Better Man: Robert Robbıe Williams’n hikâyesi
İngiliz asıllı ünlü pop süperstarı Robbie Williams’n, kendi bakış açısından, son derece öz eleştiri ile tarafsızca, hem yüzleşme hem şöhret peşinde olanlara, ders niteliğinde film “Better Man”/ Daha iyi adam, Ağustos 2025 başı itibari ile vizyona giriyor.
135 dakika boyunca, The Greatest Showman’n yönetmeni, Michael Gracey’n son derece net anlatımla ve filmin sonuna doğru da açıkça söylemeliyim ki gözleri sulandıran bir yapım izleyiciye sunuyor.
Şöhret olmanın bedelini, babasız büyümenin ve mahallede top oynarken bile çelimsiz, pek sevilmeyen Robert’n, doksanlarda dans yarışmasına katılımı sırasında, sahne için bir çırpıda insanın adının, nerede doğduğunun, bundan sonra sadece kitlelere ait olmanın yalnız ROBERT’i beklemediği ne şekilde insanların dönüştürüldüğü, dönüştürülürken de hor görülebildiği. Bir çırpıda ROBBIE olmasının ona özgü olmadığını, film boyunca aslında böyle yapmacıklıklara tahammülü olmayan Robbie’nin son derece, samimi ve dürüst anlatımında buluyoruz.
1989 yılında Manchester’da kurulan -Take That- grubunun kuruluşu, 1996 yılına kadar 50 milyona yakın albüm satışı. Dansları ile önce Robert’i, Robbie yapan menajerini, bir şey bilmediğini ileri sürmesi ve bunun ispatları, sanatçı adayları üzerinden para kazananlar kadar ailelerinde her zaman onlara inanmayışlarını. Sadece bir kişinin inancının bile, varoluş ve kendini bulup, gerçekleştirme rüyasında, önemli dinamitleri, filme yayarak doya doya vermekte.
En başından beri şöhret ile pek ilgisi olmayan. Aslında sıcak bir ev, aile ortamı arayan küçük Robbie’nin, tüm sahne performanslarında bir türlü yakasını bırakmayan bilinçaltı kodları, yaşanmışlıkları seyirciyle adeta aynama yapılıyor. “Senden adam olmaz, sen şarkıcı değilsin, sen hiçbir şeysin” diyenlere. İntikamın acı bir tatlı olduğun söylüyor,Robbie, dış ses olarak. Zaman zaman kendi kendi ile savaşan, şöhret yolunda yozlaşan, kayıplar ve bedeller ödeyen Robbie’nin, Take That grubunda yaşadığı haksızlıklardan.
Solo başarıları, kariyerinde rekorlar, içsel birer volkanik dağ gibi izleyiciyle buluşturuluyor.
Film başlarken açılan replik, filmin sonunda yeniden hatırlatılıyor:
-Bana hırçın, narsist, şımarık dediniz. Sizi hikâyenin başına götürüyorum, deyip
“Better Man” filminin son repliğinde: Hepsi bende vardı. Sadece bendeki şeytanlarımı göstermek istedim. Peki, şimdi beni seviyor musunuz?
İzleyiciye sorulan soru aslında Robbie Williams’nda, kendine sorduğu bir arınma sorusu, denilebilir. Elli bir yaşında ve artık günümüzde her şeye kavuşmuş olan Robbie Williams, özünde aslında ben hiç kimseyim. Sadece küçük bir mahallede yetişmiş bir ünlüyüm, deyişi. Babasız büyüyen ama kariyerinde ilerleyecek, sahne tozunu alacağı ilk performanslarını gerçekleştirdiği babası/sahne partnerinin yokluğu. Çocukluğun kaptanının dokuz yaşında hayatından kayboluşu, henüz on beş yaşında bir gruba dâhil olup; guy barlardan discolara geçişi ve zirveye varıştaki hikâye.
Eksiksiz aile dâhil olmak üzere kendisine söylenen yalanlar.
Çocukluğunda etkisi altında kaldığı, Frank Sinatra ve My Way, şarkısı ile zirveye taşınıyor.
“Kendimin ne olduğunu bilmem için bu yolu denemeliydim!”
Yaşarken, kimseler kolay kolay anlayamayacağı için ölümünden sonraya bırakmadan, anlatışı da hayatta ve aklı, sağlı yerinde iken kendi yapıyor. Bu aynı zamanda sadece “kendine güvenebildiğinin” altını çizmekte. Üstelikte oynuyor. Ve oldukça samimi bir şekilde bize Robbie Williams’ı sunuyor.
BENİ EN İYİ BEN ANLATIRIM
Film de kendisini maymun olarak canlandırması iki anlama geliyor. Birincisi, sahneye, şöhrete ulaşmak için her türlü maymunluk yapmak.
İkincisi ise dünya var olduğundan beri en ufaktan en büyüğe deneylerin maymunlar üzerinden yapılmasını, kendisinin de esasında bir deney olduğunu, üstünde oynanılmaya kalkılsa da, dürüstlüğü ve olduğu gibi olma hali, özgünlüğü ile hepsini kendi lehine çevirebildiğini ifade etmekte.
Yüzleşmelerin filmin her karesinde anlatılıyor olması, geçmiş ve gelecek arasında geçişler; mevsimlerin tezahürü, müzikal formda tutulması filme aynı zamanda seksen vedoksanların pop çıkış parçalarını hatırlatarak adeta müzik şölenine çeviriyor.
Ayrıca sahne gösterileri harika! Netice o bir Show dünyasının tek yıldızı.
Bu ii en iyi yapabilen.
Tüm bunlarla birlikte en etkileyici ve finalde birleşen sahne ise; Büyükannesinin çocukluğundan beri ona inancı. Ve çocukken ondan dinlediği Kral, Şövalye ve Kılıcı iyi kullanma, yansıması.
Kılıcı kayaların arasından ancak gerçek bir şövalye çıkarabilirdi, bir Kral çıkarabilirdi. Zor oldu ama kılıcı aldım, yanlış kullanmış olabilirim ama her şekilde ben kendi yoluma, varacaktım.
Herkes beni anlamıyor, anlayamıyor diye, ben yok değilim. Hiç olmadım dadeğil, diyor Robbie Williams.
Ve soruyor,
Şimdi beni seviyor musunuz?
Evet, kesinlikle!
Filmini izledikten sonra daha da sevdim!
Mücadelen, gayretin, naif yüreğin, yapay olan her şeye karşı özünde istememe tercihlerin ama şöhret gereği, halka istediğini verme düşüncesi ile oluşanlarla bile!
Yalın, şeffaf, tıpkı Robbie Williams doğası gibi sıra dışı.
Kaçırmayın!
Bir önemli notuda yeri gelmişken belirteyim. Şu anda da dünya turnesinde olacak Robbie Williams, daha önce Yenikapı olarak belirlenmişti ama İTÜ’de, tarihler 7 Ekim 2025’i gösterdiğinde Türkiye’de, İstanbul’da, sevenleri ile buluşacak!
Seni seviyoruz, Robb!
