Erdoğan artık sadece bir figürden mi ibaret?
Tayyip Erdoğan’ın geçtiğimiz günlerde Macaristan ziyareti dönüşü uçakta gazetecilere yaptığı açıklamalar doğal olarak çok konuşuldu. Tekrar aday olma gibi bir derdinin olmadığını belirten Erdoğan’ın nispeten yumuşak üslubu hemen herkeste şaşkınlık yarattı.
Oysa geçmişe bakıldığında cumhurbaşkanının zaman zaman bu tür konuşmalar ve hamleler yaptığı biliniyor. 2018 seçimleri öncesinde söylediği “Millet tamam derse köşeme çekilirim” sözü, son yerel seçimlerden önce gösterdiği yumuşama ve CHP ziyareti bunlardan bazılarıydı. Tabii ki sonuncusu da dâhil olmak üzere bunların hiçbiri bireysel anlamda gelişigüzel yapılmış hamleler değil.
Öncelikle, son açıklamanın uçakta yapılması Erdoğan’ın daha itidalli konuşabilmesinin nedenlerinden biridir. Saraydaki isimlerden ve ortağı Devlet Bahçeli’den uzaklaştığı zamanlarda daha serinkanlı kalabilen cumhurbaşkanı, bu davranışıyla özellikle uçakta olmadığı zamanlarda kurmaylarının ve ortağının ne kadar fazla etkisinde olduğunu göstermiştir. Erdoğan’ın sözlerinden çok kısa süre sonra açıklama yapan Bahçeli’nin ortağına karşı kullandığı sert üsluba ve “Aday olmama hakkın yok” temalı çıkışına bakılarak bu etkinin boyutu gayet net anlaşılabilir.
Diğer yandan siyasette oldukça tecrübeli olan cumhurbaşkanının, İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından gelişecek sürecin nereye varabileceğini rahatlıkla tahmin edebileceğini de unutmamak gerekir. Çünkü aynı süreci yıllar önce kendisi de yaşamış, muhtar bile olamayacağı düşünülürken cumhurbaşkanlığına kadar yükselebilmiştir. En büyük siyasi rakibinin de aynı yollardan geçerek sonunda en tepeye çıkabileceği ihtimalinin ne kadar yüksek olduğunu en iyi bilen kendisidir.
İşte bu sebeple, Erdoğan’ın yukarıda örnekleri verilen konuşmaları ve hareketleri, iktidardan ayrıldıktan sonra yerine gelecek yönetim tarafından eski deyimle devr-i sabık yaratılmasının önüne geçmek içindir.
Fakat bunun için en büyük engel şu anda çevresinde bulunanlardır. Saraydaki yardımcılarının ve ittifak ortağının, cumhurbaşkanının yumuşamasına izin vermeyeceği artık açıkça belli olmuştur. Onlar için Erdoğan, uzun yıllar iktidarda kalmalarını ve bürokrasideki yerlerini korumalarını sağlayacak bir figürden ibarettir. Bu figür aday olmadığı ya da olamadığı takdirde mevcut iktidardan nemalananların tümünün kısa bir süre içerisinde bütün avantajlarını kaybedecekleri kendilerinin de malumudur. Bu sebeple tek amaçları Erdoğan’ı bir şekilde cumhurbaşkanlığı koltuğunda tutarak düzeni devam ettirmektir.
En yakınında bulunanlar tarafından eli kolu bağlanmış görünen cumhurbaşkanının, içinde bulunduğu çaresizlikten kurtulmak için çevresindekilere rest çekmek pahasına demokrasinin tekrar işlerlik kazanmasının önünü açması ve yargıya müdahale etmekten vazgeçmesi, önümüzdeki dönemde yaşanması muhtemel iktidar değişikliğinin barışçıl ve rahat bir biçimde gerçekleşmesi bakımından oldukça önemlidir.