Dr. Yakup Dıvrak

Dr. Yakup Dıvrak


Almanya işgücüne kapıları açıyor...

Almanya işgücüne kapıları açıyor...

-Ama herkese değil-

İki hafta önce, ``Siz de mi göçeceksiniz? – Ama nereye?`` diye sormuştum. Gelişmelere bakılırsa Almanya`ya göçebilirsiniz...

***

Almanya kalifiye iş gücüne kapıları kontrollü bir şekilde açıyor, çünkü eli mecbur buna.

Elinin mecburiyeti demografik nedenlerden. Almanya`da nüfus gittikçe yaşlanıyor...

Kapıları kontrollü bir şekilde açmasının nedeni son 60-70 yıllık göç sürecinden edindiği deneyimler...

***

Konuyu açalım biraz. II. Dünya savaşı`nın peşinden, 1949 yılında Almanya Federal Cumhuriyeti`nin kuruluşundan üç yıl sonra, Almanya İtalya`dan işgücü almaya başladı. Bu durum eylül 1973 tarihine kadar sürdürüldü çeşitli anlaşmalarla. 1973 yılındaki petrol krizi bahane edilerek yabancı işgücü alımı durduruldu.

***

Yabancıları da yabana atmayın... Çarıklı erkan-i harp... Kanunları arkadan dolandılar: Aile birleşimi, sığınma, mültecilik, kaçak yollardan ülkeye giriş vb. vb.

Günümüzde nüfusun dörtte birinden fazlası neredeyse üçte biri ya yabancı ya da yabancı kökenli Alman yurttaşı...

Devlet ne yapsın? Hükümet ne yapsın? Politik partiler ne yapsın? Alman halkı ne yapsın?

***

Almanya`daki yaşlı toplum yapısı; sanayi dünyasının, ticaret ve hizmet sektörünün iş gücü daha doğrusu kalifiye iş gücü ihtiyacı dayatıyor kapıların yeniden açılmasını...

İşte bu bağlamda Almanya`nın kapıları yabancı iş gücüne açıldı. Kanunen. Federal Meclis ``Yabancılar Yasası``nı, `` Vatandaşlık Yasası``nı modernize ederek değiştirdi. Geç bile kalındı...

İşin özünü kısaca özetleyelim:

  1. Yabancılar, yabancı iş gücü Almanya`ya kendi ülkesinden veya hatta Almanya`ya gelerek çalışmak için başvuru yapabilecek, Almanya`ya göçebilecek, yerleşebilecek.
  2. Almanya`da çalışan yabancılar eskisi gibi 8 yıl sonra değil 5 ve hatta 3 yıl sonra Alman vatandaşı olabilecekler.
  3. Almanya `göç ülkesi` olduğunu kanunen kabul etti ve bu durumun süreceğini açıkladı.
  4. Ve gene Almanya geçmişte uyum konusunda eksikliklerini kabul ederek gelecekte entegrasyon/uyum çalışmalarına gerekli özeni göstereceğini deklare etti.
  5. T.C. Yurttaşları ve Almanya'da yaşaya, çalışan ve okuyanlar açısından çok önemli bir değişiklik yapıldı "Vatandaşlık Yasası"nda: Kırk yıldır Türklerden esirgenen 'çifte vatandaşlık' Türkler için de yasalaştı. Almanya'da yaşayan göçmenlerin %60'ından fazlası çifte vatandaş iken, bu imkan Türklere tanınmıyordu. Bu ortadan kalktı. Bu bağlamda bir haksızlık ortadan kaldırıldı. Vatandaşlığa geçişte uygulanan 'Almanca Sınavı'nın seviyesi birinci kuşak için esnetildi. Bu süreçte yapılan yazılı ve sözlük sınav birinci kuşağa uygulanmayacak. Sadece 'karşılıklı anlaşma Almancası' yeterli olacak... Bu emektar kuşağın hakkı zaten çifte vatandaşlık. Aslında, Almanya'nın bu eli öpülesi kuşağa birer de madalya vermesi gerekir. 1950'li, 1960'lı ve 1970'li yıllarda gençliklerini bu ülkeye gömerek Almanya'nın bu günkü seviyeye ulaşmasına çok büyük katkıda bulundular.

***

Almanya`da kanun çıkarmak bir açıdan kolay da uygulamak zor ve karmaşık... Nedenleri çok... Almanya`nın genç bir ülke olması. Alman halkının mentalitesi... Ve en önemlisi de Almanya`yı yöneten bürokrasi...

Bütün bunlara ilaveten Almanya`da hakim olan Türkiye ve Türk karşıtlığı... Bu durum ne yazılır ve ne de söylenir. Ama, günlük yaşamın her alanında uygulanır, önünüze çıkar... İş ararken, ev ararken, hobi bahçesine başvurunca vs. vs.

Bu bakımdan, Almanya`ya göçmek isteyenlerin dikkatli olması iyi olur...

Çünkü Almanya ABD, Kanada ve Avusturalya gibi klasik bir göç ülkesi değil... O ülkelerde göç ve göçmenlik süreci daha bir başka yürüyor. Almanya`da başka...

***

Bütün bunlara rağmen, Almanya bize göre çok çekici bir ülke. Kıta Avrupa`sının tam göbeğinde. Tam bir sanayi ülkesi. Yazarlar, şairler ve sanatçılar ülkesi...

Buradan Avrupa`nın her tarafına ulaşmak kolay. Altyapı sağlam. Ekonomi tıkırında... Siz Almanların yakınmasına bakmayın. Alman firmaları (tekelleri mi desek...) ve bankaları tarihlerinin en büyük karlarını yaptı son 2-3 yılda... Almanya`daki milyarderlerin sayısı da hızla artıyor...

Bu arada çarkın dişlilerin arasına kum taneleri kaçmış durumda. Irkçı partinin oy oranı bazı eyaletlerde %30`u geçmiş. Önümüzdeki sonbaharda doğu eyaletlerinin üçünde Eyalet Parlemeto Seçimleri var. Herkes merak ediyor. Acaba Alman sanayi, ticaret ve hizmet sektörü de tavır koyacak mı bu ırkçı partiye karşı. Geçen hafta sonunda yurttaşlar bu partiyi protesto etmek için sokaklara döküldü, protesto etti. Hem de birbuçuk milyon... Almanya`da organize edilmiş en büyük protesto gösterileri bunlar... Alman semayesinin tavrı merakla bekleniyor. Umarız ki geçen yüzyılda olduğu gibi geç kalmazlar...

***

İbn-i Haldun ``Coğrafya kaderdir.`` demiş. Ama yanılmış. O coğrafyayı insanoğlu yani yurttaşlar şekillendiriyor, yani şekillendirebilir... İşte İsrail ve işte Yemen...

Anadolu halkı ne diye soruyor? ``Vatanın doğduğun yer mi yoksa doyduğun yer mi?`` İnsanoğlunun çoğunluğu ``Doyduğum yer!`` diye cevaplandırıyor soruyu...

Bana göre vatanımız/vatanlarımız hem doğduğumuz yer ve hem de doyduğumuz yer. Ne yani, globalleşmiş, büyük bir köy olmuş bu dünyada insanın iki vatanı olamaz mı? Birisi anavatan diğeri babavatan... Almanca`da her iki terim de mevcut tıpkı Türkçede olduğu gibi: Anavatanımız ve babavatanımız yani ``Mutterland`` ve ``Vaterland``.

Önemli olan sağlıklı bir birey/yurttaş olarak, özgür ve adaletli bir ortamda kimsenin hakkını yemeden ve hakkını da yedirtmeden yaşamaksa ne önemi var nerede yaşadığının? Ha anavatanda ha babavatanda. Önemli olan insanca yaşamak.

İnsanca yaşayabilenlere selam ola!..

***

Neler yapmadık şu vatan için!

Kimimiz öldük;

Kimimiz nutuk söyledik.
 

Orhan Veli Kanık

telif


Dr. Yakup Dıvrak Kimdir?

1950 Zile - Tokat doğumlu. İlkokulu ve orta okulu Zile`de (Julius SEZAR’ın Veni-Vidi-Vici dediği şehirde); liseyi Zile, Ankara ve Malatya`da okudu. Öğretmen Vekili olarak çalışırken, Tokat İlköğretmen Okulu`nu dışardan bitirerek kadrolu öğretmen oldu. Zile`de ilkokul öğretmenliği yaparken, 1973 yılında istifa ederek, eşiyle birlikte, yüksek öğrenim için Almanya`nın Heidelberg kentine gitti. Yüksek öğrenimi esnasında çok çeşitli işlerde çalışarak okudu. Uzun süre Heidelberg Üniversitesi`nde doktora çalışması yaptı ve bu üniversitede, Heidelberg Yüksek Öğretmen Okulu`nda, Rheinland-Pfalz Eyaleti Eğitim Bakanlığı`nda araştırmacı, asistan, koordinatör ve danışman olarak çalıştı. 2010 yılından bu yana, dönüşümlü olarak hem Almanya`da (Heidelberg`de ve Berlin'de) hem de Türkiye`de (Ankara`da ve İstanbul`da) yaşayan Yakup DIVRAK emeklidir ve halen eğitim danışmanlığı yapmaktadır. Evli ve iki çocuk (Kız: Mahir Deniz ve Erkek: Mustafa Serol) babası olan Dr. Yakup Dıvrak CHP, SPD ve GEVV (Bilim ve Eğitim Sendikası) üyesidir.

Makale Yorumları

  • Gani Cansever18-02-2024 13:44

    Son derece güzel ve okuru geliştirici makaleler. Çok daha yaygın okur kitlesi oluşturmak için, makaleleri daha bir süzmek iyi olur. Yani; Yunus'umuzun dediği gibi: "Az söz erin yüküdür."

  • Fethi Kirma10-02-2024 21:47

    Çok teşekkür ediyorum eline emeğine yüreğine gönlüne sağlıklar diliyorumÇok güzel olmuş selamlar Hocam kendine iyi Bizim daha çok işimiz var sağlıklar diliyorum

  • Gönül çürükova26-01-2024 13:53

    Yüreğine sağlık

  • Gani Cansever25-01-2024 21:47

    Son derece sağlam içerikli makaleler. Yüreğinize sağlık.

  • Dr. Mutlu Yeniyayla25-01-2024 14:05

    Tebrik ederim. Yine veri dolu ve özellikle de gerçekçi bir yazı olmuş.

  • Fethi Kirma24-01-2024 14:23

    Selam Hocam Çok güzel yazmışsın elinize Düşüncenize sağlık sagilar Diliyorum Fethi kirmaFethi kirma

  • Sabahattin Özkan24-01-2024 11:04

    Yakup bey yazılarınızı ilgi ile okuyoruz, kaleminize sağlık

  • Yasar karaman24-01-2024 10:49

    Her zamanki gibi keyifle okudum degerli büyüğüm selam ve sevgiler

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar