İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
42,5308 %0.07
49,5967 %0
5.768,79 % 0,27
91.837,82 %-1.655
Ara

Yalnız, çok yalnız, yapayalnız...

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
Yalnız, çok yalnız, yapayalnız...

Hani kimi önemli olaylar, olgular ortaya çıkınca basında müthiş başlıklar atılır ya tıpkı öyle...

Örneğin, Karl MARX ve Friedrich ENGELS ``Komünist Manifesto``yu yayımlayınca ``Avrupa`nın üzerinde bir heyule dolaşıyor...`` başlığı ve haberleri gibi... Örneğin, Kuş Gribi salgın haline geldiğinde ``Gelecekte tavuk eti yiyemeyeceğiz galiba?..`` haberi gibi... Örneğin, CORONA Salgını, krizi ortaya çıkınca ``CORONA Salgını Dünya`yı kilitledi...`` haberleri gibi…

***

Yalnızlık olgusu Avrupa`yı kasıp kavuruyor... Kimi intihar ediyor... Kiminde sinüzit tavan yapıyor... Kimisi doktor doktor dolanıyor... Kimisi avuç avuç tablet yutuyor... Durum vahim.

***

Nasıl mı? Anlatayım.

Günahı yazanların boynuna, yalnızlığın adeta bir pandemi, salgın haline geldiği iddia ediliyor gazeteciler ve hatta bilim insanları tarafından. Özellikle de sanayi toplumlarında yalnızlık sorununun hızla yükseldiği gözlemleniyor. Bu durumun son ve en büyük tetikçisinin CORONA Salgını olduğu söyleniyor, yazılıyor...

Yalnızlık deyip geçmeyelim. Bilim insanları yalnızlığı da define edip gruplara ayırıyorlar. Sosyal yalnızlık var(mış), duygusal yalnızlık var(mış) vb.

Yalnızlık çekenler şehirlerde köylerde yaşayanlara göre daha yüksek. Büyük şehirler adeta birer cangıl. İnsanlar kaybolup gidiyor...

Her iki kişiden birisi kendisini yalnız hissediyormuş... Bu noktada biyolojik hastalıklar ve psikolojik sıkıntılar yalnızlık olarak değerlendirilmiyor sosyologlar ve psikologlar tarafından.

Yalnızlık problemi, yalnızlık çeken kişilerin gelir durumuna ve yaş grubuna da bağlıymış...

Gene belirtildiğine göre yalnızlık çekenlerin yaş grubu ve sosyal konumu da dikkat çekiciymiş... `Hangi sınıfa` ait olduğu demeyelim, hemen ``Hoca sen marksist misin?` sorusuyla karşı karşıya kalırız... Neme lazım, biz dikkatli bir şekilde `hangi toplumsal katman`a diyelim...

Yalnızlık çekenlerin eğitim durumları da önemli bir neden. Aynı şekilde, Almanya`da yalnızlık çekenlerin kökenleri de önemliymiş...

***

İşte bu nedenlerden, Dünya`da ``Yalnızlıkla Mücadele Bakanlığı`` kuran ülkeler bile var... İngiltere`de söz konusu bakanlık bu alanda yoğun bir şekilde çalışıyor... Japonya`da da öyle... Bazı Avrupa ülkelerinde konu üzerine yoğun tartışmalar var... Bilimsel projeler yoluyla yalnızlık sorununa çözümler aranıyor...

Politik partiler bu alanda çalışmalar yürütüyor, komisyonlar kuruyor. Politikacılar çözüm üretmeye çalışıyor.

Görünen o ki, sorunun çözümü çokta kolay değil. Durum karmaşık. Tıpkı bu sorunun nedenleri gibi…

***

Bilim insanları yalnızlık sorununa karşı bazı önerilerde bulunuyor. Örneğin eski ilişkilerin canlandırılması öneriliyor. Örneğin, diğer insanlarla ortak noktaların üzerinde durulması dile getiriliyor. Örneğin, pozitif konulara konsantre olunması tavsiye ediliyor. Akut durumlarda profesyonel yardım alınmasının çok akıllıca olacağı konusunda herkes hemfikir...

***

Şimdi gelelim zurnanın zırt dediği yere. Sen bireyciliği pompalarsan, ``Her koyun kendi bacağından asılır!..`` düşüncesini düstur haline getirirsen sonuç böyle olur. Aile yapısını bozarsan, akrabalığı tu kaka yaparsan böyle olur. Başka türlü nasıl olacaktı ki? İnsan ilişkilerini dizayn ediyorsun, egoistliği pompalıyorsun, dayanışma ruhunu kökünden kazıyıp atıyorsun... Ondan sonra da insanlar yalnız , çok yalnız, yapayalnız diyorsun ve sözüm ona buna çözüm aramaya çalışıyorsun... Geç efendim geç. Rant üzerine kurulmuş bu sistem yalnızlığı bile araçsallaştırır, ticaretini yapar.

Bu konuda en büyük tehlike şu: İnsanlar sırf umutsuzluğa kapılıp intihar etmiyor, iyice kabuğuna çekilmiyor ve giderekten ya bedenen ya da ruhen hasta olmuyor. Çok önemli bir başka tehlike, yalnızlık çeken insanların demokrasiye olan inancını yitirmesi... Tıpkı kendine inancını yitirdikleri gibi.

Kendine, geleceğe ve dayanışmaya inancını yitirmeyenlere selam ola!

+++

İyi ki Akdenizliyiz... Akdenizli ruhumuz tamamen yok olmuş, yok edilmiş, edilebilmiş değil henüz. Bir hayli yıpranmış, örselenmiş olsa da arkadaşlık, akrabalık ve dostluk ilişkileri var Türkiye`de... Eldekileri de kaybedersek geçmiş olsun. O zaman, Türkiye`de de bir ``Yalnızlıkla Mücadele Bakanlığı`` kurmak zorunluluğu ortaya çıkabilir...

Yorumlar
Z
Ziyaretçi 3 hafta önce
Eline,kalemine,beynine sağlık hocam.İnsan sosyal bir canlı,O yaşam ve işlev içinde tüm duyu organlarıda bu sosyalliğe eşlik ederek varlığını sürdürebiliyor.yoksa onlarda yalnızlık gibi depreşiyor ve işlevlerini görmede yetersiz kalıyor yada hasta oluyor. Örnek mi: Hayvanlar aleminde yarasalar, köstebekler.Uzun süre. yalnız kalan insanlarda da kulak çınlaması iletişimsizlikten oluşan bir baş belası olarak kabul ediliyor.Selamlar Metin Erk
BEĞENME
0
CEVAPLA
Z
Ziyaretçi 3 hafta önce
Çağımız bilişim teknolojileri yapay zeka dijital çağ,mobil teknolojiler ile iletişim sekiz yasindan seksen yaşında kadar yoğun sosyal medya kullanımı yeni yaşam alışkanlıkları sürekli artmaktadır.Klasik çağın bittiği dijital çağın gelişerek arttığı bir
BEĞENME
0
CEVAPLA
Z
Ziyaretçi 3 hafta önce
Yalnızlık yerini bireyselliğe bıraktığı bir surecteyiz, bilişim teknolojileri dijital çağ Yapay Zeka sosyal medyada yoğun gelişmeler mobil teknolojiler ile iletişim sürecindeyiz.Klasik çağdan yeni çağa girdiğimiz böylesi bir süreçte bütün bireyler mobil cihazlarla iletişim, sosyal medya, Yapay Zeka uygulamasıyla her yaşta yaşam içindeki her insan bireyselleşmektedir.Dijital,sosyal medya ,sanal arkadaşlıklar sürekli artmaktadır, dijital bağımlılık yeni sosyal insan tanımını oluşturmaktadır.
BEĞENME
0
CEVAPLA
Z
Ziyaretçi 2 hafta önce
Sevgili Yakup abi , yalnızlık üzerine yazdığın o güzel satırlar için eline, beynine ve fikirlerine sağlık. Gerçekten de dijital çağın içinde iletişim hiç olmadığı kadar hızlı ama insanlar bir o kadar da yalnız. Yalnızlık bazen insana iyi gelir; insan kendi içine döner, düşünür, dünyayı anlamaya çalışır. Ama fazlası da çağımızın hastalığı maalesef… Yazın bu gerçeği çok güzel özetlemiş. Teşekkür ederim, iyi ki varsın.
BEĞENME
0
CEVAPLA
Z
Ziyaretçi 2 hafta önce
Kıymetli Yakup abi, yalnızlık üzerine yazdığın o güzel satırlar için eline, beynine ve fikirlerine sağlık. Gerçekten de dijital çağın içinde iletişim hiç olmadığı kadar hızlı ama insanlar bir o kadar da yalnız. Yalnızlık bazen insana iyi gelir; insan kendi içine döner, düşünür, dünyayı anlamaya çalışır. Ama fazlası da çağımızın hastalığı maalesef… Yazın bu gerçeği çok güzel özetlemiş. Teşekkür ederim, iyi ki varsın. 🤗👍👏
BEĞENME
0
CEVAPLA