Geri adımın işaretleri
Kurultayın iptaline ilişkin davanın bir defa daha ertelenmesinin ardından, iktidar yandaşı medyada yer alan bazı isimlerin davanın artık kapandığına ve YSK’nın bu konuda tek yetkili kurum olduğuna dair açıklamaları, iktidarın iptal konusunda en azından şimdilik geri adım attığını gösteriyor.
Geri adımın perde önündeki üç ana nedeninden birincisi, yukarıda da belirtildiği gibi YSK’nın kararının bozulması halinde 2017 referandumu da dâhil olmak üzere bütün seçimlerin tartışmaya açılabileceği çekincesidir.
Referandumda mühürsüz pusulaların geçerli sayılması nedeniyle oluşan soru işaretlerinin kurultayın iptal edilmesiyle birlikte tartışmaya açılabilecek hale gelmesi, ister istemez büyük bir meşruiyet krizini de beraberinde getirecektir. Bunun özellikle Saray’da önemli bir çekince yaratmış olması yüksek ihtimaldir.
İkinci neden artık açık seçik görüldüğü üzere, iktidarın hemen her hamlesinin toplum nezdinde ters tepmesi, özellikle AKP’nin gerginliği arttırmanın işlerine yaramadığını az da olsa görebilmesidir.
Devlet Bahçeli’nin konuşmalarına bakıldığında MHP’nin henüz bu noktada olmadığı söylenebilir ancak Erdoğan’ın siyasi geleceği için bu meselenin bir şekilde kapatılması ve herkesin buna uyması kaçınılmazdır.
Son olarak partiye karşı girişilen kuşatma operasyonuna karşı CHP’nin yapmış olduğu doğru hamleler ve partiyi teslim etmeme kararlılığı da iktidar kanadında kafaları karıştıran bir diğer unsurdur. Alınan olağanüstü kurultay kararının ve Kasım ayında yapılacak olağan kurultayın tüm çabaları boşa çıkaracağı belli ki fark edilmiştir.
İktidarın kurultay davası konusunda gösterdiği tutum değişikliği, Ekim ayında yapılacak duruşmaya kadar belli yönlendirmelerle tekrar değişebilir. Artık bütün kararlarını panik halinde alan Erdoğan ve ekibi, bir kez daha fikir değiştirerek toplumun ve siyasetin daha da gerilmesine yol açabilirler. Ancak şimdilik görünen, oluşan ciddi tepki ve belli çekinceler nedeniyle kurultay iptali konusunun kapatılmış olduğudur.
Konunun kapanmış olduğunu kabullenemeyen tek grup ise ne yazık ki birtakım CHP’lilerdir. Adeta yarı yolda bırakıldıkları hissi yaşadıkları, tavır ve sözlerinden açıkça belli olan bu kişilerin muhaliflerin gözünde ve CHP tarihinde alacakları yer kendileri açısından oldukça üzücüdür. Diğer yandan bu isimlerin parti içinde kendilerini belli etmiş olmaları, partinin ilerleyen dönemde önünü açmasına ve daha sağlam adımlarla ilerlemesine katkı sunacaktır.