Çerçioğlu İmamoğlu’na yapılanları kabul mü etti?
Siyasi hayatı boyunca sayısız hataya imza atan Bülent Ecevit’i belki de en çok yıpratan yanlışı, 1978 yılı başında Adalet Partisi’nden transfer edilen milletvekillerine bakanlık vererek kurduğu hükumet oldu. Siyasi tarihimize Güneş Motel olayı olarak geçen bu hamle, 1973 ve 1977 seçimlerini ilk sırada tamamlayan CHP’nin gerilemesinin başlangıcıydı. Ağır aksak yürüyebilen bu hükumet, özellikle kuruluş sürecinin etik açıdan tartışılması nedeniyle 1979 ara seçimlerinde CHP’nin ağır bir yenilgi almasına yol açtı ve 12 Eylül darbesine zemin hazırlayan gelişmelerden biri oldu.
Yukarıdaki çarpıcı örneğe rağmen partiler arası transferler ilerleyen yıllarda da sürdü. Türkiye siyaseti, yıllar yılı söylediklerinin tam aksini bir gün içinde savunabilir noktaya gelenlerle dolup taştı. Bunun son örnekleri, Kemal Kılıçdaroğlu’nun yanlış hamlesiyle CHP listelerinden milletvekili yapılan altılı masa üyesi partilerden, seçimden sonra AKP’ye geçenlerde görüldü.
Bu tür isimlerin iktidar partisine dönmeleri bir dereceye kadar kabul edilebilir. Sonuçta birçoğu vakti zamanında AKP saflarında yer almış, belli görevler üstlenmişlerdir. Ayrıldıkları partiler ideolojik olarak iktidara oldukça yakındır.
Fakat bütün siyasi hayatını iki dönem milletvekili dört dönem belediye başkanı olarak CHP’de geçiren bir kişinin beklenmedik bir biçimde AKP’ye katılması anlaşılabilir gibi değildir. Böyle bir durum yaşandığında herkesin, olayın normal siyasi kurallar çerçevesinde gelişip gelişmediğini düşünmesi de son derece doğaldır.
Ekrem İmamoğlu’nun önce diplomasının iptal edilip ertesi gün gözaltına alınmasının ardından Özlem Çerçioğlu sosyal medya hesabında art arda şunları yazmıştı:
“TBB ve İBB başkanımız Sn. Ekrem İmamoğlu’nun 35 yıllık üniversite diplomasının iptal edilmesi kabul edilemez! Bu günleri de milletimizle birlikte dayanışma içinde aşacağız. Ekrem İmamoğlu’nun yanındayız.” (18 Mart 2025)
“TBB ve İBB başkanımız Sn. Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınması kabul edilemez! Milletimizin sağduyusu ve desteği ile bu zor günlerin de üstesinden geleceğiz.” (19 Mart 2025)
Bu sözlerle İmamoğlu’na destek veren Çerçioğlu, CHP’nin cumhurbaşkanı adayını belirleyeceği ön seçim için de çağrı yapmış ve “Demokrasiye sahip çıkmak için eşini, dostunu, komşunu al, gel!..” demişti.
Bugün artık AKP saflarında yer alan Çerçioğlu’nun sadece beş ay önce yaptığı bu açıklamaların arkasında durup durmadığını açıklaması gerekir. Çerçioğlu’nun şu anki cumhurbaşkanı adayı, ön seçimde oy verdiği ve oy verme çağrısında bulunduğu İmamoğlu mudur yoksa yeni partisinin genel başkanı Erdoğan mıdır? Bununla birlikte İmamoğlu’nun diplomasının iptal edilmesi ve tutuklanması Çerçioğlu için artık kabul edilebilir gelişmeler mi olmuştur? Muhalif kesimler bu soruların yanıtlarını merakla beklemektedir.