Mustafa Tiğrek

Mustafa Tiğrek


Biden ile ayaküstü…

Biden ile ayaküstü…

Bu yıl düzenlenen 18'inci G20 Liderler Zirvesi, Hindistan'ın ev sahipliğinde yapıldı. Erdoğan zirvede yoğun performans gösterdi.

Bunun böyle olduğunu haberlerin “Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan G20'de yoğun diplomasi trafiği” gibi manşetlerinde de görebiliyoruz.

Erdoğan G-20 zirvesi sonunda düzenlediği basın toplantısında: Japonya Başbakanı Kişida Fumio, Brezilya Devlet Başkanı Luiz Inacio Lula da Silva, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Devlet Başkanı ve Abu Dabi Emiri Şeyh Muhammed Bin Zayed Al Nahyan, Güney Kore Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol, Almanya Federal Cumhuriyeti Başbakanı Olaf Scholz, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman bin Abdülaziz El Suud, Avrupa Birliği Konseyi Başkanı Charles Michel, Dünya Bankası Başkanı Ajay Banga ile son derece verimli görüşmeleri olduğunu söyledi.

Benim zirveden en merak ettiğim konu, çay kahve molalarında Ajay Banga’nın soyadına yönelik bir espri yapılıp yapılmadığı.

Turp ısırarak Trump’ı protesto etmişliğimiz var bizim. Veya Gezi taraftarlarına “Gezi zekalı” demişliğimiz var.

Gerçi “Gezi zekalı” ifadesinin küçümsemek için mi, yüceltmek için mi kullanıldığını hala çözmüş değilim. O benim yetersizliğimden olabilir.

Bu doğrultuda, Dünya Bankası Başkanı Bang’a “Soyadın Bang diye mi bangaya başgan oldun yoksa bangaya başkan olunca mı soyadını Bang yaptın?” diye sorulabilirdi. Mesela ekipte Binalı Yıldırım olsaydı, o sorabilirdi diye düşünüyorum. Veya ben olsaydım ben de sorardım.

Ben ayrıca “Bankadan ayrılırsan, Bang soyadıyla mı devam edeceksin yoksa eski soyadına mı döneceksin” diye sorar, ardından gevrek gevrek gülerdim.

Böylece zirveye zekâmız da damga vururdu.

***

Erdoğan basın toplantısında ayrıca Başkan Joe Biden’la ayaküstü görüştüklerini belirtti ve “F-16 konusunda maalesef dostlar işi alıp götürüp İsveç de İsveç diyorlar. Bu yaklaşım bizi üzer.” ifadelerini kullandı

Biden ile ayaküstü görüşmeyi gözümde tam canlandıramadım. Biden yanından geçerken Erdoğan elini kaldırıp “F16 işi n’oldu?” diye sordu… Biden “İsveç de İsveç!” diye el sallayıp yoluna devam mı etti?  Veya geçerlerken yumruklarını tokuşturup kovit selamı mı yaptılar? Birkaç dakika da olsa duraklayıp, tokalaşıp öyle mi konuştular… Bilmiyoruz.

Bu karmaşıklığa yol açan şey, bu ayaküstü görüşmeye dair fotoğraf olmamasıydı.

Fotoğraf çekmenin yasak olduğu mahkeme salonlarından bile, elle çizilmiş resimler görüyoruz. Öyle bir resim de yok.

Halbuki Sisi ne yaptı? Erdoğan’la aynı kareye girerek bir fotoğraf kotarmayı başardı.

***

Fotoğraf meselesi karışık bir konu. Biden göreve başlayalı beş ay olmuş ve biz daha yüz yüze görüşememişiz. Halbuki biz çoktan bir görüşme gerçekleştirip basına fotoğraf vermiş olmalıydık. Hatta mümkünse Biden’in kolundan tutup veya elimizi omzuna atıp ne bileyim samimi pozlar vermiş olmalıydık. Neyse işte ilk görüşme fırsatı NATO zirvesinde ortaya çıkmıştı.

Haber medyada  “Erdoğan ile Biden arasında ilk temas” diye duyuruldu.

İşte o ilk temasla ilgili, bir video dolaşma girdi. Temasın hemen öncesinde. Erdoğan otururken, Biden yanına geliyordu.

Görüntülerin altına yazılan benzer içerikli sayısız yorumlardan biri konuyu özetliyordu: “Allah kimseyi NATO zirvesinde dimdik duran Ülkesinin Cumhurbaşkanıyla övünmeyecek kadar kanı bozuk etmesin” diyordu. Ben övündüm. Övünmenin alternatifi, kanı bozukluktu

Biden tarafı bu dik duruştan hoşlanmadı. Fotoğraflar arasından arayıp tarayıp sanki Erdoğan Biden’in önünde diz çökmüş, elini öpüyormuş gibi görünen bir fotoğraf servis ettiler. Financial Times bu fotoğrafı ilk sayfada kocaman kullandı.

Her iki taraf da “Bunu onun yanına bırakmayacağım!” dediyse… ki demiştir, bu G20 zirvesinde olabilirdi.

Benim tahminim taraflar, karşı tarafın hamlesini kestiremediği için fotoğraf vermekten kaçındı. Erdoğan’ın “Ayak üstü…”  dediği görüşmenin fotoğrafı olmamasını ben buna bağlıyorum.

***

Görüşmede Sisi’nin Erdoğan’a “İstanbul’u nasıl aldık ama!” diye espri yaptığını sanmıyorum. Çünkü onlarda Trump’ı turpla protesto etmek, Gezi taraftarlarına “Gezi zekalı” demek gibi yaratıcı eylemler yok.

Erdoğan 23 Haziran öncesi yaptığı bir konuşmada: “Pazar günü Sisi mi diyeceğiz Binali Yıldırım mı? Mesele bu kadar önemli.” demişti. İmamoğlu açık ara farkla almıştı seçimi. Yani kimse Binali Yıldırım, dememişti.

Ben Sisi’nin olsaydım bu konuya değinirdim.

Ama keşke Sisi ile fotoğraf verilmeseydi. Ben, yoğun diplomasi trafiğinin arasında gözden kaçmıştır diye düşünüyorum. Sisi şimdi gider, ülkesinde “Dostum Erdoğan…” diye bu fotoğrafla prim yapar, seçim yatırımı olarak falan kullanır.

telif

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar