İşlevsiz Meclis
AKP milletvekili Ayşe Böhürler’in geçtiğimiz hafta yaptığı gaf bir süre gündemi meşgul etmesinin yanı sıra bir anlamda malumun ilamı oldu. Tutuklanan CHP’li Gaziosmanpaşa belediye başkanı Hakan Bahçetepe’nin AKP’ye geçtiğini zanneden Böhürler, tutuklu başkana “Partimize hoş geldin” demeyi de ihmal etmedi.
Oysa Bahçetepe’nin tutuklanmasının ardından yapılan belediye meclisi oylamasında büyük bir hak gaspına imza atılarak AKP’li bir üye seçilmiş ve yeni belediye başkanı olmuştu. Belli ki Böhürler, herkesin ayrıntılı bir biçimde takip ettiği ve büyük çoğunluğun onaylamadığı bu durumdan haberdar bile olmamış ve aynı akşam bu şekilde canlı yayına çıkabilmişti.
AKP milletvekillerinin profillerine bakıldığında Ayşe Böhürler’in donanımının nispeten daha yukarı seviyelerde olduğu söylenebilir. Ayrıca kendisi uzun yıllar boyunca Alev Alatlı’nın yanında bulunmuş, beraber yüzlerce program yapmıştır. Böhürler’in, AKP içinde belli birikime sahip bulunan biri olarak gündemi takip etmeye bile ihtiyaç duymaması, AKP milletvekillerinin hiçbir ağırlıklarının kalmadığını gösteren önemli bir delildir.
2017 referandumuna gidilirken, oylamadan evet sonucunun çıkması halinde Meclis’in hiçbir işlevinin kalmayacağını savunanlar, o günden bu yana defalarca olduğu gibi bir kez daha haklı çıkmışlardır. Milletvekilleri neye parmak kaldırdıklarını dahi bilmeyen birer makineye dönüştürülmüştür. Yanlış verilen oyların veya kabul edilmemesi istenirken kabul edilen kararların haberleri zaman zaman kamuoyuna yansımaktadır. Artık yasama gücü Meclis’ten alınmış, yürütme ve yargıyla birlikte tamamıyla saraydaki bir avuç kişinin emrine verilmiş durumdadır.
Zaman zaman Tayyip Erdoğan’ı da istediği gibi yönlendirebilen bu bir avuç ismin dışında iktidar adına artık hiç kimsenin herhangi bir hükmü kalmamıştır. Durum öyle bir noktaya gelmiştir ki, Erdoğan’ın bile yaptığı bazı konuşmalardan, konuşma yaptığı sırada haberdar olduğunu anlamamak için saf olmak gerekir. AKP grup toplantısında yaptığı “Turpun büyüğü” açıklamasının hemen ardından Meclis kulisinde sorulan meraklı sorulara yanıt verememesi bunun örneklerinden yalnızca biridir.
Durum böyleyken Türkiye’de demokrasinin var dolduğunu iddia etmek imkânsızdır. Muhalif kesimlere ve siyasetçilere yapılan baskıların yanı sıra, demokratik düzenin yara almasına neden olan bir diğer önemli sorun Meclis’in işlevsiz kalması ve milletvekillerinin hemen hemen hiçbir şeyden haberdar olmamalarıdır.