İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
42,5352 %0.05
49,6395 %0.02
5.778,77 % 0,45
92.050,74 %-1.076
Ara

Buzullar eriyor mu? Erimiyor mu?

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:
Buzullar eriyor mu? Erimiyor mu?

Geçtiğimiz günlerde iki farklı haber aynı anda karşıma çıktı. Biri, buzulların hızla eridiğini söylüyor; diğeri ise kutuplarda buz miktarının arttığını iddia ediyor. Kafamız karışmasın da ne yapsın?

Önce bilim insanlarının uyarılarını ele alalım. Buzulların uzun vadeli erimesiyle ilgili bilimsel veriler, 2023 yılında Science dergisinde yayımlanan, uluslararası araştırmacılardan oluşan bir ekip tarafından hazırlanan çalışmaya dayanmaktadır. Araştırmada, Grönland ve Antarktika dışındaki 200.000’den fazla buzulun geleceği sekiz farklı iklim modeliyle analiz edilmiş.

Dünyanın dört bir yanındaki 200.000’den fazla buzul üzerine yapılan kapsamlı bir araştırmaya göre, küresel sıcaklıklar hemen durdurulsa bile buzullar yüzyıllar boyunca erimeye devam edecek. Çünkü geçmişte atmosfere saldığımız sera gazları, buzul erimesini adeta “zaman ayarlı” bir şekilde tetikliyor. Yani düğmeye bastık, şimdi sonuçlarını izliyoruz.

Bu erime sadece deniz seviyesini yükseltmiyor. Aynı zamanda milyarlarca insanın içme suyu, tarım ve elektrik için güvendiği kaynakları da tehdit ediyor. Örneğin kısa süre önce İsviçre’de bir buzul çöktü ve Blatten isimli bir köy neredeyse tamamen yok oldu. Sıcaklık artışı yüzünden yer altındaki donmuş toprak gevşemişti. Bu artık sadece kutupların sorunu değil, hepimizin kapısını çalan bir tehlike.

Ama diğer yandan, bazı kaynaklar da tam tersini söylüyor: Diğer görüşte yer alan “buz artışı” iddiaları CO₂ Koalisyonunun yayın organında yer alıyor. Bu koalisyon bazı siyasi ve ideolojik gruplara ait olduğu gerekçesi ile bilimsel çevrelerce sıkça eleştirilmektedir. Bu kaynağa göre;  

“Buzullar erimiyor, artıyor.” Grönland’da son aylarda ciddi bir kar ve buz birikimi olmuş. Antarktika’da da bazı bölgelerde buz miktarının arttığına dair veriler var. Bu yazıları yazanlar, küresel ısınmanın abartıldığını, medyanın felaket tellallığı yaptığını savunuyor.  

Peki bu iki farklı haber nasıl mümkün olabilir?

İklim sistemi basit değil. Çok karmaşık. Evet, bazı bölgelerde dönemsel olarak daha fazla kar yağabilir, buz kalınlığı artabilir. Ama bu, genel tabloyu değiştirmez. Tüm dünyadaki buzulların toplamına baktığımızda net bir azalma var. Yani “buz artışı” dediğimiz şey, bazı bölgelerde geçici bir durum olabilir ama küresel bir eğilim değil.

Ayrıca unutmayalım: “Buz arttı” diyen kaynakların bir kısmı, iklim değişikliğini inkar eden veya fosil yakıt lobileriyle ilişkili kuruluşlara ait. Bu da verilen bilgilerin neden taraflı olabileceğini açıklıyor.

Sonuç olarak şunu söyleyebilirim:

Küresel ısınma gerçek. Ve buzullar, bu gerçeğin en açık göstergesi.

Kimi zaman donmuş, kimi zaman akıp giden bu dev buz kütleleri, aslında sessiz bir şekilde bize bir şey anlatıyor:

“Vakit daralıyor, hâlâ şansımız varken doğayla barışmalıyız.”

Her iki yazıdaki verilerin bakışını yan yana getirip sadeleştirdim. O neden ile sizler bu veriler ışığında kendi değerlendirmelerinizi kendiniz yapacaksınız. Sadece Türkiye de değil tüm Dünyada konformist bir yaşam tarzından vazgeçmek elbette çok zor. O neden ile iklim krizini kriz olarak görmeyen, bu değişimin normal olduğunu söyleyen özellikle de kapitalist sistemin ideoelijisine oldukça uygun olan bu söylemlerde bulunanlar mutlaka olacaktır. Ben bu durumda yine  “Bilim” diyorum her defasında, bilimin ışığından ayrılmamak gerekiyor.  

 

Sadeleştirdiğim görüşlerin detaylarını buraya bırakıyorum; detay isteyenler için.  

 

GÖRÜŞ 1: “Buzullar Geri Dönülmez Şekilde Erimeye Devam Ediyor”

İddia: Buzullar –özellikle Grönland ve Antarktika dışındaki küçük buzullar– küresel sıcaklık artışı durdurulsa bile yüzyıllarca erimeye devam edecek. Bu, geçmiş emisyonların “klimatik gecikme” etkisinden kaynaklanıyor.

 

Dayandığı Bilimsel Veri:

•    200.000’den fazla buzul üzerinde 8 farklı iklim/buzul modeli kullanılmış.

•    Paris Anlaşması hedeflerine bile ulaşılsa, buzulların en az %50’si kaybedilecek.

•    Mevcut politikalar 2,7°C artışa giderse, bu kayıp %75’e çıkacak.

•    Permafrost erimesi, heyelan ve su güvencesi gibi ikincil risklere de vurgu yapılıyor.

Vurgulanan Etkiler:

•    Deniz seviyesinin yükselmesi

•    Tatlı su kaynağının azalması

•    Kültürel mirasların kaybı

•    Alplerdeki Blatten köyünün yıkımı gibi örneklerle somutlaştırılmış

✅ Güçlü Yönleri:

•    Akademik yayın, modellemelere dayalı

•    Gerçek olaylarla desteklenmiş (Blatten felaketi)

•    Uluslararası bilimsel işbirliği içeriyor

•    Politika yapıcıları için net sinyaller taşıyor

Zayıf yönleri:

•    Küçük buzullar üzerine odaklı (Grönland ve Antarktika dışında)

•    Model varsayımlarına bağımlı (her model sınırlı öngörü içerir)

•    Birebir yerel buzullarla ilgili tüm varyasyonları yansıtmaz

 

GÖRÜŞ 2: “Buzullar Erimiyor, Aksine Buz Kütlesi Artıyor”

İddia: Medya ve bazı bilim insanları, buzulların küçüldüğünü abartıyor. Son veriler, hem Arktik hem Antarktika’da buz birikiminin arttığını gösteriyor. CO₂ sanıldığı kadar belirleyici bir faktör değil.

 

Sunulan Veriler:

•    Grönland’da 1 Eylül 2024’ten sonra 579 milyar ton yeni kar/buz birikimi

•    2012’den bu yana Arktik buzunun Eylül minimumu artış göstermiş

•    Antarktika’da 2021-2023 arasında 108 gigaton buz artışı (özellikle Doğu Antarktika’da)

•    Aşırı düşük sıcaklık kayıtları: Concordia -117.76°F, Byrd -50°F

 

Vurgulanan Argümanlar:

•    İklim modelleri geçmişte hatalıydı

•    CO₂’nin ısınmaya etkisi abartılıyor olabilir

•    Holosen dönemi zaten sıcak bir jeolojik evre

•    Medya felaket tellallığı yapıyor

•    İklim sistemi çok daha karmaşık

Güçlü Yönleri:

•    Uydu verileriyle desteklenen buz birikimi örnekleri sunuyor

•    Medyanın taraflı söylemlerine karşı bir sorgulama niteliğinde

•    Holosen gibi uzun dönemli iklimsel döngülere işaret ediyor

 

Sorunlu veya Tartışmalı Yönleri:

•    CO₂ Koalisyonu, fosil yakıt yanlısı bir lobicilik kuruluşu olarak bilinir; tarafsız değil

•    Buz birikiminin toplam buz dengesine etkisi (kazanç vs. kayıp) analiz edilmemiş

•    Bölgesel artışları, küresel eğilimlerin önüne koyuyor (örneğin, Arktik’te kısa süreli artışlar buz erimesini yok saymaz)

•    Uzun vadeli bilimsel çalışmalar yerine kısa dönemli anekdotlara odaklanıyor

•    Bilimsel yayın değil; yorum yazısı 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *