“22 metre kare gökyüzü”nün altındakileri unutturamazsınız!..
Son dönemdeki medya, influencer, sahne, podyum, futbol-bahis vb. alanlarda yürütülen soruşturmalar; gözaltı furyası, tutuklama kararlarının zamanlaması manidar. CHP Genel Başkanı Özgür Özel de bir soru üzerine bu manidar zamanlamaya şöyle dikkat çekti:
"Bu olayın iki boyutu var. Bir tanesi, İBB soruşturmasındaki haklı itirazımızı görünmez kılma amacı. ‘Bak futbolcuların, kulüp başkanlarının, AKP’ye yakın isimlerin de üzerine gidiliyor. Bu CHP’ye özel bir operasyon değil’ diyerek yaptıkları siyasi operasyonları hukuki gibi göstermeye çalışıyorlar. Bir diğer boyut da toplumun bir kesimi üzerinden bir itibarsızlaştırma var. Mesela İBB soruşturmasında da gizlilik var. Sen gidiyorsun, telefonunun şifresini veriyorsun, sonra sabah bir kalkıyorsun, o telefondaki konuşmalar gazetelere çıkmış.”
“ŞAL” İLE ÖRTEMEZSİNİZ SİYASİ CEPHEDE OLUP BİTENLERİ
Son derece yerinde söyledikleri Özel’in. Hatta geride kalan günlerde yeni bir operasyon dalgası daha geldi İBB’ye, İmamoğlu’nun danışmanı Dr. Tonguç Çoban (31 Mart 2024 yerel seçimlerinde CHP Kağıthane Belediye Başkan Adayı idi) ve çok sayıda isim daha gözaltına alındı. Çoban da tutuklandı! Ondan önce de bir genel sekreter yardımcısı tutuklandı! İmmaoğlu’nun yakın çalışma arkadaşlarının neredeyse tamamı içeride!
Söz konusu popüler isimlere yönelik operasyonlar sırasında bile İBB’ye dönük operasyonlar, tutuklamalar oluyorsa artık adını koymak gerek; yargı eliyle siyaseti dizayn etmek isteyen kafa aklı sıra İBB’ye yönelik siyasi operasyonların üzerine bir “şal” örtüyor. 23 yıllık döneminin bir sonucu oılan çürümeyi, batağı yeni mi fark etti iktidar? Neden daha önce üzerine gitmedi uyuşturucunun, yasadışı bahisin, futboldaki çürümenin? Bir de ne? Uyuşurucunun son halkasının üzerine gidliyor popüler isimler üzerinden!... Baronlar, aracılar, tezgahçılar, torbacılar nerede?
Bu “şal” ile “22 metrekare gökyüzü” altındaki CHP’nin cumhurbaşkanı adayı, İBB ve TBB Başkanı Ekrem İmanoğlu’nu, İPA Başkanı Doç. Buğra Gökçe’yi, Murat Çalık’ları unutturamazsınız! Onların üzerini örtemezsiniz!
Geride kalan cumartesi günü Silivri’de tutuklu bulunan İzmir’de İBB-İPA Başkanı Doç. Dr. Buğra Gökçe’nin “22 Metrekare Gökyüzü-Silivri Günlükleri” adlı kitabının imza günündeydim. Kitapları onun yerine CHP Grup Başkan Vekili Ali Mahir Başarır, PM üyeleri ve milletvekilleri; Murat Bakan, Deniz Yücel, Dr. Salih Uzun, Dr. Asu Kaya, Umut Akdoğan, Ümit Özlale, Tolga Sağ ile CHP önceki Grup Başkan Vekili Kemal Anadol ve önceki Çankaya Belediye Başkanı Bülent Tanık imzaladı.
İÇTEN GELDİĞİ GİBİ, “ÇIPLAK” SATIRLAR
Ben de kitap imzalattım ve ertesi gün bir solukta okudum. Kitap, Gökçe’nin birebir Silivri’deki günlüklerinden oluşuyor. Yaşanmışlıklar, hisler, kimi zaman analizler, düşünceler, aforizmalar... İçeride okuduğu çok sayıda kitaptan beslendiğini de anlıyoruz günlüklerden. Gökçe’nin hücresindeki ilk gününden 2025 Temmuz sonuna kadar olan zaman kesitinden oluşuyor günlükler. Diyor ki Gökçe; “En saf haliyle yüreğimden süzülen, çaresizliklerim dahil yalnızlığımı olduğu gibi paylaşan, tamamen ‘kendim’ olduğum bir içerikle karşınızdayım.” Akabinde daha felsefi ve siyasi notlar almış ki, “umarım daha fazla içeride kalmam; kitabın devamını yani ikinci bir günlük seriyi yazacak malzeme bulamam” diyor “önsöz”de. Kitabın ikinci bölümünde ise medyadan aralarında Dr. Alev Coşkun, Barış Terkoğlu (o da geçtiğimiz günlerde yine bilmem kaçıncı kez gözaltına alındı saçma sapan bir nedenle!), Fatih Altaylı, Hilmi Hacaloğlu, Işık Kansu, Kürşad Oğuz, Prof. Doğan Tılıç, Nevşin Mengü’nün de olduğu 21 isim “Buğra Gökçe neden tutuklu?” sorusuna yanıt veriyor. Günlükler çok az filtre görmüş anladığım kadarıyla. O kadar “çıplak”. En çarpıcı bölümlerden birisi ise yaşam arkadaşıyla nikahlarının kıyıldığı anlar, öncesi ve sonrası..
DAYANIŞMA YAŞATIR
Kitap imzası uzun saatler sürdü. İmzacılardan bir kısmı başka programlarından dolayı olsa gerek daha önce ayrıldı. Bakan, Uzun, Tanık, Akdoğan sonuna kadar kalanlardı ve ben de onlara imzalattım. Çok sayıda isim arasında Gökçe’yı İzmir Büyükşehir’de daire başkanı, genel sekreter yardımcısı ve nihayet genel sekreter olarak çalıştıran Aziz Kocaoğlu ile pekçok çalışma arkadaşı, CHP İl Başkanı Çağatay Güç, İzBB CHP Grup Başkan Vekili Altan İnanç ile bazı CHP ilçe başkanları, aralarında İlkay Çiçek’in de olduğu bazı ilçe belediye başkanları, belediye meclis üyeleri ile epeyce bir belediye çalışanı ve partili de uzun süre bekleyerek kitap imzalattı. Bir süre cezavinde tutuklu kalan önceki genel sekreter Barış Karcı da oradaydı ve kendisine “geçmiş olsun” deme fırsatı buldum (Bu arada imza gününün sabahı ev hapsi bir süre önce kaldırılan önceki CHP İl Başkanı Şenol Aslanoğlu yeniden gözaltına alındı malum kooperatif davasıyla ilgili olarak başkalarıyla birlikte.Bu sabah da adliyeye sevk edildiler. Bakalım mahkeme ne karar verecek! 5 Ocak’ta da mahkeme var. Önceki İzBB Başkanı Tunç Soyer’in o günkü duruşmada serbest bırakılması olağan bir gelişme olacak. Kooperatif vb. davalarda tutuklu yargılama alışılagelmiş bir uygulama değil. Kaldı ki, yeni durumda adli kontrol, yurtdışı yasağı vb. uygulamalarla birlikte yargılamada tutukluluk benimsenmiyor yasadaki belirli haller dışında. Ayrıca, İzmir Büyükşehir Belediyesi de kooperatiflerdeki mağduriyeti gidermek için azami gayretle çalışıyor. İzBB Başkanı Dr. Cemil Tugay bu konuda kararlı adımlar atıyor).
Dayanışma, yaşatır. Bu kitabı alın, okuyun ve Silivri gerçeğini de adeta yaşayın.
Umarım, Silivri ve başka cezaevlerindeki İBB ‘sanıkları’ 2026’da çok da zaman geçmeden tahliye edilir ve duruşmalara tutuksuz olarak katılırlar. Şunu da öngörüyorum tabii; karşıda serbest seçimleri sakatlamak isteyen bir iktidar var. O yüzden mücadeleyi sonuna kadar sürdürmek şart. Nereye kadarsa, oraya kadar. Bu süreçte CHP de, bu iktidardan kurtulmak isteyen seçmen de dişini sıkacak. Ne diyor anlamlı bir atasözü; “Sabreden derviş, muradına ermiş.”
Muhalif’çilerin ve okurlarımın yeni yılını en içten iyi dileklerimle kutluyorum, umarım 2026 geride bırakmakta olduğumuz 2025’ten daha iyi bir yıl olur her bakımdan.
