü değildir” dememiş miydi? Oysa Hizbullah denen kanlı örgütün Konca Kuriş ve Gaffar Okkan başta, olmak üzere pek çok aydının, gazetecinin, hatta sade vatandaşın katlinden sorumlu olduğunu bilmiyor muyuz? 

-Bu partinin programında, “kadınlara fıtratına göre işler verilsin, kadınlara bakan hastanelerde sadece kadın doktorlar-görevliler çalışsın” denilmiyor mu?

-Bu parti üyesi kadınlar geçen gün kara çarşaflarıyla kürsüye çıkıp, “şeriata dönelim” talebini açıkça gündeme getirmediler mi?

-Parti programında “imam nikahı resmiyet kazansın, karma eğitimden vazgeçilsin” gibi pek çok gerici talebe yer verilmiyor mu?

-Cumhur İttifakı bununla da yetinmeyip, Yeniden Refah Partisini (YRP)  kucaklarken bir de protokol imzalayıp, onlara “Aile bütünlüğünün korunması için mevcut yasalardaki aykırı hükümlerin ayıklanması”  sözü vermedi mi? “Kadınların ve çocukların şiddete karşı korunması ve şiddet faillerinin cezalandırılması”nı öngören, 6284 sayılı yasanın kaldırılması YRP’nin asıl hedefi değil mi?

-Zaten Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu cenahın önde gelen isimlerinden Oğuzhan Asiltürk’ün “ricası üzerine” 10 yıldır yürürlükte bulunan ve kadın haklarını korumayı hedefleyen İstanbul Sözleşmesini bir gece yarısı yürürlükten kaldırmamış mıydı?

Bugünlerde kadın-erkek, çevremdeki pek çok insanla konuşuyorum, sanmayın ki  sadece eğitimli insanlardan kurulu bir çevre ile… Hayır! Terzisinden, seyyar satıcıya, kağıt toplayıcısından taksi şoförüne… Herkesle konuşuyorum… Pek çoğunun dile getirdiği şu:

-Ya bunlara yine oy verilir, ya da başka gelişmeler olur da, başımızdakiler gitmezlerse… Ya oylarımız yine çalınırsa?

—Ya kedi girerse—

İşte bu soru adeta herkesin diline yerleşmiş, o kadar ki geçen günü katıldığım “sandık görevlisi eğitim programında” sandıkların kurulumundan, oy sayımına kadar uzanan zincirde bilinmesi gerekenler anlatılırken bu olasılığa da dikkat çekildi.

Ben de son mahalli seçimde yine sandık kurulu üyesi olarak görev aldığım günü hatırladım…

30 Mart 2019 günü ve akşamında, saatlerce sürdürdüğümüz çalışma sonrasında, oylar sayıldı, bütün işler bitti, tutanaklar tüm üyeler tarafından imzalandı,  oy çuvalı ve diğer malzemelerle ilgili çuvallar mühürlendi ve polis eşliğinde yola çıkmaya hazırlandık… 

Resmi arabanın başına geldiğimizde polis bana döndü:

-Sadece başkanı alacağım, sizin arabaya binmenize izin vermiyorum

Ben ne kadar ısrar etsem, “araba bomboş, neden beni almıyorsunuz? Bu benim yasal hakkım” desem de polis sertçe itiraz etti, Nuh dedi peygamber demedi, üstelik kurul başkanı da bu usulsüzlüğe göz yumdu, arabaya alelacele çuvallar yüklendi ve polis arabası kurula doğru hareket etti… 

Sonrasında neler yaşandığını hep birlikte izledik. Türkiye, AKP’nin “bir zarftaki 4 oy pusulasından sadece 1’inin şaibeli olduğu” traji-komik iddiasını sahneye koydu ve bizler bunu haftalarca tartışmak zorunda kaldık.

İşte sandık eğitimi sırasında benim bu olayı anımsattığım görevli şunu söyledi:

-Aynı durum benim de başıma geldi, üstelik de sandık kurulu başkanı, AKP’ye yakın bir din dersi öğretmeniydi. Polis beni çuvalın taşınacağı resmi arabaya almamakta ısrar edince, başkan elindeki mühürlü çuvalı yere attı:

-Haydi memur bey, madem her şeye burnunu soktun, sıkıysa bu çuvala da dokunmaya kalkış bakalım… 

-Polis sustu kaldı, başkan sonra da “Yürü kardeşim” diyerek benim koluma girdi, birlikte çuvalı alıp, resmi arabaya bindik…

Sonuçta bu seçimde “kedi”leri kovalayıp, sandıklara sahip çıkalım… 

Bu noktada YARSAV kurucusu, avukat Ömer Faruk Eminağaoğlu’nun uyarısına özellikle dikkat çekmek istiyorum:

“-Sadece ıslak imzalı tutanaklar değil,

—Seçmen listelerinin ve sandık kurullarının oluşumu,

—Boş oy pusulaları, zarflar ve mühür durumları,

—Kimlik kontrolü ve oy kullanılması,

—Zarfların açılması,

—Oyların sayım ve dökümü,

—Çuvalların taşınması da kuşkusuz aynı derecede önemli! (**)

(*)https://bennursunerel.blogspot.com/2023/04/huda-par-ve-kadnlar-ftratmzdaki-meslek.html programında

(**)https://chp.org.tr/haberler/chp-parti-okulundan-sandik-guvenligi-egitimi-videosu

https://bennursunerel.blogspot.com/

telif


Nursun Erel Kimdir?

Nursun Erel, SBF Basın Yayın Yüksek Okulu Mezunudur, meslek yaşamına Anadolu Ajansında başlamış, sonraki yıllarda Tercüman, Cumhuriyet, Milliyet Gazeteleri, NOKTA Dergisi, The New Anatolian Gazetesi̇, KANAL D Haber Merkezi ve Show Tv’de görev yapmış, TRT radyolarında düzenli yorumları yayınlanmıştır. Erel, 40 yıla ulaşan gazetecilik kariyerinde, siyasi muhabirlik, dış politika muhabirliği, haber müdürlüğü, editörlük, temsilcilik gibi sorumluluklar üstlenmiş, özel röportajlar gerçekleştirmiş, köşe yazarlığı yapmıştır… Pek çok araştırma haberi ile devlet mekanizmasındaki aksaklıklara, Kürt sorununa, önemli yolsuzluk olaylarına ışık tutan Erel’in yayınlanmış 3 kitabı bulunmaktadır...

Makale Yorumları

  • Özden Kızıldağ12-04-2023 20:48

    Çok güzel anlamışsınız.6284 sayılı yasaya daha fazla yer verilip kadınlarımız bilinçlendirilmesi bence.umarım bu sefer trafoların kapıları sıkıca kapalı tutulur.sevgiler

  • Nüfel Bahçeci12-04-2023 05:39

    Son derece önemli bir yazı.Seçmenlerin ve partil görevlilerinin bilinçlendirilmeleri,uyarılmaları gerek.

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar