İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
42,5159 %0.04
49,5596 %-0.08
5.776,21 % 0,40
91.181,58 %-2.041
Ara

Türkiye’de bir ilk: Müzayedecilik sektörünü temsil eden bir dernek kuruldu

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
Türkiye’de bir ilk: Müzayedecilik sektörünü temsil eden bir dernek kuruldu

Sanat piyasasında uzun süredir hissedilen kurumsal yapı eksikliğine cevap veren bu yeni oluşumu, sektörün deneyimli ismi NEFS Antika ve Müzayede’nin kurucusu Hakan Moğultay ile konuştuk. Pandemi sonrası hızla dijitalleşen müzayede dünyasında yaşanan dönüşümleri, hukuki düzenleme ihtiyaçlarını, etik tartışmaları ve sektörün geleceğini masaya yatırdık. Aynı zamanda Moğultay’ın öncülüğünde kurulan bu derneğin sanatçılar, koleksiyonerler ve yatırımcılar açısından nasıl bir vizyon sunduğunu da bu söyleşide detaylıca öğreniyoruz.

1.Sizin öncülüğünüzde Türkiye’de bir Müzayedeciler Derneği kurulduğunu öğrendik — öncelikle hayırlı olsun. Bu derneğin kuruluş amacını ve sektörde böyle bir yapılanmanın neden gerekli olduğunu bizimle paylaşır mısınız? Hangi ihtiyaçlardan doğdu ve ne tür bir boşluğu doldurmayı hedefliyor?

-Teşekkür ederim. Derneğimizi, müzayede firmalarına daha elverişli bir çalışma ortamı sunmak ve üyelerimize hem hukuki hem de ticari anlamda destek sağlamak amacıyla kurduk. Türkiye’nin en köklü ve önde gelen müzayede evlerinin bir araya gelmesiyle, bu yıl nisan ayında resmi olarak faaliyetlerimize başladık.

2. Bu derneğin kurulması, sizce Türkiye’deki sanat piyasasına ne gibi katkılar sağlayacak? Hangi alanlarda fark yaratmayı hedefliyorsunuz?

-Sanat piyasasına katkımızın, öncelikle sektörel bilgi paylaşımı ve düzenleyici bilgilendirme üzerinden gerçekleşmesini hedefliyoruz. Dernek olarak, müzayede firmalarını hem teknik düzenlemeler hem de hukuki mevzuat konusunda bilgilendirmek, bu alandaki farkındalığı artırmak istiyoruz.

Geçtiğimiz hafta İtalya’da sanat eserlerinde KDV oranının %22’den %5’e düşürülmesi gibi örnekler, sanatçıları destekleyen ve sanat piyasasını canlandıran önemli adımlar. Biz de Türkiye’de sanat eserlerinin vergilendirilmesine yönelik benzer iyileştirmelerin yapılması için çalışmalar yürütüyoruz. Neticede biz müzayedeciler, iki kişi arasındaki alım-satım işlemlerine aracılık ediyoruz. Bu bağlamda, emlak komisyoncuları ya da oto galerilerinde olduğu gibi, sadece elde ettiğimiz aracılık gelirleri üzerinden KDV uygulanması yönünde taleplerimiz var. Tüm bu çalışmaları yalnızca kendi içimizde değil, sektördeki diğer derneklerle de yakın iletişim kurarak sürdürüyoruz. Ortak akıl, bilgi alışverişi ve dayanışma içinde ilerlemeye önem veriyoruz.

3. Derneğin bünyesinde kimler yer alıyor? Yalnızca müzayede firmaları mı üyelik sağlayabiliyor, yoksa koleksiyonerler ve sanatçılar da bu yapının bir parçası olabilecek mi?

-Hayır, bu dernek yalnızca müzayede düzenleyen firmaların yer aldığı, sektörel sorunlarını paylaşabilecekleri ve çözüm odaklı bir zeminde bir araya gelecekleri bir yapı olacak. Koleksiyonerler ya da sanatçılar bu derneğin doğrudan parçası olmayacak.

Bildiğim kadarıyla koleksiyonerlerin bir araya geldiği bir dernek şu an için yok, ancak böyle bir oluşumu kurmaları faydalı olur; haklarını korumak ve kolektif hareket etmek açısından bu önemli bir adım olur. Sanatçılar tarafında ise halihazırda Ressamlar Derneği, Plastik Sanatlar Derneği gibi birçok örgütlü yapı mevcut. Ayrıca galericiler için de bir dernek bulunuyor. Ancak müzayede firmalarını temsil eden bir yapı yoktu. İşte bu eksikliği gidermek üzere yola çıktık.

4. Bu yeni oluşum sanat çevreleri tarafından nasıl karşılandı? Şu anda kaç üyeniz var ve hangi kurum ya da isimler bu yapının içinde yer alıyor?

-Oluşumumuz sanat çevrelerinde oldukça olumlu karşılandı; her kesimden destek gördük. Sanat piyasasını ileriye taşıyacak, şeffaflığı ve profesyonelliği artıracak her türlü projeye açık olduğumuzu da özellikle vurgulamak isterim. Bugün itibariyle 32 üyeye ulaştık. Aralarında sektörün en köklü ve öncü müzayede evleri de var, bu işe yeni adım atan genç ve dinamik firmalar da. Bu çeşitlilik, derneğin hem deneyim hem de yenilik açısından dengeli bir yapıya sahip olmasını sağlıyor.

5. Sektörde zaman zaman tartışma yaratan etik sorunlar, eserlerin sertifikalandırılması ve orijinallik gibi konulara dair ortak standartlar belirlemeyi hedefliyor musunuz? Bu konularda nasıl bir yol haritası çiziyorsunuz?

-Evet, bu yalnızca müzayede firmalarının değil, aynı zamanda galerilerin ve sanat eserlerini üreten sanatçıların da ortak sorunu. Dünyanın pek çok yerinde olduğu gibi, Türkiye’de de sanat eserlerinin sertifikalandırılması ciddi bir problem alanı. Bu konuda, hem akademik çevrelerden hem de sanatçılardan oluşan danışma kurulları oluşturarak çalışmalar yürütmek, dernek tüzüğümüzde yer alan temel hedeflerden biri. Aynı zamanda piyasada görev yapan eksperler, akademisyenler ve galerilerle de düzenli görüşmeler gerçekleştiriyoruz. Ortak standartlar oluşturmak, hem şeffaflığı artıracak hem de koleksiyonerlerin güven duygusunu pekiştirecek. Bu doğrultuda çok yakın zamanda somut ve etkili bir yapının hayata geçeceğine inanıyoruz.

6. Bu oluşumun, sanat çevrelerine, koleksiyonerlere ve yatırımcılara ne tür katkılar sağlamasını hedefliyorsunuz? Orta ve uzun vadede nasıl bir etki yaratmasını umuyorsunuz?

-Pandemiyle birlikte müzayedeler büyük ölçüde fiziksel salonlardan online ortama taşındı. Bugün birçok müzayede, internet üzerinden gerçekleşiyor. Ancak mevcut müzayede yönetmeliği 1990 yılında hazırlanmış ve ne yazık ki çağın ihtiyaçlarına yanıt verecek bir yapıda değil. O dönem bırakın online müzayedeyi, internet bile hayatımıza girmemişti. Bu nedenle, uzaktan satış koşullarıyla ilgili ciddi bir mevzuat boşluğu var. Mevcut yönetmelik, alıcı ve satıcı arasında müzayede sürecinde ya da sonrasında yaşanabilecek sorunlara da çözüm getirmiyor. Biz dernek olarak bu konuda da aktif bir şekilde çalışıyoruz. Uzaktan satış ve online müzayedelere ilişkin yaşanan sıkıntıları ve çözüm önerilerimizi içeren kapsamlı bir taslak hazırlıyoruz. Bu önerilerin ilgili bakanlıklarca dikkate alınması ve mevzuata entegre edilmesi halinde, sanat piyasasında ciddi bir rahatlama ve güven ortamı sağlanacağına inanıyoruz. Özellikle koleksiyonerler ve yatırımcılar açısından daha şeffaf ve öngörülebilir bir sistem oluşacak. Bu da sanat piyasasının sürdürülebilirliği ve büyümesi açısından çok kıymetli.

7. Sektörde kurumsallaşma ve mesleki dayanışma açısından böyle bir adım atmak neden gerekli hale geldi? Bu ihtiyaç hangi gelişmelerin sonucunda ortaya çıktı?

Pandemi sonrasında fiziki müzayedelerin sayısı ciddi oranda azaldı. Online satış ve e-ticaretin hız kazanmasıyla birlikte, internet üzerinden müzayede düzenleyen firma sayısında da büyük bir artış yaşandı. Bu gelişmeler, sektörün yapısal olarak yeniden değerlendirilmesini zorunlu kıldı.Bugün müzayede düzenleyen firmaların işletme ruhsatı alması, il kültür müdürlüğüne müzayede tarihini en az 10 gün önceden bildirmesi ve ilgili müze yetkililerinin kontrolleri gibi çeşitli yasal yükümlülükleri bulunuyor. Ancak bu mevzuatın büyük bölümü günümüz dijital koşullarına göre güncellenmemiş durumda. Dernek olarak bir yandan üyelerimizi mevcut yasal düzenlemeler konusunda bilgilendiriyor, diğer yandan da bu yönetmeliklerin çağın gereklerine göre revize edilmesi için çalışıyoruz. Bu bağlamda kurumsallaşma, yasal netlik ve sektörel dayanışma açısından bu adımın atılması artık kaçınılmazdı.

8. Gelecek hedefleriniz arasında, bu derneği bir birlik ya da federasyon düzeyine taşımak gibi bir vizyonunuz var mı? Bu yapının büyümesine dair uzun vadeli planlarınız neler

-Elbette bu konuda uzun vadeli bir vizyonumuz var ve görüşmelerimiz de devam ediyor. Daha önce Plastik Sanatçılar Derneği’nin kurucuları arasında yer alan değerli Hüsamettin Koçan hocamızla bu doğrultuda yapılan çalıştaylar üzerine fikir alışverişinde bulunuyoruz. Kendisi sağ olsun, bilgi ve deneyimlerini bizimle cömertçe paylaşıyor. İleride Sanatçılar Derneği, Müzayedeciler Derneği ve Galericiler Derneği’nin bir araya geldiği, daha kapsayıcı bir sanat platformu oluşturmayı hedefliyoruz. Bu yapının şimdiye kadar kurumsal olarak hayata geçmemiş olması bana göre Türkiye sanat piyasası adına önemli bir eksiklik. Ancak görüştüğümüz tüm paydaşlar bu oluşuma büyük bir samimiyetle destek veriyor. Bu arada, filateli alanında çok güzel bir örnek var: Türkiye genelinde birçok şehirde kurulan dernekler birleşerek Türkiye Filateli Dernekleri Federasyonu’nu oluşturmuş durumda. Aynı modelin müzayede sektörü, antikacılar ve diğer sanat branşlarında da uygulanması, ülkemiz sanat ekosisteminin gelişimi açısından büyük bir kazanım olacaktır.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *