Prof. Dr. Tevfik Dalgıç

Prof. Dr. Tevfik Dalgıç


Kandırık olmak hastalığı

Kandırık olmak hastalığı

Her dilde üretilen kelimeler belirli durumlara. İhtiyaçlara, olgulara göre, gelişmelerle yakından ilgilidir. Ben şahsen bir dil uzmanı değilim, en iyi bildiğim yabancı dil İngilizcedir. Fransızca ve Hollanda lisanını da az buçuk anlarım. Ama bugün Türkçeye yeni bir kelime katacağım. Bu kelime Kandırık olmak kelimesidir. Tıpkı Türkçedeki sevindirik olmak gibi bir kelime benzeri.  Sevindirillik birden ve çok sevinçle duyulan heyecan (Türk Dil Kurumu).

Kandırık olmak ise kanımca şöyle oluşur: Sırf çıkar ve ihtiras uğruna en aşırı grup veya kişilerle iş birliği yapmak veya ortaklık kurarak istediği sonuçları alamayınca veya onları kontrol edemeyeceğini anlayınca kandırıldık demek ve bunu bir alışkanlık ve yaşam tarzı haline getirip her türlü fırsatçılığı kullanıp ve her hayal kırıklığında kandırıldık demeye devam etmektir. Böylece her söze kanmak, her vaade inanmak, her yalanı gerçek sanmak gibi bir karaktere dönüşmektir.

İngilizcede bir deyim var. Şöyle çevrilebilir dilimize:

"Beni bir kere kandırılırsan sen utanmalısın.

Beni ikinci kere kandırırsan, sen utanmalısın

Beni üçüncü kere kandırırsan ben utanmalıyım".

Bir siyasi hareket düşünün ki, bir dinci gizli amaçlı FETÖ isimli örgütle ortaklık kurup onlara her istediğini vererek ülkeyi adeta onlara teslim etmek, idari. Askeri ve polis kadrolarına onların adamlarını doldurmak. Sonra onların yönettiği emniyet mensupları siyasi hareket ileri gelenlerinin telefonlarını dinleyip kayda almasını “kandırıldık” diye yorumlamak.

Aynı siyasi zihniyet PKK teröristlerle gizli ve açık pazarlıklar yapması, teröristlerin ayağına savcı göndermesi, askeri kışlaya, polisi karakola hapsedip teröristlerin şehirleri silah deposu haline gelmesine toleranslı davranıp, teröristleri kontrol edemeyince kandırıldık havasına girmesi de unutulamaz.

Kuzey Iraktaki Kürt ayrılıkçıları gerek ekonomik gerekse siyasal yönden yıllarca destekleyip, onların hep söz dinleyeceklerini uman zihniyet uluslararası geleneklere aykırı olarak bölücü bayrağını göndere çekerek onları cesaretlendirip, Barzani bağımsızlık referandumunu iptal etmeyince gene kandırıldıklarını görmüş oldular.

Aynı siyasi zihniyet Suriye liderinin demokratik olarak seçimle gelmiş birisi gibi kabul edip onunla bakanlar kurulu toplantısı yapmak, vizeleri kaldırmak, ortak yatırım kararları aldıktan sonra, birdenbire Esat rejimin deokratik bir rejim olmadığını öğrenip(!), gene kandırıldı.  Şimdi bu kandıranların hepsi ile düşman vaziyetindeyiz.

Şimdilerde FETÖ örgütünün yerini başka dinci ve çağdışı örgütler alıyor ve devletin damarlarına sızıyor iddiaları ayyuka çıkıyor. Yakında gene kandırıldık diyebilirler bunlar.

Şimdi bu zihniyeti ve özelliğini nasıl tanımlarsınız?

Kandırık olmak çıkar ve ihtiras için fırsatçılık yapmaya hazır olup, sonunu hesap etmeden, sırf kişisel duygularla herkes ile her grupla iş birliğine açık olmak ve kandırılmaya alışmak anlamına gelir. Bu aynı zamanda bir tür siyası cehalet. Yörüngesizlik ve ilkesizlik örneği olarak da algılanabilir.

Bu siyasi zihniyetin hatalarınından elde edilen deneyimleri dilimize yeni bir kelime kazandırırken, Ilımlı İslamcılık denen şeyin tek adam sultası yaratmaya niyetli olup gericiliğin her çeşidini serbest bırakmak ve dini bir siyasi pazarlama aracı olarak kullanmak ve çıkara odaklı görsele dayalı dindarlık olduğun da öğrenmiş olduk.

Ayrıca dini siyasete alet edenlerin temelde TC’nin kuruluşunun ana ilkelerinden biri olan laiklik karşıtı ve Türkiye Cumhuriyeti’ne alerjik olduklarını ve Türk milliyetçiliğini ayaklar altına alıp reddettiklerini de öğrendik.TC isminin yasaklanması milli bayramların unutturulmaya çalışılması örneklerini hatırlayın.

Kandırıklar umarız yeni kandırıklık sıfatını kazanmazlar Suriye’de ve giderek ağırlaşan ekonomik sorunlarda.

telif

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar