İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
42,5058 %-0.01
49,6233 %-0.08
5.736,64 % -0,28
92.449,99 %-1.091
Ara

Ziyaret

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
Ziyaret

Özgür Özel’in, iktidarla ortak hareket ederek erken seçim kararı almak için Tayyip Erdoğan’a yaklaşık bir yıl önce verdiği süre bu ay doluyor. Bu aşamadan sonra CHP’nin desteğiyle erken seçim kararı alınması mümkün görünmüyor.

Özel’in aylar önce yaptığı açıklama bir bakıma Erdoğan için şans anlamına geliyordu. İktidarın ve muhalefetin ortak kararıyla erken seçime gidilseydi Cumhurbaşkanının tekrar aday olma imkânı doğacaktı. Ayrıca iktidara verilen destek günden güne azalmaktayken, seçime mümkün olan en az hasarla girebilecekti. Fakat Erdoğan, önümüzdeki 10 gün içerisinde bir mucize yaşanmazsa bu şansı değerlendirmeyi düşünmedi.

Meclis aritmetiğine bakıldığında artık Erdoğan adına tek çare erken seçim kararı almak için Dem Parti’yi ikna etmek. Çünkü ne İyi Parti ile ne de Kemal Kılıçdaroğlu’nun Meclis’e soktuğu diğer sağ partilerle erken seçim kararı alınabilmesi mümkün değil. İkinci açılımın kağıt üzerindeki en önemli nedeninin bu olduğu da kuşkusuz.

Devlet Bahçeli’nin son grup toplantısında yaptığı konuşmada İmralı’ya gitme isteğini belirtmesi de bu açıdan değerlendirilebilir. Ancak açıklamanın bu amaçtan ziyade, açılımda inisiyatifi elinde tutmak arzusuyla yapıldığı daha yüksek ihtimaldir. Erdoğan ile Bahçeli arasında yaşanan gerginliğin bir yönü de budur. Erdoğan, Dem Parti’ye duyduğu ihtiyaç nedeniyle ne Bahçeli’yi durdurabilmekte ne de ittifakı dağıtabilmektedir.

Dem Parti’nin erken seçim için olurunu almanın en önemli kriterinin ise Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılması olduğu aradan geçen bir yılda artık daha da netleşmiştir. Toplanan komisyonlar, yapılan açıklamalar, atılan nutuklar belli ki eninde sonunda toplumu bu gerçeğe hazırlamaya yöneliktir. Bunda şu ana kadar pek başarılı olunduğu söylenemez ancak Erdoğan’ın adaylığı ve iktidar blokunun yönetimde kalmasının devamı için bunun zorlanacağı açıktır.

Bundan dolayı Devlet Bahçeli’nin İmralı’ya giderek Abdullah Öcalan’ı ziyaret etmesi artık pek bir anlam ifade etmemektedir. İktidarın amacı bellidir ve o amaç dâhilinde hareket edilmektedir. Asıl soru işareti ise Öcalan’ın cezaevinden çıkması halinde Bahçeli’yi ve Erdoğan’ı ziyaret edip etmeyeceğidir.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *