‘’Kill Switch’’ yüklü F-35’leri mi alacağız?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 25 Eylül'de Beyaz Saray'da ABD Başkanı Donald Trump ile bir araya gelecek. Konulardan biri de yılan hikayesine dönmüş parasını ödediğimiz F-35 uçaklarının Türkiye’ye teslimi olacak.
Hikâyeyi kısaca anlatırsak 2002 yılında Türkiye, 9 ülkenin katılımıyla üretilen 5. Nesil F-35 taarruz tipi uçak projesine 3. Seviye ortak statüsünde katılmıştı. (3. Seviye ortaklık mali katkısı daha az olan üretime kısmi olarak destek veren ortaklık yapısı demek) Her şey yolunda gitmiş ve uçağın ilk versiyonları 2015 yılından itibaren kullanılmaya başlanmıştı. Türkiye 100 adet sipariş vermiş ve 2018 yılında da Türkiye’ye ilk teslimatlar planlanmıştı. Hatta Türkiye’den 100’ü aşkın personel uçuş ve bakım eğitimi için Amerika’ya gitmişti.
Türkiye Amerika’dan sadece uçak değil aynı zamanda hava savunma füzesi olan Patriot’da istemişti ancak tam 3 kez Amerika tarafından çeşitli bahanelerle reddedildi. Amerika’nın YPG/PKK ile Suriye’de ittifak kurması YPG’yi eğitmesi, modern silah ve mühimmat göndermesi Amerika ile Türkiye’nin ilişkilerini bir hayli zayıflattı. Sonrasında Amerika, Almanya ve Hollanda’nın modernizasyon bahanesiyle Patriot füzelerini geri çekmesi gerginliğin tuzu biberi oldu. (NATO ortağımız İspanya Patriot füzelerini çekmeyerek Türkiye’yi Suriye’den gelebilecek olası tehlikeden korumaya devam etmiş böylelikle Türkiye – İspanya arasında stratejik ilişkilerin derinleşmesi sağlanmıştır.)
Madem öyle işte böyle
Patriotların verilmemesi ve Amerika’nın YPG/PKK üzerinden Ortadoğu’da başka planlara girişmesi Türkiye’yi kızdırmış sadece hava savunma sistemleri sizde yok diyerek Rusya’yla yakınlaşma kartını kullanmıştı. Rusya’yla 2017 Yılında S-400 antlaşması imzalanmış. Amerika’da Türkiye’nin restine rest diyerek mevcut 6 adet hazır F-35’leri Türkiye’ye teslim etmeme kararı almış ve Türkiye’yi F-35 programından çıkarmıştı. Amerika, Türkiye S-400 hava savunma füzeleri aldı bu yüzden F-35’leri veremeyiz dese de S-400 hava savunma sistemlerine sahip Hindistan’a F-35 satmaya çalıştığı da bilinen bir gerçek. Ne hikmetse Hindistan F-35 alımını ise reddetti.
Türkiye’nin göklerinde sağlam bir hakimiyet kurması için 5. Nesil savaş uçağı önemli bir ihtiyaç. İsrail’in 50’ye yakın F-35’e sahip olması uçakları operasyonel olarak İran, Suriye ve Katar’da kullanması ciddi bir tehdit oluşturuyor. Yunanistan’ın 20 adet F-35 antlaşması imzalaması gelecekte ki tehditlerden birisi. Türkiye’nin caydırıcılık anlamında görünmezlik, süper seyir ve yüksek manevra kabiliyetine sahip 5. Nesil savaş uçaklarına ihtiyacı var.
Türkiye F-16’sı İsrail F-35’i ile karşılaşırsa ne olur?
Yüksek ihtimal F-16 savaş uçağı F-35’i göremeden vurulabilir. F-35’te ki elektronik harp teknolojisi F-16’nın radarını bozabilir ve yanlış hedefler verebilir. NATO tatbikatlarında iki uçak kapışmış ve F-35’ler F-16’lara karşı üstünlük göstermişti.
Amerika Türkiye’ye F-35’leri verir mi?
Yunanistan ve İsrail’in engel olmasından dolayı verebileceğini sanmıyorum. Verecekseler de 8,5 Milyon satır kod içeren yazılıma sahip ‘’uçan bilgisayar’’ lakaplı F-35’lerin ‘’Kill Switch’’ yani uzaktan kapama düğmelerinin olması muhtemel. Yani bir savaş halinde Amerika bir kodla F-35’i sadece uçabilen bir jete dönüştürebilir. Amerika böyle bir kapatmayı inkâr ediyor ama ne kadar güvenilebilir meçhul! Bu işlerin altından bir çapanoğlu çıkabilir.
Hatırlarsanız Çeçenistan lideri Ramzan Kadirov, Tesla’nın Cybertruck isimli arabasının üzerine makineli tüfek monte etmişti. Ukrayna’ya karşı savaşta kullanacağını açıklamıştı ama sonradan aracın uzaktan kapatıldığını iddia etti. Tesla’dan ise bu konuda aykırı bir açıklama gelmedi. Yani yeni nesil araçlara uzaktan erişim sağlanarak sınırlayabilmek mümkün mü? Neden olmasın… Interstellar filmini izleyenler hatırlar. Filmde ki NASA pilotu Cooper, Hindistan menşeili insansız hava aracını yakındaki bir göle kadar takip ettikten sonra dizüstü bilgisayar kullanarak ihanın kontrolünü ele geçirmiş ve hasarsız bir şekilde yakındaki bir tepeye indirmişti. Dünün senaryosu yarının gerçeği
Türkiye kendi işini kendi çözmek istiyor
En doğrusu da bu… Nasıl ki ihalar – sihalar verilmedi Türkiye kendi ürettiyse yeni nesil bir savaş uçağını da üretebilir. 2016 yılından itibaren TUSAŞ tarafından geliştirilen Milli Muharip Uçak Kaan’ın 2028 yılından itibaren seri üretime geçebileceği öngörülüyor. Kaan ilk uçuşunu 21 Şubat 2024 tarihinde başarıyla gerçekleştirmişti. Yerli motor üretme çalışmaları hızla devam ediyor. Umarım hepimiz göklerde süzüldüğüne şahit oluruz.
Haklı olduğumuz Kıbrıs Barış Harekâtı sırasında başta dostumuz olan A.B.D’nin ve üyesi olduğumuz NATO’nun uçaklarımız için yedek parça ve jet yakıtı vermediğini biliyoruz! Bizim bir atasözümüz var; ‘’Kurda sormuşlar neden boynun kalın? Kendi işimi kendim görürüm de ondan demiş… Kendi işimizi kendimiz görelim.
Etrafımız ateş çemberi… Yaklaşıyor yaklaşmakta olan!