Ankara Muhalifi

Ankara Muhalifi


Muharrem İnce harikalar diyarında

Muharrem İnce harikalar diyarında

Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce dün bir televizyon kanalının canlı yayına katıldı. Sosyal medyaya ve basına daha önce verdiği demeçleri de yineledi. Bunun yanı sıra, yeni söylemlerde de bulundu. Ama bu ifadelerin gerçekliği konusunda büyük şüphelerim var…

 

Muharrem İnce ne dedi?

İnce’nin dediklerini kronolojik olarak değil, iddianın büyüklüğüne göre sıralayarak değerlendirelim.

Konuşmasının en önemli kesitlerinden birisi şuydu: “Ben Türkiye'yi HDP'nin kıskacındaki Kılıçdaroğlu'na ya da uluslararası kıskaçtaki Erdoğan'a terk etmek istemiyorum. İlk turda kimse kazanamayacak. İkinci turda ben kalacağım. Seçmen yaşını 15'e düşürürsek ben birinci turda alırım"

Siyasetçiler tabii ki “şöyle olsa, böyle olsa; şu kadar oy alırım, bu kadar oy alırım” cümleleri kurabilirler. Ancak İnce’nin bu ifadeleri inanarak kurması büyük sıkıntı. “Seçmen yaşını 15'e düşürürsek ben birinci turda alırım” demek kendisine gelecek oyların çoğunluğunun oy kullanamayacak kitleden geleceğini belirtmek aslında.

Bu yaş aralığına oy kullanma hakkının verilmesi ihtimal dahilinde de değil.

Konuşmasında oy oranlarını belirttiği bölüme de hemen geleceğiz ancak kazanamayacağının bilincinde olarak bu cümleleri kurması kendi iddiasıyla çelişkili hala getiriyor. Çünkü düşünülenden fazla oy alacağını ifade eden de kendisi.

Oy oranları mevzusundan devam edelim.

“Bizi birkaç ay öncesine kadar yok sayıyorlardı. Şimdi oylar astronomik artıyor. Partinin oyunu 11 gösteren var, benim oyumu 14, 16, 17 gösteren var. Benim de elimde verilerim var. Belki de inanmakta güçlük çekebilirler ama internete girdiklerinde her çeşit veriyi görüyorlar. Ne oldu da bizim oylarımız arttı? 2018, 4 Mayıs'ta aday olduğum gün anket yaptırdık. CHP'nin oyu 18, Muharrem İnce'nin 20'ydi. Muharrem İnce oyunu 11 puan arttırdı daha sonra. Ben kampanya adamıyım.”

Kimler diye soralım hemen? Kimler Muharrem İnce’nin oyunu yüzde 11 -17 arasında gösteriyor?

Hiçbir resmi araştırma şirketinin raporları paylaşılmıyor ve denilen yalnızca bizim oyumuz şu kadar. Tamam da kim?

Eski cumhurbaşkanlarından Turgut Özal'ın oğlu Ahmet Özal, partisinin oy oranının yüzde 25’i geçtiğini söylemişti. Cumhurbaşkanı adayı olmak için 100 bin imza toplaması gereken Özal yalnızca 1544 imza toplayabilmişti. Benzer nokta ise Özal da anketleri parti içerisinde yaptırmıştı, kendi verileriydi.

Hiçbir büyük anket şirketi, İnce’nin belirttiği rakamların yanına dahi yaklaşacak veriler yayınlamıyor. İnce’nin alacağı oy oranını bir kenara bırakıp sıralamada kaçıncı olabilir dersek geçebileceği tek aday olarak Sinan Oğan’ı görüyoruz.

En iyi senaryoda dahi üçüncü olabilecek İnce’nin ikinci turda diğer iki rakibini geçme konusunda nasıl bir planı olabilir ki?

Dün de canlı yayında dahil olmak üzere, öncesinde birçok kişiye konuşan İnce’ye bu soru neden sorulmaz?

Memleket Partisi Genel Başkanı bu çekişmeye ilişkin şunları da söylüyor: “Bu seçimin ikinci tura kalacağını herkes biliyor. Bu bir ön seçim olacak. İkinci tura kaldığında Kılıçdaroğlu mu Erdoğan'ın karşısında kolay kazanır, bunu düşünsünler. Ben çok daha şanslıyım Kılıçdaroğlu'na göre. Onu düşünsünler. Dolayısıyla ikinci turu düşünün. Erdoğan'ın karşısında sayın Kılıçdaroğlu mu daha şanslı, ben mi? Bunu herkes vicdanına, aklına, beynine sorsun.”

Memleket Partisi için en iyi, Cumhur ve Millet İttifakı için en kötü senaryoyu düşünelim. Cumhur 30, Millet 30 oranlarında kalsın. Yine İnce’nin en yüksek oranlara çıktığını düşünsek bile geçecek konumda değil. Önde olan iki adaydan biri niye üçüncüye hakkını devretsin ki? Dileriz ki bu soruyu soracak bir isim çıkar…

Hangi kadroyla?

Bu yolda tek başına olmadığını belirten İnce; 73 ilde, 483 ilçe binası olan gönüllülerin kurduğu bir parti olduklarını belirtiyor.

Açıklamaların bir kısmında ise “Bizim Parti Meclisi'ne, MYK'ya bakın iki tane Bakanlar Kurulu çıkar.” diyor.

Siyaset birçok şeyden öte, bir kadro hareketidir. İnce de konuşmasının farklı yerlerinde bunun önemine vurgu yapıyor.

Fakat önemli bir eksik var bu söylemlerde. O isimler kimler ve nerede?

Memleket Partisi ve Muharrem İnce popüler olurken; biz İnce ismi dışında neredeyse hiçbir figürün ön plana çıktığını görmedik.

İkinci isim olarak yalnızca İpek Özdal ismi çıkmıştı. O da sosyal medyada girdiği tartışmalar ve garip paylaşımları dolayısıyla olmuştu.

Kamuoyu tarafından Memleket Partisi’nin bilinen kadrosunu şu şekilde tasvir edebiliriz.

  1. Muharrem İnce               - Yüzde 95

  2. İpek Özdal                         - Yüzde 3

  3. Arabada gaz pedal          - Yüzde 2

 

Tablo sizlere mizahi gelebilir ancak gerçek bu. Parti adına ekranlarda ya da sosyal medyada öne çıkan isimler göremiyoruz.

Bütün açıklamalar Muharrem İnce üzerinden geliyor ve halkla etkileşim kuran tek organ da kendisi.

Parti MYK üyeleri arasında geçmişte Türkiye siyasetinde rol almış ve emeği geçen isimler elbette var. Ancak bu isimler siyasete damga vurmuş, ön plana çıkmış kişiler değil.

Diğer partilere birçok eleştiri getiren; kendisinin ise davasını halk ve ekibiyle başaracağını söyleyen İnce’nin bunu başarma anlamında dayanak noktası oldukça zayıf.

Vaat ettiklerini gerçekleştirme konusunda kendisinden başka bir isme rastlamıyor, paylaşılan verilen gerçekliği konusunda da ikna edici kaynaklar göremiyoruz.

Söyledikleri ve gördüklerimiz konusunda yaptığımız değerlendirmemiz sonrasında

Sayın İnce’ye hayaller dünyasında başarılar diliyoruz…

telif

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar