Fatih Altaylı’nın günahı!
“Çocuklar rahat etti: Unakıtan ‘İmar izni çıkarsa çocuklarım rahat eder’ demişti. SİT alanı içindeki 2 villaya jet hızıyla izin çıktı.” (27 Ocak 2006 Cuma – s.1)
“Hasankeyf kaçtı: Batman’daki tarihi Hasankeyf ilçesinin büyük kısmını sular altında bırakacak olan Ilısu barajının temeli Başbakan tarafından atıldı. Barajın yapımına karşı çıkan sivil toplum kuruluşları ise eylem yaptı.” (6 Ağustos 2006 Pazar – s.19)
“Türkiye sıcak para liginde zirveye oturdu: Faiz oranları yüzde 18’leri aşan Türkiye yabancı yatırımcılara yüzde 10,9 gibi çok yüksek bir reel faizi vaat eden ülke halini aldı. Türkiye’yi bu ligde Brezilya izliyor.” (10 Haziran 2006 Cumartesi – s.13)
“Ofer Adası: Galataport, Tüpraş derken Kuşadası’ndan da Ofer çıktı. Ofer’e ait arazinin imar izni arttırıldı, kat sınırı 12’ye çıkarıldı.” (9 Temmuz 2006 Pazar – s.1)
“İçki vermem, günah: THY’de, son dönemde göreve başlayan bazı kabin memurlarının, günah olduğu gerekçesiyle içki servisi yapmadığı, kendisini uyaran amirlerini ise, işten attırmakla tehdit ettiği ileri sürüldü” (21 Haziran 2006 Çarşamba – s.4)
“Partisinin ihale kıyağını basına bir bir açıkladı: AK Parti milletvekili Geçen, kendi partisinin Hatay’daki ihale kıyağını ilk kez görülen bir yöntemle kamuoyuna açıkladı. Grup Başkanvekili’ni istifaya çağıran Geçen, parti yönetimine Yüce Divan tehlikesini hatırlattı.” (17 Nisan 2006 Pazartesi – s.20)
Yukarıdaki haberlerin tümü, belirtilen tarihlerde Sabah gazetesinde yayınlandı. Buna benzer birçok haber yine aynı gazete sayfalarında kayıtlara geçti. Görüldüğü gibi Fatih Altaylı’nın genel yayın yönetmenliğini yaptığı Sabah, mümkün olduğunca gazetecilik yapmaya çalışıyor, yeri geldiğinde iktidarı eleştirmekten çekinmiyordu. Bu tür haberlerin ve gazetecilik çabasının ardından gazetenin de içinde bulunduğu medya grubuna seçimlere dört aydan az bir süre kalmışken 2007 yılının Nisan ayında el konuldu.
Gazete devletin eline geçince Fatih Altaylı görevinden istifa etti. El konulan grubun sermayesiyle kurulan yeni gazeteye genel yayın yönetmeni oldu, televizyon programlarını sürdürdü. Bu dönem içerisinde yaptıkları ve yapmadıklarıyla çok sayıda eleştiriyle karşı karşıya kaldı.
Son yıllarda ise iktidarın politikalarını açıkça eleştiren bir profil çizdi. Önce mensubu olduğu medya kuruluşuyla yolları ayrıldı. Ardından kurduğu sosyal medya kanalında yaptığı bir konuşma nedeniyle hukuk zorlanarak ve temel ilkeleri göz ardı edilerek tutuklandı ve ceza aldı.
Yukarıda belirtildiği gibi, Altaylı’nın özellikle 2007’den sonraki dönemde bazı yönlerden eleştirilmesi mümkündür. Ancak genel yayın yönetmeni olduğu Sabah gazetesine el konulmadan önce yaptığı gazeteciliği ve bağımsız kalma çabasını da göz ardı etmemek gerekir. Altaylı’nın bugün cezaevinde olmasının nedenlerinden biri belki de budur.