İstanbul
Parçalı bulutlu
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
42,8044 %0.17
50,1756 %-0.07
5.972,23 % 0,28
88.127,72 %-0.068

Solun mirası 4

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
Solun mirası 4

Türkiye Komünist Partisi, Türkiye'nin en zor şartlarında mücadele verdi. Büyük zorluklarla, baskılarla, tutuklamalarla, işkencelerle başa çıkmak durumunda kaldı. 1987 yılına kadar yeraltında kalan parti, hemen hemen hiçbir dönemde açıkça örgütlenme ve mücadelesini sürdürme fırsatı bulamadı.

İkinci Dünya Savaşı'nın ardından demokrasi cephesinin zaferinin Türkiye'ye yansıması çok partili düzene geçiş şeklinde gerçekleşti. Sosyalist hareketlerin yasal hale gelebilmesinin tek istisnası bu dönemdedir. 1946 yılında TKP içinden iki tane yasal parti çıktı. Bunlar Esat Adil'in Türkiye Sosyalist Partisi ve Şefik Hüsnü'nün Türkiye Sosyalist Emekçi Köylü Partisi idi. Ancak bu iki parti de, egemenlerce "demokrasi" adı verilen düzenin şartlarına uymadıkları gerekçesiyle çok kısa sürede kapatıldılar. Ayrıca aynı yıl içinde birtakım sendikalar da kuruldu ancak bu sendikaların ömürleri de tıpkı kurulan partiler gibi kısa oldu.

1954 yılında ise Hikmet Kıvılcımlı liderliğinde Vatan Partisi kuruldu. Bu parti de ancak üç yıl yaşayabildi.

Altmışlı yılların başına kadar gelen dönemin şartları incelendiğinde TKP'nin bu zor şartlara rağmen belirli bir mücadele verdiği söylenebilir.

Ancak bütün bu zor şartlara rağmen TKP, işçiler içinde sınırlı oranda örgütlenme fırsatı bulabildi. Üst üste gelen tevkifatlara, takiplere, baskılara rağmen her defasında işi en başından almak zorunda kaldı ama yılmadı.

İsmail Bilen'in 1973 yılında genel sekreterliğe getirilmesiyle birlikte parti ciddi bir atağa kalktı. Bu süreçte TKP'nin Sesi Radyosu kuruldu, Atılım Dergisi çıkarılmaya başladı. İşçi ve köylü sınıfı çevrelerinde, sendikalarda, derneklerde örgütlenmeler önemli oranda arttı. Bu etkiyle beraber, özellikle 1975'ten sonra DİSK içinde TKP'nin ciddi bir örgütlenmeye kavuşması sağlandı.

"1975 Nisan – 1977 Haziran döneminde DİSK’in tüm önemli politikaları Türkiye KomünistPartisi tarafından belirlendi. Son yıllarda TKP tarihiyle ilgili yayınlarda bu konuda açık ifadeler yer almaktadır. Bu ilişkinin en önemli kanıtı, Aydın Meriç’in durumudur. Aydın Meriç bu yıllarda Türkiye Komünist Partisi’nin Türkiye’deki en üst düzey görevlisiydi ve aynı zamanda DİSK Genel Sekreter yardımcısıydı." (TKP’SİZ DİSK TARİHİ YAZILABİLİR Mİ? Aydınlık Dergisi, 1 Nisan 2007 Yıldırım Koç)

12 Eylül rejimi, tüm sol örgütlere olduğu gibi TKP'ye de ağır hasar verdi. Parti, TİP ile birleşerek legale çıktığı 1987 yılına kadar pek bir varlık gösteremedi.

27 Mayıs'ın ardından yapılan 1961 Anayasası'nın getirdiği hak ve özgürlükler, ülkede solun büyüyüp gelişmesinin önünü açtı. Türkiye İşçi Partisi, Marksist ideolojiyi savunan bir işçi partisi olarak kuruldu. Türkiye komünistleri, çok büyük oranda bu parti içinde toplandı ve mücadelelerini bu kanalda yürüttü. Birliğin, dayanışmanın ve özgürce mücadele edebilmenin getirmiş olduğu avantaj ile birlikte örgüt gücüne güç kattı. İşçiler, aydınlar, öğrenciler için TİP, çok önemli bir mücadele noktası haline geldi.

Türkiye'deki sol hareketlerin içinde, işçi sınıfı ile en çok yakınlaşabilen örgüt TİP oldu. Bu, devrimin işçi sınıfı olmadan başarılamayacağının bilincinde olan öncü kadroların sayesinde ortaya çıkan bir durumdu. Örneğin TİP'in kuruluşunda alınan kararla, parti kurucuları arasında aydınların ve işçilerin sayısının eşit olmasına dikkat edilmişti.

Partinin kurucuları, sendikal hareketlerden gelen işçilerdi. Kısa zamanda partiye solcu aydınlar da katıldı ve 1964 yılında hazırlanan parti programında TİP "Marksist" bir parti olarak kabul edildi.

Parti 1965 seçimlerinde aldığı yüzde 3 oyla Meclis'e 15 milletvekili sokmayı başardı ve dört yıl boyunca Adalet Partisi iktidarına ve sistemin işleyişine karşı oldukça sert ve etkili bir muhalefet yürüttü. Bu etki egemenleri korkuttu ve TİP'in 15 milletvekiliyle Meclis'te temsil edilebilmesini sağlayan milli bakiye sistemi 1969 seçimlerinden önce kaldırıldı. Alınan bu önlem başarılı oldu ve 1969 seçimlerinde TİP yalnızca iki milletvekilini Meclis'e sokabildi.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *