İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
42,5444 %0.06
49,6681 %0.03
5.770,25 % 0,30
91.962,65 %-1.177
Ara

Bize güvenin biz hallederiz ile gidilen yol

YAYINLAMA:
Bize güvenin biz hallederiz ile gidilen yol

PKK bir terör örgütü, DEM ve DEM’e gelene kadar öncülü kim bilir kaç siyasi parti şeytanlaştırılmış, konuşan, görüşen kim varsa kriminalize edilmiş, görüşmeyen bile görüştü diye iftira ile seçim malzemesi olmuş bir siyasi oluşumdu.

Bir anda her şey ters yüz oldu ve dolaylı olarak terör örgütü ve İmralı ile, direkt olarak ta DEM parti bir görüşme trafiği başladı.

Olamaz mı?

Bir soruya cevap verebilmek için, soru ve cevabı hakkında yeterli bilgiye sahip olmak gerekliliği bir kuralıdır. İçeriği hakkında yeterli bilgi sahibi olmadan soru sormakta, cevap beklemekte havanda su dövmektir. Soru cevaplayan açısından adil olmalı ki cevapta bu bilgiler ışında anlamlı ve yararlı olsun.

Bu görüşmeler, öncesi ve sonrası ile bir millet için ve bir millet adına yapıldığına göre, milletin olup bitenler hakkında olabildiğince bilgilendirilmesi bir zorunluluktur. Bu bilgilendirmenin hem milletin temsilcisi parlamentoya, hem de iletişim kanaları aracılığı ile halka yapılması gerekir.

Bu bilgi kıtlığı ve dolayısı ile de kirliliğinde, her platformda siyasiler, gazeteciler, akademisyenler vs. sayfalarca yazı ile ekranlarda da dakikalarca konuşarak hiçbir bilgi sahibi olmadıkları bir süreci yorumlamaya çalışıyorlar.

Elbette devleti yönetmenin belli kuralları, yöntemleri vardır ve devlet bazı kritik süreçleri diplomatik, askeri ve istihbari yöntemlerde gizli olarak yürütür ve toplumla tamamını paylaşması beklenemez.

Fakat bu terörsüz Türkiye olarak adlandırılan süreç, tamamen toplumun gözü önünde fakat toplum en ufak bilgi sahibi olmadan yürütülmekte. Muhalefetin baskısı ile tek tek partilere yapılan bilgilendirme ziyaretleri sonrasında yapılan ve muhalefet tarafından “bildiklerimizin dışında hiç bir bilgi gündeme gelmedi” açıklamaları bu bilgilendirme ziyaretlerinin göstermelik olduğu izlenimini güçlendirmekte.

SORUN ASYA TİPİ DÜŞÜNCE TARZINDA MI?

Sık sık Asya ve batı tipi düşünce sistematiği arasındaki farklılığa vurgu yapıyoruz. Bu oryantalist bir bakış açısından daha çok, içinde yaşadığımız ve yıllara yayılan bir tespitler silsilesinden başka bir şey değil.

Batılı düşünce sistematiği derken, Amerika ve batı Avrupa’nın son dönemde içinde bulunduğu kısmen ekonomik, özellikle de konjonktürel durum kaynaklı savrulmalarını, tutarsızlıklarını ve bugüne kadar savundukları özellikle sadece kendi içlerinde demokrasi ve insan haklarını önceleyen sistemi de görmeye devam ediyoruz elbette.

Birçok yönü ile eleştirilse de sonuçta batılı düşünce tarzı, sosyolojik yapı, örgütlenme, kuvvetler ayrılığı, eğitim sistemi başta olmak üzere sağlam bir kurumsal altyapıya sahiptir. Zaman zaman yöneticilerin aksi yönde uygulamaları olsa da toplumda ve devlet yönetiminde antik çağ felsefesinden, rönesansın aydınlanmacı çizgisine, oradan Fransız devrimine ve günümüze kadar bir toplumsal uzlaşı kültürünü taşımaktadır.

Kendi içinde olumlu unsurlar içerse de Asyalı düşünce tarzı, bugün bırakın diğer Asya ülkelerini ülkemizin bile birçok etkenle kabuğunu kıramadığı bir düşünce tarzıdır. Sistematik olmayan bir düşünce yapısıdır bu. Kuralsızdır. Sorunları ve çözümlerini tespitten kaçınıp, kendi haline bırakan ve yine sorunları ve çözümlerini dış etkenlerde arayan bir düşünce tarzı.

Tekrar terörsüz Türkiye sürecine dönecek olursak.

Asya tipi devlet yönetme tarzı ile yöneticilerimiz topluma “ bize güvenin, biz bu ülke için en doğrusunu yapıyoruz” mesajını vermekte ve toplumu bilgilendirme gereği duymamakta. Başka bir ifade ile toplumu sürece dahil etmeyi doğru bulmamakta. Yine Asya tipi bir yaklaşım ile toplumun geneli de bu durumu fazlaca yadırgamamakta, bu sürecin güvendiği büyükleri tarafından yürütülmesinden rahatsız olmamakta, hatta memnun olmakta.

Bu süreç toplumun tamamının arzu ettiği gibi terörsüz bir gelecek getirir mi?

Bu kadar bilinmezle, bu kadar gizli kapaklı, soru işaretleri ile yürünülen yol iyi bir yere çıkmaz.

Yorumlar
Z
Ziyaretçi 4 ay önce
Oyun icinde oyun olunca, ayrica oyuncular da cok olunca, sonucu tahmin etmek cok guc. Bana kalirsa “MIŞ” gibi yapiyorlar… Kapildik “Pazarliklar” ruzgarina da diyebiliriz…🙏
BEĞENME
0
CEVAPLA